Bu madde, Vikipedi biçem el kitabına uygun değildir. Maddeyi, Vikipedi standartlarına uygun biçimde düzenleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. Gerekli düzenleme yapılmadan bu şablon kaldırılmamalıdır.
Sabit kur, sabit döviz kuru rejimi, kambiyo kontrolü bir ekonomideki yetkili para politikası otoritesi tarafından, ülkede kullanılmakta olan yerel para birimi değerinin, daha istikrarlı veya uluslararası alanda daha yaygın olarak kullanılan bir para birimi, çeşitli para birimleri sepeti (Dolar, Euro, Sterlin ve Yen’den oluşan özel çekme hakkı “SDR” sepeti) veya altın gibi değerli metallerin değerlerine sabitlendiği bir kur rejimidir.[1][2]
İlgili para birimi ile sabit alınan birim arasındaki döviz kuru, dalgalı (esnek) döviz kuru rejiminden farklı olarak piyasa koşullarına göre değişmemektedir. Merkez bankası tarafından, ölçü alınan bu değerlerde meydana gelen değişiklikler göz önüne alınarak yerel para biriminin değeri de aynı biçimde değiştirilmektedir. Bu sistemde ilgili otorite tarafından söz konusu kur değerinin belirlenmiş alt veya üst limitlere erişmesi veya aşması durumunda kura satış ve alış vasıtasıyla müdahale edilir. Bu nedenle, söz konusu müdahaleye imkan tanıyacak yeterli bir rezerv büyüklüğü bulunması zorunluluktur.[3]
Sabit döviz kuru sisteminde, bir ülkenin merkez bankası tipik olarak bir açık piyasa mekanizması kullanır ve sabitlenmiş oranını ve dolayısıyla para biriminin sabitlendiği referansa göre istikrarlı değerini korumak için her zaman para birimini sabit bir fiyattan alıp satmayı taahhüt eder. İstenen döviz kurunu korumak için merkez bankası, özel sektörün yabancı paraya net talebinin olduğu bir dönemde, rezervlerinden yabancı para satar ve yerli parayı geri satın alır. Bu da yerli para için suni bir talep yaratarak döviz kurunun değerini artırır. Tersine, yerli paranın değer kazanmaya başladığı bir durumda, merkez bankası yabancı parayı geri satın alır ve böylece piyasaya yerli para ekler, böylece döviz kurunun amaçlanan sabit değerinde piyasa dengesini korur.[4]
Sabit bir döviz kuru sistemi, enflasyon oranlarını sınırlamak gibi bir para biriminin davranışını kontrol etmek için de kullanılabilir. Ancak bunu yaparken, sabitlenmiş para birimi referans değeriyle kontrol edilir. Bu nedenle, referans değer yükseldiğinde veya düştüğünde, ona bağlı para birimlerinin değerlerinin de, bağlı para biriminin alınıp satılabildiği diğer para birimleri ve emtialara göre yükselip düşeceği sonucuna varılır. Başka bir deyişle, sabitlenmiş bir para birimi, herhangi bir zamanda mevcut değerinin nasıl tanımlanacağını belirlemek için referans değerine bağlıdır.
Buna ek olarak, Mundell-Fleming modeline göre, tam sermaye hareketliliğine sahip bir ekonomide uygulanan sabit döviz kuru rejimi, hükûmetin makroekonomik istikrarı sağlamak için yurtiçi para politikasını kullanmasını engellemektedir.
21. yüzyılda, büyük ekonomilerle ilişkili para birimleri genellikle döviz kurlarını diğer para birimlerine sabitlememektedir. Sabit bir döviz kuru sistemi kullanan son büyük ekonomi, Temmuz 2005'te kontrollü döviz kuru adı verilen biraz daha esnek bir döviz kuru sistemini benimseyen Çin Halk Cumhuriyeti'dir.[5]Avrupa Döviz Kuru Mekanizması da Euro Bölgesi'ne katılan ülkelerin yerel para birimlerinden Euro'ya karşı nihai bir dönüşüm oranı belirlemek için geçici olarak kullanılmaktadır.[6][7][8]
Tipik olarak, sabit bir döviz kurunu korumak isteyen bir hükûmet bunu serbest piyasada kendi para birimini satın alarak ya da satarak gerçekleştirir.[10] Hükûmetlerin yabancı para rezervi bulundurmasının bir nedeni de bundan kaynaklanmaktadır.
