Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin'in ilk defa 1922'de tefrika edilmeye başlanıp 1923'te kitap olarak yayımlanan, 1937'de büyük değişikliklerle tefrika edilen romanıdır.[1]
Romanda, İstanbul köklü bir ailenin kızı olan çocuk ruhlu Feride'nin çok sevdiği nişanlısı tarafından ihanete uğramasıyla kendini öğretmenlik mesleğine adaması ve hayatını kazanabilmek için Anadolu'da şehir şehir dolaşması anlatılır. Melodram ögeleri ile yüklü bir aşk öyküsünün yanı sıra bürokrasi eleştirisi, kadınların Osmanlı toplumunda var olma mücadelesi, öğretmenlik mesleğinin icrası gibi pek çok konuyu ele alır.
Eserin sinema, televizyon dizisi, tiyatro ve bale uyarlamaları vardır.
Yazılışı ve yayımlanışı
Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu'nu ilk olarak "İstanbul Kızı" adıyla dört perdelik bir piyes şeklinde kaleme almış ve Darülbedayi'ye sunmuştur. Ancak yazar, gerek Dârülbedayi piyesin içeriğindeki köy sahnelerini hoş karşılamadığı; gerekse kendisi eseri Türkçeyi iyi konuşamayan o zamanki kadın oyunculara oynatmak istemediği için eseri geri çekti ve "Çalıkuşu" adıyla romana çevirdi.[1] Babasının mesleği ve öğretmenliği dolayısıyla Anadolu'yu gezip görmüş olan Reşat Nuri Güntekin, Anadolu'nun yoksulluğunu ve eksiklerini gerçekçi bir bakış açısıyla eserine yansıttı.
Çalıkuşu, 1 Ağustos 1921 - 1 Aralık 1921 tarihleri arasında Vakit gazetesinde tefrika edildi ve büyük bir ilgi gördü. İyi bir aileye mensup neşeli bir genç kızın Anadolu'ya giderek öğretmenlik yapması kurtuluş mücadelesi veren Türk toplumu için bir umut, Türk edebiyatı için de Anadolu'ya geçişin sembolü idi.[1] Feride'nin macerasını gerçekmişçesine benimseyen halk arasında onun bir roman kahramanı değil, yaşayan biri, yazarın kız kardeşi olduğuna dair söylentiler çıkmıştı. Reşat Nuri, Çalıkuşu'ndaki esas konunun tamamen fantezi olduğunu ifade etmiştir.[1]
“
Çalıkuşu bizdik. Çalıkuşu memleket, Çalıkuşu idealdi. Aydınla halk onda karşı karşıya gelmişti. Çalıkuşu gelinliklerini atıp Anadolu‟ya köy hocası olarak giden Feride değildi. Feride‟de halka hizmeti, halka muhabbeti sevdik. Amerikan Kolejinden çıkmış bu hoppa kız, nelere katlanmadı. Feride‟nin bu ıstıraplarında halk hizmetlerinin tatlı acılarını duyduk. Kırık dökük de olsa, belki de böyle kırık dökük olduğu için köye daüssıla duyduk. Kısaca, Çalıkuşu‟nda vatanımızı sevdik.[2]
1922, 1923, 1924, 1928 yıllarındaki ilk dört baskıdan sonra Reşat Nuri, 1937'de eseri önemli ölçüde değiştirerek okuyucuya yeniden sundu. Yazar, bu değişikliğin "tamamıyla şekle ait" olduğunu ifade etmişse de içeriğe ait önemli değişiklikler yapıldığı tespit edilmiştir. Özellikle Feride'nin çocukluğu, okul yılları, Kâmran’a olan aşkı ve nişanlanmasının anlatıldığı birinci bölümde değişiklik yapıldı, bu bölüm bir anlatıcı tarafından anlatılmak yerine Feride'nin günlüğüne yazdığı şeylerden oluşan bir bölüm haline getirildi.[1] Eser, bu yeni haliyle Yedigün dergisinde tefrika edildi.
