Bu sayfada devam eden bir çalışma vardır. Yardım etmek istiyorsanız ya da çalışma yarım bırakılmışsa, çalışmayı yapan kişilerle iletişime geçebilirsiniz. Bu sayfada son yedi gün içinde değişiklik yapılmadığı takdirde şablon sayfadan kaldırılacaktır. En son değişiklik, 3 saniye önce Khutuck Bot(katkılar | kayıtlar) tarafından gerçekleştirildi (önbelleği boşalt).
Mezhepçilik, akademik çevrelerde tartışılan bir kavramdır. Bazı akademisyenler ve gazeteciler mezhepçiliği, toplumda önceden var olan sabit toplumsal kategoriler olarak tanımlar ve gruplar arasındaki siyasi, kültürel veya dini çatışmaları açıklamak için kullanırlar. [1] Diğerleri ise mezhepçiliği, günlük yaşamın bireylerin stratejik olarak kullandığı ve aştığı toplumsal norm ve kurallara göre örgütlendiği bir dizi sosyal uygulama olarak görürler. [2][3] Bu tanım, mezhepçiliği sabit ve uyumsuz toplumsal sınırlar olarak anlamaktan ziyade, mezhepçiliğin ve insanların eylemliliğinin ortaklaşa oluşturucu yönünü vurgular. [1][2][3]
Mezhepçilik sıklıkla dini veya siyasi olarak etiketlense de, mezhepçi bir durumun gerçekliği genellikle çok daha karmaşıktır. En temel biçiminde mezhepçilik, 'bir yerleşim birimi içinde, iki veya daha fazla bölünmüş ve aktif olarak rekabet halinde olan toplumsal kimliğin varlığı, ortaklığı amansızca aşan güçlü bir ikicilik duygusuna yol açması ve hem kültürel hem de fiziksel olarak tezahür etmesi' olarak tanımlanmıştır. [4]
Tanım
Oxford İngilizce Sözlüğü, "mezhepçilik" terimini "özellikle dinde belirli bir mezhep veya partiye aşırı bağlılık" olarak tanımlar. [5] "Mezhep çatışması" ifadesi genellikle, Kuzey İrlanda'daki Milliyetçiler ve Birlikçiler arasındaki çatışmalar gibi (dini ve sınıfsal ayrımlar da önemli roller oynayabilir), dini veya politik çizgiler boyunca meydana gelen şiddet içeren çatışmaları ifade eder. Ayrıca, Şii ve SünniMüslümanlar arasındaki gibi farklı düşünce okulları arasındaki genel felsefi ve politik farklılıklara da atıfta bulunabilir. Mezhepçi olmayanlar, başarılı ve barışçıl insan etkileşiminin temel taşlarını, farklı inançlara karşı serbest ilişki ve hoşgörü olarak görürler. Siyasi ve dini çoğulculuğu benimserler.
Mezhepçilikte kesişimsellik
Mezhepçiliği incelemede kesişimsellik analitik çerçevesi giderek önem kazanmaktadır. Kesişimsellik, mezhepsel gerilimlerin ve çatışmaların yaşandığı bağlamlarda dini, etnik, politik ve sosyal kimliklerin doğasını vurgular. [6] Bireylerin mezhepçilik deneyimlerinin yalnızca dini aidiyetleri veya diğer mezhepsel kategoriler tarafından değil, aynı zamanda cinsiyet, sınıf ve milliyet gibi diğer boyutlar tarafından da şekillendiğini kabul etmek, bu deneyimlere temel katkı sağlamaktadır. [7]
Dini boyut
Cinsiyet, Etnik Köken ve Sosyoekonomik Statünün Rolü
Kesişimsellik, cinsiyet, etnik köken ve sosyoekonomik statü gibi faktörlerin dini kimlikle kesişerek bireylerin mezhepçilik deneyimlerini şekillendirdiğini ortaya koymaktadır. Maya Mikdashi gibi yazarlar, özellikle Lübnan gibi siyasi mezhepçi sistemlerde cinsiyet rolünün bireyin dini mezhep farklılıklarını deneyimleme biçimini nasıl önemli ölçüde etkilediğini göstererek 'Cinsiyetçi Mezhepçilik' kavramını ortaya atmışlardır. [8] In the case of Sectarianism in Lebanon, she highlights how Sextarian differences are decisive vectors in determining woman's experiences of power and sovereignty in a political sectarian system. Lübnan'daki mezhepçilik örneğinde Mikdashi, cinsiyetçi mezhep farklılıklarının, siyasi bir mezhep sisteminde kadının iktidar ve egemenlik deneyimlerini belirlemede belirleyici vektörler olduğunu vurgulamaktadır.
