2011 yılının yaz aylarından beridir, muhalif militanlar ve ordudan firar eden askerler düzenli Suriye Ordusu'na karşı direnen birlikler kurmuşlardır. Bunun bir sonucu olarak ülke çapında şiddetli çatışmalar yaşanmaya başlamış ve muhalif silahlı gruplar Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) çatısı altında birleşmiştir. 2011 yılının son dönemlerinde ÖSO İdlip valiliğindeki bazı kasaba ve köylerde kontrolü ele geçirmeyi başarmıştır. Ocak 2012'de ÖSO Rif Şam valiliğindekiZabadani şehrini hükûmet güçleriyle yaşanan çatışmaların ardından ele geçirerek ilk kez bir şehri tamamen kontrolü altına almıştır.[12] Bunların yanı sıra, 23 Ocak 2012 itibarı ile muhalif güçler, şehirdeki Suriye Hükûmeti yetkililerinin açıklamalarına göre, ülkenin üçüncü en büyük şehri olan Humus'un üçte ikisini kontrolleri altında tutmaktadır.[13] Ocak 2012'nin sonlarında Şam'ın daha fazla banliyösü muhalif silahlı güçlerin kontrolü altına geçmeye başlamıştır. Örneğin Şam'ın bir banliyösü olan Sakba kasabası ÖSO tarafından ele geçirilmiştir.[14] Şam'ın kırsal bölgelerinin valisine göre Şam'ın kırsal bölümünün çoğu muhalif kontrolü altında bulunmaktadır. Muhaliflerin bu bölgelerde Esad yönetimi yandaşlarını öldürdükleri de öne sürülmüştür. Buna rağmen Suriye Hükûmeti Şam şehir merkezinde büyük ölçüde kontrolü elinde tutmaktadır.[15]
Birleşmiş Milletler'e göre ayaklanmanın başlangıcından beri çoğu muhalif silahlı güçlerinden oluşan 5,000 kişi ölmüş, çok daha fazla kişi yaralanmış, binlerce isyancı hapse atılmıştır. Güvenlik güçleri tarafından 300'den fazla da çocuk öldürülmüştür.[16] Bunun yanı sıra, bir kısmı politik sebeplerden hapiste olan 600'den fazla mahkûm işkence nedeniyle ölmüştür.[17]
İsyan sırasında İstanbul'da oluşturulan muhalif sürgün hükûmeti Suriye Ulusal Konseyi, dört BM üyesi ülke tarafından tanınmaktadır. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, göstericilere karşı şiddet kullanımını kınamıştır.[18]
3 Şubat 2011'i 4 Şubat'a bağlayan geceyse ayaklanmanın en kanlı günü olmuştur. 2012 Humus Kandil Gecesi Saldırısı'da yani 3 Şubat gecesi Suriye Ordusu Humus şehrine havan topları, tanklar ve makinalı tüfeklerle saldırmıştır. Saldırı sonucunda 200'den fazla insan ölmüştür. Bu olay sonrası BM Güvenlik Konseyi'nde Beşar Esad'a görevden çekilerek yetkilerini yardımcısına bırakması çağrısında bulunan tasarı oylanmış, on beş üyeden on üçü tasarıya evet derken Rusya ve Çin'in hayır demesi tasarının geçmesini engellemiştir.[19]
2012
13 Kasım 2012'de Şanlıurfa'nın Ceylanpınar İlçesi yakınında bulunan Resulayn kasabasında içinde Özgür Suriye Ordusu tarafından öldürüldüğü iddia edilen sivillerin ve Suriye Ordusu askerlerinin gömüldüğü toplu mezarlar ortaya çıkmıştır.[20][21]
14 Kasım 2012'de, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, muhalif unsurların, Suriye halkının "tek temsilcisi" olduğunu duyurmuş, muhaliflere silah yardımını gündeme getirmiştir.[22]