Konusu
Bir hatıra defteri olarak düzenlenmiş olan romanda Feride, kendisine yabancı bir şehirde, bir otel odasında anılarını yazarken geriye dönerek, çocukluk ve ilk genç kızlık dönemlerini anlatır.
Özet
İstanbullu bir subayın kızı olan Feride, küçük yaşta annesini kaybetmiştir; yanına gönderildiği babaannesinin de ölümü üzerine "Notre Dame de Sion" Fransız yatılı okulunda okur. Yaramazlıkları yüzünden arkadaşları, okulda, ona "Çalıkuşu" adını takarlar.
Feride, yaz tatillerini Besime teyzesinin köşkünde geçirir. Teyzesinin yakışıklı oğlu Kâmran ile birbirlerini severler ve nişanlanırlar. Feride'nin de desteklemesiyle Kâmran, üç yıl Avrupa'da bir elçilikte görev yaptıktan sonra döner. Bu arada okulunu bitiren Feride ile düğün hazırlıkları yaparlar. Feride, düğün günü, bir kadının getirdiği mektuptan Kamran'ın İsviçre'de iken Münevver adında hasta bir kızla ilişkisi olduğunu, ona evlenme sözü verdiğini öğrenir, her şeyi yüzüstü bırakıp kaçar.
Anadolu'da öğretmenlik yaparak Kamran'ı unutmak isteyen Feride, İstanbul rüştiyelerinde öğretmenlik teklifini kabul etmez; tüm zorluklara ve bürokratik engellere rağmen, istediğini elde eder ve İstanbul’dan ayrılır. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yapan Feride, idealist bir eğitimcidir ancak gittiği yerlerde güzelliği başına bela olur; hakkında çeşitli dedikodular çıkar.
İlk öğretmenlik deneyimi, Zeyniler köyü denilen, hiçbir öğretmenin gitmeyi kabul etmediği kuş uçmaz kervan geçmez yerdedir. Zeyniler'de evlat edinip yanına aldığı Munise'ye bütün sevgisini verir. Kuşadası'nda öğretmenlik yaparken savaş başlar; okul hastaneye çevrilir ve Feride hastabakıcılık yapmaya başlar. Kuşadası'ndaki hastaneye başhekim olarak Zeyniler Köyü'nde iken tanıştığı Doktor Hayrullah Bey atanmıştır. Beş yıl sonra okullar yeniden açılır. Babacan bir adam olan Hayrullah Bey, emekli olup Kuşadası'na yerleşir ve Feride'yi kızı gibi korur. Munise'nin kuşpalazına yakalanıp ölmesinden sonra hastalanan Feride, Hayrullah Bey ile kalır. Halkın dedikodusu üzerine onunla kâğıt üzerinde evlenirler; fakat aralarında sadece "baba – kız" ilişkisi vardır.
Feride, öğretmenliğe başlayınca bir "günlük" tutmuş, başından geçen her şeyi günü gününe bir deftere yazmıştır. Hayrullah Bey bu defteri bulur, okur ve saklar. Hastalanınca, Feride'ye kendisinin ölümünden sonra ara sıra teyzesinin yanına gitmesini ve verdiği kapalı zarfı Kâmran'a teslim etmesini vasiyet eder.
Kısa bir süre sonra Hayrullah Bey, bütün mal varlığını Feride'ye bırakarak ölür. Hayrullah Bey'in ölümünden sonra, vasiyeti yerine getirilir. Feride, zarfı Kâmran'a verir. Zarfın içinde Hayrullah Bey’in bir mektubu ile Feride'nin günlüğü vardır. Hayrullah Bey, Kâmran'a yazdığı mektupta Feride'yi bir daha bırakmamasını salık vermektedir. Kâmran Feride'nin günlüğünü sabaha dek okur, her şeyi öğrenir. Ertesi gün gidecek olan Feride'yi bırakmaz ve evlenirler.
