Muin-i Zafer (Osmanlıca: معین ظفرZaferin yegane yardımcısı),[2] 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilen iki Avnillah sınıfızırhlı korvetin ikincisiydi. Geminin inşasına 1868'de başlandı, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı olan gemi, ana silah olarak kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm[3] top taşıyordu ve saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.
Muin-i Zafer 1877-1878'deki 93 Harbi esnasında Ruslara karşı Karadeniz'de görev yaptı ve Kafkasya'daki Osmanlı kuvvetlerine destek verdi. Savaştan sonra yedeğe alındı ve bakımsız durumda bırakıldı; 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başlangıcında hizmete uygun durumda değildi. Savaştan sonra donanma yeniden yapılanma programı kapsamında Gio. Ansaldo & C. tarafından yeniden inşa edildi. Daha sonra yan görevlere alınarak 1913'te eğitimgemisi, 1920'de bir kışla gemisi ve 1928'de denizaltılar için bir depo gemisi de dâhil olmak üzere farklı görevlerde kullanıldı. Gemi en sonunda 1932'de hizmet dışı bırakıldı ve 1934'te hurda olarak söküldü.
Tasarım
Muin-i Zafer dikler arasında 68,9 m uzunlukta, 10,9 m genişlikte ve 5 m su çekimindeydi. Gövde demirden yapılmış, kısmi çift tekneliydi ve normalde 2.362 metrik ton deplasmana sahipti. Gemi mürettebatı 15 subay ve 130 denizciden oluşuyordu.[4][5]
Gemi, bir vida pervaneyi süren tek bir yatay bileşik buhar motoruna sahipti. Buhar, gemi ortasında bulunan tek bir bacaya bağlı dört adet kömürle çalışan kutu kazan tarafından sağlanıyordu. Motor 2.200 belirtilen beygir (1.600 kW) gücündeydi ve gemiyi en çok saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaştırabiliyordu ancak 1877'de gemi sadece 10 deniz miline (19 km/sa) ulaşabilmekteydi. Yıllarca süren kötü bakım sebebiyle 1892'de geminin son hızı saatte 8 deniz miline (15 km/sa) kadar düşmüştü. Muin-i Zafer 220 metrik ton kömür taşıyabiliyordu ve ek bir brigantin yelken teçhizatına sahipti.[4][5]
Gemi merkezî bir bataryada yer alan, zırhlı kazamatlara monte edilmiş, iskele ve sancak yanında ikişer adet olmak üzere toplam dört adet 230 mm ağızdan dolma top ile silahlandırılmıştı. Topların konumlandırması her şartta iki topun ileri, yana veya geriye doğru ateş etmesine olanak sağlıyordu. Geminin zırhlı kemeri 130-150 milimetre kalınlığındaydı, daha kalın kısım su hattı üzerinde yer alırken su altındaki kısım daha inceydi. Kemer su hattının 0,6 m üstüne ve 1,2 m altına uzanıyordu; iki ucunda 76 mm kalınlıkta zırha sahip bölmeler yer alıyordu. Kazamatlar kalın bir zırh korumasına sahipti, top bataryası 150 mm kalınlığında demir zırh kaplaması ile korunuyordu.[4][5]
Hizmet geçmişi
Muin-i Zafer, 1867'de Londra'daki Samuda Brothers tersanesinden sipariş edildi. Geminin inşaatına 1868 yılında başlandı ve Haziran 1869'da denize indirildi. 1870 yılında donatımı ve deniz denemeleri tamamlanarak, aynı yıl Osmanlı filosuna dâhil edildi.[5]Muin-i Zafer tamamlanmasının ardından İngiltere ve Fransa'da inşa edilen diğer zırhlılar ile birlikte 1866-1869 Girit İsyanı sonrasında adanın stabil hâle getirilmesine yardımcı olmak üzere Girit'e gönderildi. Bu dönemde Hobart Paşa yönetimindeki Osmanlı filosu, İngiliz talimatnamelerini okumakla sınırlı eğitim dışında büyük ölçüde hareketsiz kaldı.[6] Daha sonra Muin-i Zaferkardeş gemisiAvnillah ve Lütf-i Celilsınıfı gemiler Hıfzu'r-Rahman ve Lütf-i Celil ile birlikte Asya Filosunun II. Tümenine atandı.[7]
93 Harbi
Osmanlı filosu, 1875'in ortalarında başlayan Hersek İsyanı ve Temmuz 1876'da Sırbistan'ın Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmesinin ardından Eylül 1876'da Rusya ile olası bir çatışma için hazırlıklara başladı. Aralık 1876'da Muin-i Zafer ve kardeşiAvnillah, bölgedeki giderek artan Rus deniz kuvvetleri etkinliği sebebiyle Batum'a transfer edildi. 93 Harbi 24 Nisan 1877'de Rusya'nın savaş ilanı ile başladı.[8]Muin-i Zafer, savaşı Osmanlı zırhlı filosunun büyük bir kısmı ile birlikte Karadeniz filosunda geçirdi.[9]Hobart tarafından yönetilen, Karadeniz'deki Osmanlı filosunun sekiz zırhlısı, Rus Karadeniz Filosundan çok daha üstündü; Rusların Karadeniz'deki zırhlı kuvveti sadece çok düşük hızları ve kontrollerinin zorluğu ile savaş alanında başarısızlıkları ortaya çıkan dairesel zırhlılar Vitse-admiral Popov ve Novgorod'dan ibaretti.[10]