Döviz kuru sabit gösterge kurunun çok üzerine çıkarsa (olması gerekenden daha güçlü olursa), hükûmet kendi para birimini satar (bu da para arzını artırır) ve yabancı para birimi satın alır. Bu da para biriminin fiyatının düşmesine neden olur (Bkz: Klasik Arz-Talep diyagramları). Ayrıca, sabitlendiği para birimini satın alırlarsa, bu para biriminin fiyatı artacak ve para birimlerinin göreceli değerinin amaçlanana yaklaşmasına neden olacaktır.
Döviz kuru istenen oranın çok altına düşerse, hükûmet rezervlerini satarak piyasadan kendi para birimini satın alır. Bu piyasada daha fazla talep yaratır ve yerel para biriminin güçlenmesine neden olur, böylece hedeflenen değere geri dönmesi umulur. Sattıkları rezervler sabitlenmiş para birimi olabilir, bu durumda bu para biriminin değeri düşecektir.
İtibari para
Sabit döviz kurunu korumanın daha az kullanılan bir başka yolu da, başka bir kur üzerinden döviz ticareti yapmayı yasadışı hale getirmektir. Bunu uygulamak zordur ve genellikle dövizde karaborsaya yol açar. Bununla birlikte, bazı ülkeler tüm para dönüşümleri üzerindeki hükûmet tekelleri nedeniyle bu yöntemi kullanmakta oldukça başarılıdır. Çin hükûmetinin ABD dolarına karşı para birimini sabit tutmak ya da sıkı bir şekilde dalgalandırmak için kullandığı yöntem de bu olmuştur. Çin, para birimi sabitini korumak için günde ortalama bir milyar ABD doları satın almaktadır.[11] 1990'lar boyunca Çin, Yuan ve diğer para birimleri arasındaki tüm para birimi dönüşümleri üzerinde bir hükûmet tekeli kullanarak para birimi sabitini korumada oldukça başarılı olmuştur.[12][13][14]
Para kurulu düzenlemeleri sabit döviz kurlarının en yaygın aracıdır. Para kurulu, merkez bankalarının rezervleri tükenmeden para talebindeki şoklarla başa çıkmalarına izin verdiği için sabit kur olarak kabul edilir.[15] PPK'lar aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok ülkede faaliyet göstermektedir:
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz.
Hibrit döviz kuru sistemleri
Parasal işbirliği
Parasal işbirliği, iki veya daha fazla para politikasının veya döviz kurunun birbirine bağlandığı bir yöntemdir ve bölgesel veya uluslararası düzeyde gerçekleşebilir.[18] Parasal işbirliğinin mutlaka iki ülke arasında gönüllü bir düzenleme olması gerekmez, zira bir ülkenin kendi para birimini diğer ülkenin rızası olmadan başka bir ülkenin para birimine bağlaması da mümkündür. Sabit parite sistemlerinden parasal birliklere kadar uzanan çeşitli parasal işbirliği şekilleri mevcuttur. Ayrıca, 1973 yılında Avrupa Parasal İşbirliği Fonu (EMCF) ve Uluslararası Para Fonu (IMF)[19] dahil olmak üzere parasal işbirliğini uygulamak ve döviz kurlarını istikrara kavuşturmak için çok sayıda kurum teşkil edilmiştir.
Parasal işbirliği ekonomik entegrasyonla yakından ilişkilidir ve genellikle birbirini güçlendiren süreçler olarak kabul edilirler.[20] Ancak ekonomik entegrasyon farklı bölgeler arasında ticari engellerin azaltılması veya ortadan kaldırılması ve para ve maliye politikalarının koordinasyonu ile belirginleşen ekonomik bir düzenlemedir,[21] parasal işbirliği ise para birimi bağlantılarına odaklanır. Parasal birlik, parasal işbirliği ve ekonomik entegrasyon sürecinin taçlandırılması olarak kabul edilir.[20] İki veya daha fazla ülkenin karşılıklı fayda sağlayan bir değiş tokuşa girdiği parasal işbirliği biçiminde, sermaye kontrollerinin aksine, ilgili ülkeler arasında sermaye serbestçe hareket edebilir.[20] Parasal işbirliğinin dengeli ekonomik büyümeyi ve parasal istikrarı teşvik ettiği düşünülmektedir,[22] ancak üye ülkelerin (güçlü bir şekilde) farklı ekonomik kalkınma seviyelerine sahip olması durumunda ters etki de yaratabilir.[20] Özellikle Avrupa ve Asya ülkelerinin para ve döviz kuru işbirliği geçmişi vardır,[23] ancak Avrupa parasal işbirliği ve ekonomik entegrasyonu nihayetinde Avrupa Parasal Birliği ile sonuçlanmıştır.