Uyarlamaları
Roman ilk defa 1966 yılında yönetmen Osman Seden tarafından sinemaya uyarlandı.[3] 1986 yılında Osman Seden tarafından televizyon dizisi olarak çekilen eser; 2005 yılında Yeniden Çalıkuşu adıyla, 2013 yılında Çalıkuşu adıyla tekrar diziye uyarlandı.[4]
Çalıkuşu romanı, Necati Cumalı tarafından tiyatroya uyarlanmıştır.[5] 1962, 1963 sezonundan itibaren çeşitli defalar Devlet Tiyatroları tarafından sahnelendi.
Çalıkuşu romanı, koreograf Merih Çimenciler'in libretto ve koreografisi ile 2003 yılında Türk Sanat müziği parçaları ile baleye uyarlandı.[6][7] İki perdelik bale, Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelendiği her ilde on iki yıl boyunca kapalı gişe olarak oynamıştır.[8]
Gerçek hikâyesi
Romanın gerçek bir hayat hikâyesine dayandığı ve romanda adı geçen öğretmen Feride'nin, Zeyniler köyünde öğretmenlik yapan Feride Polat olduğu söylenmektedir.[9]Kuşadası'nda bir ev restore edilerek kültür merkezi haline gelmiştir.[10] Zeyniler Köyü'nde de romanın anısını yaşatmak için "Reşat Nuri Güntekin Çalıkuşu Evi" adıyla bir tesis açılmıştır.[11]
Kahramanlar
Feride: Romanın ana kahramanıdır. Anne ve babasını erken yaşta kaybetmiş, Fransız mektebinde okumuş, Anadolu'da öğretmenlik yapan İstanbul terbiyesi almış güzel genç bir kızdır. O kadar güzeldir ki Anadolu'da gittiği yerlerde ya "Gülbeşeker" diye çağrılacak ya da hiç makyaj yapmadığı halde "aşırı boyanmakla" suçlanacaktır. İçli, iradeli ve kültürlüdür. Feride birçok kişinin cesaret edemeyeceği işler de yapardı. Meselâ her teneffüs okullarındaki ağaca tırmanır ve daldan dala atlardı. İşte bunu gören muallim ona “Bu kız insan değil çalıkuşu” diye bağırmış ve o günden sonra Feride’nin adı Çalıkuşu olarak kalmıştır.
Kâmran: Feride'nin kuzeni ayrıca nişanlısıdır. Çok kibar ve yakışıklı bir İstanbul beyefendisidir. Feride'yi aldatarak Anadolu'ya kaçmasına sebep olur.
Besime: Feride'nin teyzesi, Kâmran'ın annesidir.
Ayşe: Feride'nin Tekirdağ'da yaşayan teyzesi, Müjgan'ın annesidir.
Müjgan: Feride'nin en değer verdiği kuzenidir.
Munise: Tüm kızların adının Zehra veya Ayşe olduğu bu köyde, adı farklı olan tek kız çocuğudur. Feride onu evlat edinir ve Munise, Feride'ye annelik için çok genç olduğunu düşünür ve bu yüzden ona abla anlamına gelen "Aba" der. Kitabın sonrasında bir hastalığa yakalanır ve doktorlar ona çare bulamadığı için ölür.
Hayrullah: Feride'nin Anadolu'da tanıştığı iri yarı, temiz kalpli doktordur. Feride'ye sahip çıkmak için onunla kâğıt üzerinde evlenir.
^abcdeAbir, Nihan. "Çalıkuşu'nun hikâyesi". tez.yok.gov.tr/. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi 2012. 22 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2016.
^Yücebaş, Hilmi (1957). Bütün Cepheleriyle Reşat Nuri. İstanbul: Yeni Matbaa. s. 162.
^Cumalı, Necati. "Çalıkuşu Deyince". Devlet Tiyatrosu Dergisi, Sayı 60, 1975-75 sezonu. 21 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2016.