Bu madde, Vikipedi biçem el kitabına uygun değildir. Maddeyi, Vikipedi standartlarına uygun biçimde düzenleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. Gerekli düzenleme yapılmadan bu şablon kaldırılmamalıdır.(Eylül 2011)
İran'ın kuzey bölgesinde yer alan Mazandaran'da Amol Kasabası'ndaki Hüseyni bir seyid ailesine mensup olarak 1319'de doğdu. Amul kasabası o dönemde Şii müslüman nüfus yoğunluğuyla bilinmekteydi. Genç yaşta İmamiye Şiiliği teoloji üzerinde çalıştı. Taberistan Meliki Fahrüddevle'nin sarayında görev aldı. Melik ile olan yakın ilişkisine rağmen kısa bir süre sonra dini bir kriz yaşadı. Saraydaki görevini bırakıp kendini tümüyle tasavvuf araştırmalarına verdi. Tahran'ın bir köyünde yaşayan Nureddin Tihrani adındaki bir sufi şeyhin öğrencisi oldu ve geleneksel olarak sufilerin giydiği hırkayı giydi. 1385'te Necef'te vefat etti.
Görüşleri
Şiilik ile sufiliği bir araya getiren Amuli, bir Şii olmakla birlikte Muhyiddin İbn Arabi'nin Vahdet-i Vücud öğretisinden etkilenmiş hatta Arabi'nin Füsus'ül-Hikem eserine yorum yazmıştır.
Amuli tevhid inancını ikiye ayırarak inceler. Ona göre bir tevhid-i uluhi ve bir de tevhid-i vücudi vardır. Tevhi-i Uluhi Tanrı'nın birliğinin zahiri veya dışsal yönüdür ve İslam inancının temeli olan la ilahe illallah ifadesinde kendisini gösterir. Tevhid-i Vücudi ise tevhid inancının bâtıni veya içsel yönüdür ve varlıkta Tanrı'nın dışında hiçbir şeyin olmadığı anlayışını içerir. Amuli tevhidin bu yönünü mürekkep ile mürekkep kullanılarak oluşturulan harfler benzetmesiyle açıklar.
Amuli'ye göre On İki İmam sahip oldukları mistik bilgiyle sadece Şii toplumun değil aynı zamanda sufi topluluklarının da rehberleridir. Amuli Şiileri inançlarını sadece hukuk sistemiyle sınırlı tuttuklarından ötürü Sufileri de On İki İmamdan kaynaklanan belirli ilkeleri reddetmeleri sebebiyle eleştirir.
Amuli'ye göre Ali evrensel velayetin, on ikinci imamla aynileştirilen Mehdi ise Muhammedi velayetin mührüdür. Bu görüşleriyle İsa'yı evrensel velayetin mührü olarak gören İbn Arabi'den ayrılmaktadır.
Bazı Eserleri
Velud bir yazar olduğu bilinen Amuli'nin yaklaşık kırk kadar eseri olduğu bilinmektedir. Ancak bunlardan yedi tanesi korunabilmiştir. Eserlerinden bazılarının adları şu şekildedir:
Nassü'n-Nüsus fi Şerhi'l-Füsûs: Füsûsu'l-Hikem'in Arapça şerhidir.
Risaletü Nakdi'n-Nukud fi Ma'rifeti'l-Vücûd: İbn Arabi'nin görüşlerinin açıklandığı bir eserdir.
Camiu'l Esrâr ve Menbau'l-Envar : .
Esrarü'ş-Şeria ve Atvarü't-Tarika ve Envarü'l-Hakika : Tevhid, peygamberlik, ahiret, imamet gibi konuları açıklamaktadır