Mevlânâ Müzesi, Konya'da bulunan, eskiden Mevlâna'nın dergâhı olan yapı kompleksinde 1926 yılından beri faaliyet gösteren müzedir. "Mevlana Türbesi" olarak da anılır.
Yeşil Kubbe yani Mevlana'nın türbesi dört kalın sütun (fil ayağı) üzerine yapılmıştır. O günden sonra farklı tarihlerde çeşitli eklemeler yapılmasıyla yapı genişlemiştir. Osmanlı sultanlarının bir kısmının Mevlevi tarikatından olması Türbe'ye özel bir önem verilmesini ve iyi korunmasını sağlamıştır.
Müze alanı bahçesi ile birlikte 6.500 m² iken, yeri istimlak edilerek Gül Bahçesi olarak düzenlenen bölümlerle birlikte 18.000 m²ye ulaşmıştır. Müzenin bahçesinde yer alan I. Selim tarafından yaptırılan şadırvanın göbeğinin Germiyanoğulları Beyliği tarafından hediye edildiği söylenir.[1][2]
Mevlana hakkında menkıbelerin anlatıldığı Ahmed Eflaki'nin kitabı "Arifler'in Menkıbeleri"nde[3] Mevlana'nın babası için türbe yaptırmak isteyen devrin sultanına "gök kubbeden daha görkemlisini yapamayacağınıza göre zahmet etmeyin" dediği rivayeti yer alır. Türbe, Mevlana'nın ölümünden sonra inşa edilmiştir.
Müzede bulunan kıymetli eserler arasında Mevlâna'nın sandukası, pûşîde (Mevlâna'nın mezar örtüsü), Mesnevi, Nisan tası yer almaktadır. Mevlana'nın doğumundan ölümüne kadar geçirdiği hayatın anlatıldığı müzede Mevlâna ve aile fertlerinin mezarları da bulunmaktadır.[4]
Mevlana yılı
21 Ocak 2023 tarihli Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Mevlana'yı vuslatının 750. yıl dönümünde anmak amacıyla 2023 yılı "Mevlana Yılı" olarak kabul edilmiştir.[5]
Fotoğraflar
Kaynakça
^Uzluk, F. Nâfiz, "Germiyanoğlu Yakub Beyin Vakfiyesi", Vakıflar Dergisi, VIII s, 76. Burada geçen ifade: Hazret-i Hünkâr-ı Ekberin saâdetli dergâhında hâlâ şadırvan-ı şerifin iki kadehi olub birbiri içinde ger biri on sekiz terekli olan büyük, biri dahi anın içinde küçük. Ol havz-ı şerif on sekiz terekli olan büyük havuz olduğu yine türbe-i şerifte olan şerif bir zattan işittim. Onun benzeri, lakin ondan küçük olarak birisi dahi Kütahya'da eski Germiyân Sarayı olan Mevlevî Dergâhında var imiş. Yine o zâttan işittim. Hakikatini ancak Allah bilir
^Abdülbaki Gölpınarlı, Mevlânadan Sonra Mevlevilik, İstanbul, 1953, s. 154