Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim, gazeteci Tuğçe Tatari'nin 2015’te yayımlanan kitabıdır.
Yazarın, kendisinin Kürt meselesini öğrenme sürecinde yaşadıklarını ve kendisinin meseleye bakışında yaşadığı değişimi anlattığı kitaptır. Tatari’nin, 2013’te Diyarbakır'a, ardından -ailesinden gizli olarak- Mahmur'a, Kandil'e yolculukları ve Kürt sorunu konusunda yaptığı söyleşileri içerir. Yazarın, Kandil yolculuğunda tanıştığı Ezidiler’e ait notları, Brüksel’de çalışan Kürt gazetecilerle, Bolu cezaevindeki mahkûm PKK’li Murat Türk ile, HDP milletvekilleri Pervin Buldan ve Aysel Tuğluk ile yaptığı söyleşi yaptığı söyleşilere yer verilen kitap, gazeteci Nuray Mert’e ithaf edilmiştir.[1]
Konusu
2012 senesinde BDP vekillerinin Şemdinli’de PKK militanları ile karşılaşıp kucaklaştığı günü konu alan ve Akşam gazetesinde yayımlanan yazısının ardından huzursuzluk hisseden gazeteci Kürtler'in ve PKK hareketinin ne olduğunu anlamak üzere çabaya girişir. Yazar, KCK Basın Davasını izlemek için 10 Eylül 2012’de ilk duruşmaya gittiğinde Rojin Akın ile tanışıp dost olur; 2013 Nevruz’unda Diyarbakır’a gider. Ardından ilesine Diyarbakır’a gittiği yalanını söyleyerek Kandil’ gider ve yolda Ezidiler’in kutsal mekanı Laleş’e uğrar; Kandil’de militanlarlar görüşür. İstanbul’a döndükten bir süre sonra gazeteci Gamze Kutluk ile Mahmur kampına gider ve üç kuşaktan insanla görüşür. Kitapta yazarın tüm bu süreçteki incelemeleri, tanıklıkları, söyleşileri ve izlenimlerini aktarılmıştır.[2]
Yasaklanması
11 Ekim 2015’te Gaziantep’te PKK'ya bağlı Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi'ne yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin evinde “Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır'da Değildim” adlı kitap da bulunmuş ve evde bulunan diğer kitaplarla birlikte bu kitap için de savcılık tarafından toplatma kararı başvurusunda bulunulmuştur.[3] Gaziantep 3. Sulh Ceza Mahkemesi 4 Aralık’ta diğer kitaplarla birlikte Tatari’nin kitabı için de "şiddeti teşvik edecek şekilde terör örgütü propagandası, suç işlemek için tahrik, suçu ve suçluyu övmek" gerekçesiyle toplatma kararı verdi. Yapılan itiraz sonucunda Gaziantep 1. Sulh Ceza Hakimliği, 24 Aralık 2015 tarihli kararında “toplatma tabiri bakımından” itirazı kısmen kabul etti ancak “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulundukları an ve aşama itibarıyla dağıtımlarının yapılmasının” ve “satışa sunulmalarının yasaklanmasına” karar verdi.[4]
Kaynakça
Dış bağlantılar