26 Kasım 2012'de ÖSO Şam'ın güneyinde bulunan Marj el Sultan Hava Üssü'nü tahrip edip ele geçirmiş böylece Suriye, İsrail'in olası hava saldırılarına karşı savunmasız kalmıştır.[23] 1 Şubat 2013'te, İsrail uçakları Suriye'ye saldırı düzenlemiştir. Suriye Hükûmeti saldırının gerçekleştiğini onaylamış, resmi açıklamasında Şam'da bulunan askeri bir üssün bombalandığını duyurmuştur. İsrail kökenli haber kaynakları ise saldırının Lübnan-Suriye sınırında bulunan Hizbullah'a silah taşıyan bir konvoya karşı yapıldığını duyurmuştur.[24]
28 Kasım 2012'de, Şam kırsalında bulunan Hristiyan ve Dürzi nüfusun ağırlıklı olarak yaşadığı Ceramana kasabasında, merkez, Nahda ve Kureyyat mahallelerinde eş zamanlı olarak iki bombalı araç saldırısı ve iki yol kenarı bombalı düzenek saldırısı gerçekleştirmiş, saldırıda 44 kişi ölmüş, 83 kişi de yaralanmıştır.[25]
4 Aralık 2012'de, Şam'ın 20 km kuzeydoğusunda bulunan, 1967 Savaşı sırasında İsrail'in Golan Tepeleri'ni işgal etmesi arıdınan bölgede yaşayan Suriyeliler'in göç ettiği El Vafidin kampında bulunan bir okula gerçekleştirilen havan topu saldırısında 28 öğrenci ve bir öğretmen ölmüştür.[26][27]
11 Aralık 2012'de Hama şehrine bağlı Arap Alevileri'nin çoğunlukla yaşadığı Akrab kasabasında yaşanan saldırıda farklı kaynaklara göre 125 ile 300 arası sivil ölmüştür.[28]
2013
29 Ocak 2013'te Halep'in Özgür Suriye Ordusu kontrolündeki Bustan’ul Kasi bölgesinde Kuveys nehri kıyısında elleri arkasına bağlı şekilde infaz edilmiş çoğunluğun 18 yaş altında olduğu tahmin edilen en az 80 ceset bulunmuştur.[29] Suriye hükûmeti, cinayetlerin ÖSO kontrolündeki bir bölgede işlendiğini işaret ederek toplu infazların El-Kaide ile bağlantılı El Nusra Cephesi tarafından gerçekleştirildiğini iddia etmiştir.[30][31][32] Bazı haber kaynakları, bir grup aktivistin verdiği bilgilere dayanarak, toplu infazın Suriye Hükûmeti'ne bağlı silahlı gruplar tarafından gerçekleştirildiğini yazmıştır.[33]
20 Şubat 2013'te başkent Şam'ın sabah saatlerinde Mezra semtinde bulunan Sevra Caddesi'nde Baas Partisi binası yakınında düzenlenen bomba yüklü araç saldırısında, aralarında çocukların da bulunduğu 31 kişi ölmüş, 208 kişi yaralanmıştır.[34][35]
18 Mart 2013'te Halep yakınlarında Han el Essal bölgesinde yer alan ormanlık bir alanda gerçekleştirilen kimyasal saldırıda 16'sı Suriye Ordusu askeri 26 kişi ölmüş, 100'den fazla kişi de yaralanmıştır. Olay ardından Suriye Hükûmeti saldırılardan muhalifleri sorumlu tutmuş, muhalifler ise suriye Hükûmeti'ni suçlamıştır.[36][37]
28 Mart 2013'te Şam Üniversitesi'ne muhaliflerce yapılan havan topu saldırısında, 15 öğrenci ölmüş, 20'den fazla kişi de yaralanmıştır.[38]
8 Nisan 2013'te Şam'da Sebi Bahrat Meydanı ile Şahbender Bölgesi arasında gerçekleştirilen bomba yüklü araç saldırısında aralarında çocukların da bulunduğu 15 kişi ölmüş, farklı kaynaklara göre 53 ile 146 kişi arası yaralanmıştır.[39]
2014
19 Aralık 2014'te Suriye Ordusu, Muhalifler'in kontrolünde olan Halep'ile olan bağlantısını bir koridora indirdi.[40]
24 Ocak'ta YPG ile rejim güçleri arasında uzun süre sonra Haseke şehir merkezinde çatışmalar yaşandı.[42]
26 Ocak'ta Kürt savaşçıların Kobani'nin %90 ını ele geçirdikleri belirtildi.[43]
28 Ocak'ta Hizbullah, Şeba Çiftliklerindeki İsrail konvoyuna ateş açtı, iki İsrail askeri hayatını kaybetti.[44] İsrail misilleme ile cevap verdi. Karşılıklı ateş açıldı.