Siyasi boyut
Politik boyutlar bağlamında kesişimsellik yaklaşımı, politik kimlikler ile diğer sosyal kategoriler arasındaki karmaşık bağlantıları ele alır. Siyasi partiler veya diğer gruplar, siyasi kazanç elde etmek için dini ayrılıkları istismar edebilir ve bu da mezhepsel gerilimleri şiddetlendirebilir. [9] Kesişimsellik, örneğin siyasi aidiyetlerin sosyoekonomik statü ve bölgesel köken gibi faktörlerle nasıl kesiştiğini anlamamıza yardımcı olarak, mezhepsel ortamlarda siyasi mobilizasyonun ardındaki motivasyonu ve güç dinamiklerini anlamamıza katkı sağlar. [10]
Toplum için sonuçları
Etkilenen topluluklar, özellikle de mezhepçi sistemler altında yaşayan kadınlar, göçmenler ve marjinalleştirilmiş etnik gruplar gibi birden fazla marjinalleşmiş gruba ait bireyler için derin etkilere sahiptir. Bu kesişen ayrımcılık ve marjinalleşme biçimlerinin tanınması, farklı toplumlarda barışı, hoşgörüyü ve artan sosyal uyumu teşvik etmek için kapsayıcı stratejiler geliştirmede belirleyicidir.
Siyasi mezhepçilik
21. yüzyılda mezhepçilik
Siyasetteki mezhepçi eğilimler, geçmişte ve günümüzde mezhepsel şiddetle ilişkilendirilen ülkelerde ve şehirlerde gözlemlenebilir. [11] Mezhepçiliğin yaşamları etkilediği önemli örnekler arasında sokak sanatı ifadesi, şehir planlaması ve spor kulübü aidiyeti yer almaktadır. [12]
Birleşik Krallık
Birleşik Krallık genelinde, İskoç ve İrlanda mezhepçi eğilimleri genellikle takım sporları müsabakalarında yansımasını bulmaktadır. [13] Takım taraftarlıkları, gizli bir mezhepçilik eğilimi temsili olarak kabul edilir. (1900'lerin başından itibaren, kriket takımları mezhepsel bağlantılı toprak sahiplerinin himayesinde kurulmuştur. Sporun Protestan temsiline tepki olarak, birçok Katolik okulu kendi kriket okullarını kurmuştur. [14][12]) Günümüz örnekleri arasında futbol gibi sporlardaki gerilimler yer almaktadır ve bu durum "Futbolda Saldırgan Davranışlar ve Tehdit edici İletişim (İskoçya) Yasası 2012"nin çıkarılmasına yol açmıştır. [15][16]
İran
Dünya liderleri, İran'ın siyasi emellerini eleştirmekte ve Hizbullah gibi muhalif gruplara verdiği destek ve müdahilini kınamaktadır. [17] İran İslam Cumhuriyeti'nin siyasi otoritesi komşu ülkelere yayılmış ve bölgedeki gerilimlerin artmasına yol açmıştır. [18]
Bu genişleme sürecinde önemli bir figür, İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun dış operasyonlar kolu olan Kudüs Gücü'nün komutanı Tümgeneral Kasım Süleymani'ydi. [19] Süleymani, Ocak 2020'de Irak'ta bir Amerikan insansız hava aracı tarafından öldürülmüş ve bu da Amerika Birleşik Devletleri ile İran arasındaki gerilimi artırmıştır. [20] Süleymani, İran'ın Lübnan'daki Hizbullah, Suriye'deki Esad rejimi ve Irak'taki Şii milis grupları gibi yabancı güçlerle bağlarını güçlendirmekten sorumluydu. [20] Süleymani, İran'ın yabancı birliklerinin bir numaralı komutanı olarak görülüyordu ve İran ideolojisinin bölgeye yayılmasında önemli bir rol oynadı. Bazı analistler, Süleymani suikastının İran'ın bölgesel etkisini önemli ölçüde değiştirmediğini ve hatta bazı durumlarda hükümete yönelik iç desteği artırmış olabileceğini savunmaktadır.
Dini mezhepçilik
Farklı dinlere mensup insanların yakın bir arada yaşadığı yerlerde, mezhepçilik çeşitli biçimlerde ve derecelerde ortaya çıkabilir. Bazı bölgelerde, farklı mezheplere mensup kişiler (örneğin Protestan ve Katolik Hristiyanlar) günümüzde çoğunlukla barış içinde bir arada yaşamaktadır. Ancak bu farklılıklar, 1990'lı yıllara kadar şiddete, ölümlere ve topyekün savaşlara yol açmıştır. Yakın tarihteki en bilinen örneklerden biri Kuzey İrlanda Sorunu'dur.
