Hollanda'da cumhuriyet döneminde seçimle gelen genel vali (Felemenkçe: stadhouder, İngilizce: stadtholder). Burgundiya ve Habsburg mandasından kurtulan Hollanda illeri düklük ve benzeri feodal makamları devlet yönetiminden çıkararak yerine Hollanda halkının birliğini sembolize eden bu makamı kurmuştur. Makam cumhurbaşkanlığına eşdeğer bir makamdır.
Bu unvan Hollanda Cumhuriyeti'nin ilk döneminde barışı korumakla ve illerde düzenin sağlanmasıyla görevliyken özellikle 16. yüzyıldan sonra, verasete de dönüşmesi nedeniyle, de facto olarak, devletin mutlak hakimine dönüşmüştür. IV. Willem'in başa geçmesiyle makam (cumhuriyet değerlerini korur gibi görünse de) de facto monarşiye dönüşmüştür. Oğlu V. Willem stadhouder unvanıyla ülkeyi yöneten son kişi olmuş, onun oğlu Willem ise I. Willem adıyla Hollanda'nın ilk kralı olmuştur. Bugünkü Hollanda kraliyet ailesinin, Felemenk Ayaklanması'nın liderlerinden ve ilk stadhouder olan Sessiz Willem ile kaydadeğer bir kanbağı bulunmamaktadır. Sessiz Willem'in soyu stadhouder III. Willem ile son bulmuştur.
Pratikte Türk veya İslam kültüründe bir benzeri bulunmamakla birlikte yöntemleri, yetkileri ve sonradan verasete dönüşmesi bakımından hilafete benzetilebilir. Osmanlı Devleti'nde bir bölgenin beylerbeyi, o bölgeyi sultan adına yönetmek, vergileri toplamak ve düzeni sağlamak ile görevliydi.
Etimolojisi
Stadhouder kelimesi "kahya, vekilharç, melik" anlamlarına gelmektedir. Kelime anlamı ise "mülk tutucu"dur. Stad kelimesi modern Felemenkçe'de kent, şehir anlamına gelmekle beraber eskiden İngilizce "stead" kelimesine karşılık gelmektedir ve "mülk, yer, toprak" anlamlarını taşımaktadır. Houder tam anlamıyla "tutan kişi, tutucu" demektir.1
Tarihçe
Onyedi Vilayet Dönemi
Orta Çağ'da bir hükümdar, fetih ya da veraset yoluyla elde ettiği ve daimi olarak kalmayacağı vasal ülke ve şehirleri kendisi adına yönetmesi amacıyla bir yönetici tayin ederdi. Felemenk Bölgesi'ndeki topraklarını sonradan genişleten feodal beyler de böyle yerlere kendi vekillerini atamaya başladılar. Örneğin Gelders Dükü, Groningen'i ele geçirdiğinde buraya güvendikleri ve yerli halk tarafından kabul görecek birinin atanmasını sağlardı. Bu temsilcilere stadhouder adı verilirdi.
Burgundiya vasallığı sırasında Felemenk Bölgesi'nde her ilin bir stadhouderı bulunmaktaydı.
Veraset yoluyla Felemenk Bölgesi'nin tek sahibi konumuna gelen Şarlken, bölgedeki beyliklerin statüsünü ortadan kaldırsa da stadhouder atamalarını sürdürmüştür.
Hollanda Cumhuriyeti
İspanya Kralı II. Filip'in izlediği merkezci politikalara rağmen stadhouder atamaları onun döneminde de bir süre devam etmiştir. 1581 yılında yayınlanan Feragat Yasası ile Felemenk illeri bağımsızlıklarını ilan etmişler ve ayaklanma liderlerinden Sessiz Willem'i stathouder olarak atamışlardır. Böylece stadhouder, Hollanda'da resmîleşmiş ve en yüksek makam halini almıştır.
Sessiz Willem'in ardından gelenek olarak stadhouderlar onun soyundan gelen kişiler arasından seçilmiştir.
Lağvedilmesi ve Monarşiye Geçiş
Napolyon işgali gibi bazı kesintilere rağmen sürdürülen makam veraset sisteminin yerleşmesi ve global imparatorlukların yükselişi nedeniyle de facto monarşiye dönüşmüştür. V. Willem döneminde tamamen monarşiye dönüşen makam, oğlu Willem'in resmen kral unvanı alması ve Hollanda'yı krallık ilan etmesiyle son bulmuştur. Ancak I. Willem tacını Fransa ordusunun iki yıl sonra çekilmesiyle 1815 yılında resmen giyebilmiştir.
Günümüz Hollandası'nda, kraliyet ailesi, Sessiz Willem'le kanbağları olmamasına rağmen, Hollandalılar tarafından hala, tıpkı stadhouderlarda olduğu gibi Hollanda halkının birliğinin sembolü olarak görülmektedir.