14 Şubat'ta YPG/ÖSO koalisyonu, Kobani ve çevresindeki 163 köyün denetimini IŞİD'den ele geçirdi.[45]
24 Şubat'ta IŞİD, Tel Tamer yakınındaki Süryani köylerini ele geçirdi, 90 Süryani kadını kaçırdı.[46]
7 Mart'ta El Anfal Tugayı rejim güçlerine teslim oldu.[47]
13 Mart'ta üç yıldan beri rejime karşı savaşan Liva Hatin grubu rejim güçlerine teslim oldu.[48]
22 Mart'ta El Nusra Cephesi bir rejim helikopteri düşürdü. Dört rejim askeri esir alındı, biri öldürüldü.
23 Mart'ta IŞİD bir rejim savaş uçağını düşürdü.[49]
28 Mart'ta El Nusra Cephesi liderliğindeki muhalifler İdlip şehir merkezini ele geçirdi. İlk defa rejim elindeki büyük bir şehir tamamen rejim güçlerinden -IŞİD dışındaki- muhaliflerin eline geçti.[50]
1 Nisan'da IŞİD Yermük Kampına saldırdı, muhalifler ile sert çatışmalar yaşandı. Kampın büyük bölümü IŞİD'in eline geçti.[51] Aynı gün, Özgür Suriye OrdusuÜrdün sınırındaki Nasib sınır kapısını ele geçirdi.[52]
25 Nisan'da Cisr eş Şuğur muhaliflerin eline geçti. Böylece rejim İdlip'teki son büyük yerleşim birimini kaybetti.[53]
29 Nisan'da Suriye Ordusu ile Suriye rejimi destekçisi olan Ulusal Savunma Güçleri arasında Humus şehrinde çatışmalar meydana geldi.[54]
28 Mayıs'ta İdlip'teki rejime ait son büyük yerleşim birimi Eriha muhaliflerin eline geçti. Böylece rejim İdlip şehir merkezi ve kırsalından tamamen temizlenmiş oldu. Sadece iki küçük Şii köyü olan Fua, Kefraye ve Ebu Duhur askeri havaalanı rejimin elinde kaldı.[56]
16 Haziran'da Özgür Suriye Ordusu ve YPG güçleri, Tel Abyad'ı IŞİD'den geri aldı. Böylece, Kobani ve Cizire kantonları arasında toprak bağlantısı sağlandı.[60]
25 Haziran'da IŞİD Haseke ve Kobani'ye saldırı başlattı. Haseke'de bazı mahalleleri ele geçirdi.[61]
26 Haziran'da IŞİD, sabaha karşı Kobani şehir merkezine ani bir baskın düzenledi. Aralarında sivillerin de olduğu 146 kişiyi öldürdü.[62]
4 Temmuz'da muhaliflerden oluşan Fetih Halep operasyon odası Halep'i rejimden temizlemek için büyük bir operasyon başlattı. Yeni Halep bölgesindeki Bilim ve Araştırma merkezi muhaliflerin eline geçti.[63]
11 Ağustos'ta muhalifler Lazkiye'deki al-Gab düzlüklerini ele geçirerek Lazkiye yolunda önemli bir kazanım elde etti.[65]
2 Eylül'de Rus uçaklarının Suriye'de zaten muhaliflere bombalamalara giriştikleri iddiaları ortaya atıldı. Buna yönelik dijital belgeler ortaya çıktı.[66]
4 Eylül'de Şam Cephesi, Halep'in kuzeyi Marea'da IŞİD'e saldırılar düzenledi. Üç IŞİD aracı imha edildi. IŞİD 7 kayıp ve 11 esir verdi.[67]
5 Eylül'de Dürzi çoğunluklu Süveyda şehir merkezinde, Süveydalı Dürzi bir liderin öldürülmesi sonucu çatışmalar yaşandı. 25 kişi hayatını kaybetti. Dürzi liderin ölümünden rejim sorumlu tutuldu.[68]
11 Eylül'de Rus askerlerinin Lazkiye'de bulunduğuna dair görüntüler ortaya çıktı. Rusların rejim ile birlikte savaştığı iddiaları ortaya atıldı.[69] Aynı gün Ceyşül İslam Şam'daki Adra Hapishanesi'ne saldırdı. İki binayı ele geçirdi.[70]
14 Eylül'de Ceyşül İslam, Doğu Guta'da rejime ait 25 noktayı ele geçirdi ve böylece rejimin Şam-Humus karayolu bağlantısını kesti.[71]