Örnek: Avrupa Yılanı
1973 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu ülkeleri olan Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Lüksemburg ve Hollanda'nın para birimleri "Yılan" adı verilen bir uygulamaya katılmıştır. Bu düzenleme döviz kuru işbirliği olarak sınıflandırılmaktadır. Sonraki 6 yıl boyunca bu anlaşma, katılımcı ülkelerin para birimlerinin önceden ilan edilen merkezi oranlar etrafında artı veya eksi %2,25'lik bir bant içinde dalgalanmasına izin verdi. Daha sonra, 1979 yılında, 'Yılan'daki katılımcı ülkelerin kurucu üye olduğu Avrupa Para Sistemi (EMS) kuruldu. EMS sonraki on yıl içinde gelişerek 1990'ların başında gerçek anlamda sabit bir döviz kuruna dönüştü.[20] Bu dönemde, 1990'da AB, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin ekonomilerini üç aşamada yakınlaştırmayı amaçlayan bir grup politika için şemsiye bir terim olarak Ekonomik ve Parasal Birliği (EMU) tanıttı.
Örnek: Baht-ABD doları işbirliği
1963 yılında Tayland hükûmeti, döviz kuru hareketlerinin istikrara kavuşturulmasında rol oynamak amacıyla Döviz Eşitleme Fonu'nu (EEF) kurmuştur. Bu fon, ABD doları başına Baht'ın yanı sıra Baht başına gram altın miktarını da sabitleyerek ABD dolarına bağlandı. Sonraki 15 yıl boyunca Tayland hükûmeti Baht'ın altın cinsinden değerini üç kez düşürmeye, fakat Baht'ın ABD doları karşısındaki paritesini korumaya karar verdi. Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından 1978 yılında uluslararası para sisteminde altına daha küçük bir rol veren yeni bir genelleştirilmiş dalgalı döviz kuru sisteminin getirilmesi nedeniyle, parasal işbirliği politikası olarak bu sabit parite sistemi sona erdirildi. Tayland hükûmeti para politikalarını yeni IMF politikasıyla daha uyumlu olacak şekilde değiştirdi.[20]
Bretton Woods sisteminin çoküşü ve esnek döviz kuru rejimi
Bretton Woods Sistemi II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra devreye girmiş, bir dönem başarıyla işledikten sonra 1960’lı yılların sonlarına doğru tıkanmaya başlamış, nihayet 1971 yılında da sona ermiştir. Bretton Woods Sisteminin yıkılmasını hazırlayan başlıca sebepler söyle sıralanabilmektedir:
ABD’nin Vietnam savaşının finansmanı ve dahildeki sosyal programlar için kamu harcamalarını artırması, parasal genişlemeye gitmesi ve bu suretle dışarıya enflasyon ihraç etmesi
Marshall yardımları, Dünya Bankası kredileri ve NATO’nun sağladığı güvenlik şemsiyesi sayesinde Batı Avrupa ve Japonya’nın iktisaden hızla toparlanması ve bu ekonomilerde fazla miktarda Dolar birikmesi
ABD’nin elindeki altın rezervlerinin zamanla erimesi ve parasını destekleyemez hale gelmesidir.[24]
^Salvatore, Dominick (1986). Uluslararası İktisat Teori ve Problemler. İşgüden, Tamer tarafından çevrildi. Bilim Teknik Yayınevi, Schaum’s Outline Series. s. 126. 3 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2023.
^abcdefBerben, R.-P., Berk, J. M., Nitihanprapas, E., Sangsuphan, K., Puapan, P., & Sodsriwiboon, P. (2003). Requirements for successful currency regimes: The Dutch and Thai experiences: De Nederlandsche Bank