Katolik-Protestan mezhepçiliği, ABD başkanlık seçim kampanyalarında da etkili olmuştur. John F. Kennedy'den önce, yalnızca bir Katolik (Al Smith) büyük bir partinin başkan adayı olmuş ve Katolikliği nedeniyle ortaya atılan iddialar nedeniyle büyük bir yenilgiye uğramıştı. JFK, Batı Virginia ön seçimlerinde mezhepçilik konusunu doğrudan ele almayı tercih etti, ancak bu, ona sonunda başkanlığı tarihteki en dar farklardan biriyle kazanması için zar zor yetecek kadar Protestan oyu kazandırdı.[21]
İslam tarihi boyunca Sünniler ve Şiiler arasında çeşitli dönemlerde anlaşmazlıklar yaşanmıştır. Şiiler, ilk halife olarak Ali'yi kabul etmeyi ve onun tüm soyundan gelenleri masum ve ilahi olarak yönlendirilmiş, Sünniler de kabul etmeyi reddettikleri için Şiiler tarafından Sünniler hatalı görülür. Vehhabilik ve diğer ideolojilerden esinlenenler de dahil olmak üzere birçok Sünni dini lider, Şiileri sapkın veya dinden çıkmış ilan etmiştir.[22]
Avrupa
Reform'dan çok önce, 12. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip olan İrlanda'da, değişen yoğunlukta mezhepsel çatışmalar yaşanmıştır. Tarihsel olarak, bazı Katolik ülkeler Protestanları sapkın olarak görmüş ve zulmetmiştir. Örneğin, İskoçya'da Roma Katolik Kilisesi, yeni doğan bebekler de dahil olmak üzere Protestan ailelerin tamamını "tutuklamış" (kaçırmış) ve işkence, açlık ve tecavüze maruz bırakmıştır. Bu eylemlerin tek amacı, Protestan inancına sahip insanları inançlarından vazgeçmeye ve Papa'nın sözünün Tanrı'nın sözü olduğunu söylemeye zorlamaktı. Papalık daha sonra her bir Şehidi diri diri yakarak, kazıkta halka açık bir şekilde idam etmiştir.
Reform'un başarılı olduğu bazı ülkelerde, Roma Katoliklerine yönelik zulümler yaşanmıştır. Bu zulümlerin temelinde, Katoliklerin 'yabancı' bir güce (Papalık veya Vatikan) bağlılıklarını sürdürdükleri algısı ve bu algının yol açtığı şüpheler yatmaktadır. Bu güvensizlik, zaman zaman Katoliklerin kısıtlamalara ve ayrımcılığa maruz kalmasına neden olmuş ve bu da daha fazla çatışmaya yol açmıştır. Örneğin, 1829 tarihli Roma Katoliklerine Yardım Yasası ile Katoliklerin Özgürleşmesi sağlanmadan önce, İrlanda'da Katoliklerin oy kullanması, parlamento üyesi olması veya toprak satın alması yasaktı.
İrlanda
İrlanda tarihinde Katolik-Protestan mezhepçiliği önemli bir yer tutar. İngiliz (ve daha sonra Britanya) hakimiyeti döneminde, Britanya'dan gelen Protestan yerleşimciler İrlanda'ya "yerleştirilmiş" ve bu durum Protestan Reformu ile birlikte İrlandalı Katolikler ile Britanyalı Protestanlar arasında artan mezhepsel gerilimlere yol açmıştır. Bu gerilimler sonunda 1641 İrlanda İsyanı sırasında yaygın şiddete dönüşmüştür. Savaşın sonunda Katoliklerin topraklarına el konulmuş ve 1652 İrlanda Yerleşim Yasası uyarınca on milyon dönümden fazla arazi yeni İngiliz sahiplerine verilmiştir. Cromwell'in İrlanda'yı fethi (1649-1653) sırasında, Protestan Yeni Model Ordu tarafından Katolik İngiliz kraliyetçilerine ve İrlandalı sivillere karşı bir dizi katliam gerçekleştirilmiştir. İrlanda Krallığı'nda Katolikler ve Protestanlar arasındaki mezhepçilik devam etmiş, Britanya yönetimine karşı 1798 İrlanda İsyanı adada daha fazla mezhepsel şiddete yol açmış, en kötü şöhretli olanı ise Protestanların Wexford Kontluğu'nda diri diri yakıldığı Scullabogue Ahırı katliamıdır. Dunlavin ve Carnew'de düzinelerce isyan şüphelisinin alenen infaz edilmesini de içeren isyana Britanya'nın verdiği yanıt, mezhepsel duyguları daha da alevlendirmiştir.
^abSayed, Linda (2022). "Negotiating Citizenship". In Practising Sectarianism. Stanford:Stanford University Press. ss. 31-51.
^abSbaiti, Nadya (2022). ""No Room for This Story"". In Practising Sectarianism. Stanford:Stanford University Press. ss. 14-30.
^abL. Deeb, T. Nalbantian, N. Sbaiti (2022). "Introduction". In Practicing sectarianism. Stanford: Stanford University Press. ss. 1-13.KB1 bakım: Birden fazla ad: yazar listesi (link)
^Roberts, Keith Daniel (2017). Liverpool Sectarianism: The Rise and Demise. Liverpool: Liverpool University Press. s. 19. ISBN978-1-78694-010-0.
^Aldoughli, Rahaf (7 Ağustos 2023). "Missing Gender: Conceptual Limitations in the Debate on "Sectarianism" in the Middle East". Middle East Critique (İngilizce). 33: 143-162. doi:10.1080/19436149.2023.2243178. ISSN1943-6149.Geçersiz |doi-access=free (yardım)
^Kaynak hatası:Geçersiz <ref> etiketi; :21 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
^Phillips, Christopher (25 Ekim 2016). The battle for Syria: international rivalry in the new Middle East. Yale University Press. s. 158. ISBN9780300217179.
^Phillips, Christopher (25 Ekim 2016). The battle for Syria : international rivalry in the new Middle East. Yale University Press. s. 158. ISBN9780300217179.