15 Eylül'de 10 adet Rus tankının Lazkiye'ye geldiği belirtildi. Bunun yanında Rusya'nın Lazkiye'de bir havaalanı inşa ettiği ortaya çıktı. ABD, Rusya'nın bu tutumunun barışı daha da tehlikeye atacağını belirtti.[72]
30 Eylül'de Rusya'ya ait savaş uçakları Suriye'nin çeşitli noktalarında IŞİD ve diğer muhaliflere karşı hava saldırıları başlatmışlardır. Rusya, Batı dünyasınca sert bir şekilde eleştirilmiştir.[73][74][75] 41 muhalif grup Rusya'nın ve İran'ın artık Suriye'de işgalci durumuna geldiğini belirtmiş ve halkı desteğe çağırmışlardır.[76]
5 Ekim'de Rus savaş uçaklarının, Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiği açıklanmıştır.[78] Rus büyükelçisi Dışişleri Bakanlığına çağrılmıştır. NATO, Rusya'nın ihlalinin kabul edilemez olduğunu açıklamıştır.[79] 6 Ekim'de Rusya'nın bir kez daha Türk hava sahasını ihlal ettiği belirtilmiştir. Türkiye, Rusya'ya nota vermiştir.[80]
7 Ekim'de Suriye rejiminin, Rus hava desteği eşliğinde Hama'nın kuzey kırsalında büyük bir operasyon başlattığı belirtilmiştir.[81]
9 Ekim'de, Rus savaş uçaklarının muhalifleri bombalamaya başlamasından birkaç gün sonra, IŞİDHalep'in kuzeyindeki bazı köyleri ele geçirmiştir. Aynı gün IŞİD'in İranlı bir generali öldürdüğü belirtilmiştir.[82]
20 Ekim'de Rusya ve ABD olası çatışmaları önlemek için memorandum imzalamıştır.[83]
29 Ekim'de El Nusra Cephesi'ne geçmek isteyen 200 kadar IŞİD militanı, kendi örgütü tarafından infaz edilmiştir.[84]
28 Aralık'ta Zabadani'den 120 savaşçı Fua ve Kefraya köylerindeki yaralılara karşılık tahliye edilmiştir.[88]
2016
4 Ocak'ta Şeyh Miskin'in büyük bölümünün rejim tarafından ele geçirildiği belirtilmiştir.[89]
17 Ocak'ta muhalifler Türkiye sınırındaki Dudyan, Yani Yaban, Baraghade, El Yarubiye köylerini IŞİD'den ele geçirdiğini açıklamıştır.[kaynak belirtilmeli]
13 Şubat'ta Türkiye YPG'yi obüslerle karadan vurmaya başlamıştır.[90]
Türkiye, Rusya'yı 'terör organizasyonu' gibi hareket etmekle suçlamıştır.[91]
25 Şubat'ta muhalifler ve IŞİD, Suriye Ordusu'ndan Hanasır'ı alarak, Halep'in ikmal yolunu kapatmıştır. Ancak kısa süre sonra rejim ikmal yolunu yeniden açmıştır.[92]
27 Şubat'ta rejim ve muhalifler arasında iki haftalık geçici ateşkes sağlanmıştır.[93] Ateşkes IŞİD ve El Nusra Cephesi'ni kapsamamıştır. Bunun yanında kimin 'terörist' olup olmadığı konusunda Batı ile Rusya anlaşmazlığa düşmüştür. Rusya, El Nusra ve IŞİD'in olmadığı bazı bölgeleri vurmaya devam etmiştir.[94]
4 Mart'ta muhaliflerin IŞİD'den Irak-Suriye sınırındaki el Tanf sınır kapısını ele geçirdiği belirtilmiştir.[95]
10 Mart'ta El Nusra Cephesi ve müttefiki Cund el Aksa Kuzey Hama'da taarruz başlatmıştır.[kaynak belirtilmeli]
4 Eylül'de Türkiye-Suriye sınırında IŞİD tarafından idare edilen topraklar, Türkiye tarafından tamamen ele geçirildi ve kontrol altına alındı. IŞİD'in Türkiye sınırıyla fiziksel teması tamamen kesildi.[96]
Türkiye, Cerablus ve çevresinde YPG'ye ait tüm köyleri ele geçirdi.[97]