Filonun varlığı Rusları iki kolordularını kıyı savunması için yedek tutmaya zorladı ancak Osmanlı genelkurmayı, özellikle Rusya'nın Balkanlar'daki ilerlemesini engellemek için deniz üstünlüğünü güçlü bir şekilde kullanamadı.[11] Hobart Paşa filoyu Doğu Karadeniz'e çekerek, burada Kafkasya'da Ruslarla savaşan Osmanlı güçlerini desteklemek için kullandı. Filo Poti'yi bombardımana tuttu ve Batum savunmasına yardım etti.[12] 14 Mayıs 1877 tarihinde Muin-i Zafer,Avnillah, Necm-i Şevket, Feth-i Bülend, Mukaddeme-i Hayr ve İclaliye'den oluşan Osmanlı filosu Karadeniz limanı Sohum etrafındaki Rus mevzilerini bombaladı ve piyade çıkartması ile Ruslara karşı yerel halkın silahlandırılarak bir ayaklanma başlatılması amacına yardımcı oldu. Osmanlılar iki gün sonra Sohum'u ele geçirdi.[13][14] Haziran ayında Muin-i Zafer, Hıfzu'r-Rahman ve Asar-ı Şevket ile birlikte Tuna'nın ağzındaki Sulina'ya transfer edildi. Burada gemilere üç sahil tahkimatını destekleme ve limana deniz yaklaşımını savunma görevi verildi.[15]
Sonraki kariyer
1878'deki savaşın sona ermesinden sonra gemi İstanbul'da demir attı ve sonraki yirmi yıl boyunca faaliyet görmedi.[5] Bu dönemde gemi biraz modernize edildi. 1882'de Krupp tarafından üretilen bir çift 87 mm kama yükleme top ilave edildi, yeni Scotch deniz kazanları takıldı ve brigantin teçhizatı kaldırılarak yerine ağır askerî direkler takıldı.[4] Osmanlılar geminin silahlandırılmasını daha da güçlendirmek için iki 63 mm Krupp, iki 37 mm Hotchkiss revolver top, iki 25,4 mm Hotchkiss top ve bir 450 mm'lik torpido tüpü takılmasını planladı ama bu planlar uygulanmadı.[1]
Şubat 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başlangıcında yapılan filo teftişinde Muin-i Zafer de dâhil olmak üzere neredeyse tüm gemilerin, üç modern Hydra sınıfı zırhlıya sahip olan Yunan Donanması'na karşı savaşmaya hiçbir şekilde uygun olmadığı ortaya çıktı. Gemilerin silahları ve zırhları eskimişti, mürettebat eğitimi ise kötüydü. Osmanlı filosu, Nisan ve Mayıs ayları boyunca mürettebatın moralini yükseltmek amacıyla Ege Denizi'ne doğru birkaç sortiye çıktı; ancak Osmanlılar'ın Yunan kuvvetleriyle çatışmaya girme niyetleri yoktu. Osmanlı filosunun durumu, özellikle İngiliz AmiralHenry Felix Woods ve teftişi yöneten Alman Amiral Eugen Kalau vom Hofe gibi yabancı gözlemcilerden gizlenemedi. Filonun bir utanç kaynağı olması, SultanII. Abdülhamid'i zırhlıların yabancı tersanelerde modernize edilmesini içeren bir donanma modernizasyon programına izin vermeye zorladı. Uzun müzakerelerin ardından Alman Krupp tersanelerinin gemileri yeniden inşa etmesine karar verildi; ancak şirket daha sonra geri çekildi. Aralık 1902'de İtalyan Gio Ansaldo & C. projeyi devraldı.[16] 1906 yılına gelindiğinde çalışmalar tamamlandı. Eski namlu yükleme silahları yeni 150 mm Krupp 40 kalibre silahlar ile değiştirildi ve altı 75 mm seri ateşli (QF) Krupp top, on 57 mm seri ateşli Krupp top ve iki 47 mm seri ateşli Krupp top monte edildi.[1]
Muin-i Zafer, 1910 yılında İzmir'de sabit bir gemi hâline getirildi,[5] silahlandırılması azaltılarak 75 mm toplardan sadece ikisi ve 57 mm toplardan dördü bırakıldı.[1] Eylül 1911'de İtalya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan ederek Trablusgarp Savaşı'nı başlattı. Savaşın başlangıcında, Muin-i ZaferBeyrut'ta bir bekçi gemisi olarak görevlendirildi.[17] Ancak çatışmaların başlamasından kısa bir süre sonra ayrıldı ve 30 Eylül'de Süveyş Kanalı'nın kuzey ucundaki Port Said'e geldi. Orada silahsızlandırıldı ve yerel savunmaları güçlendirmek için silahları karaya çıkarıldı.[18] Ekim 1912'de Birinci Balkan Savaşı'nın başlamasıyla Muin-i Zafer, İzmir'e getirilmişti.[7] 1913'te İstanbul merkezli bir torpido eğitim gemisi oldu. Gemi, 1920 yılında İzmit'e alınarak yüzer kışlaya dönüştürüldü. 1928'de gemi Erdek'tedenizaltılar için bir depo gemisine dönüştürüldü ve 1932'de hizmetten çıkartılmadan önce dört yıl boyunca bu görevi sürdürdü. 1934 yılında hurdaya ayrılarak söküldü.[5]
Greene, Jack; Massignani, Alessandro (1998). Ironclads at War: The Origin and Development of the Armored Warship, 1854–1891. Pennsylvania: Combined Publishing. ISBN0938289586.
Langensiepen, Bernd; Güleryüz, Ahmet (1995). The Ottoman Steam Navy 1828–1923. Londra: Conway Maritime Press. ISBN978-0-85177-610-1.