Max Carl Adolf von Sydow (d. 10 Nisan 1929 - ö. 8 Mart 2020), hayatının son dönemlerinde Fransa'ya taşınan ve Fransız vatandaşı olan İsveçli aktördür. Avrupa ve Amerikan sinema, televizyon ve tiyatroda 70 yıllık bir kariyeri vardı, 150'den fazla filmde ve çok sayıda televizyon dizisinde birden çok dilde rol aldı. Fransız vatandaşı oldu ve hayatının son on yıllarını Fransa'da yaşadı.
Erken dönemi
Carl Adolf von Sydow, 10 Nisan 1929'da İsveç'in Lund şehrinde doğdu.[1] Babası Carl Wilhelm von Sydow, Lund Üniversitesi'nde bir etnolog ve halk bilimi profesörüydü.[2][3] Annesi Barones Maria Margareta Rappe bir öğretmendi.[2][4][5] Von Sydow yarı Alman kökenliydi. Baba tarafından dedesi olan David Sydow ("von" veya "Von" aile soyadına sonradan eklendi), 1724'te Pomeranya'dan Kalmar bölgesine göç etti. Annesi de kısmen Pomeranya kökenliydi.[6][7] Von Sydow bir Lutheran olarak yetiştirildi, ancak 1970'lerde agnostik oldu.[8]
Kariyeri
Ingmar Bergman'ın filmlerinde yer alan Sydow, hem Bergman, hem de onun İsveç Film Enstitüsü tarafından keşfedilip çeşitli filmlerde başarılı bir şekilde kariyerine başlayınca, kısa zamanda tüm Avrupa ve dünya tarafından tanınan ve aranan isim oldu. Çoğunlukla gizemli ve casus rollerinde görülen von Sydow, Bergman'ın dram filmlerinde de, yer almıştır.
Max Von Sydow, İsveç'ten çıkan tek ve en iyi erkek oyuncu unvanını kazanmış bir isimdir. Kariyerinin en önemli filmlerinden olan 1957 yapımı Yedinci Mühür adlı Ingmar Bergman'ın filminde tüm dikkatleri üzerine çekti.
Ünlü Amerikalı yönetmen Sydney Pollack'ın 1975 yılında Three Days of the Condor (Akbabanın Üç Günü) adlı filmde Robert Redford ve Faye Dunaway ile birlikte, kötü adam rolünü başarılı bir şekilde canlandırır ve burada bir casusu oynar.
1973 senesinde, ünlü Yönetmen William Friedkin'in ilk Şeytan filminde, rahip rolünü üstlenmiştir. 1981 Senesine gelindiğinde ise, James Bond serisi filmlerinden olan, Never Say Never Again adlı filmde, Sean Connery ile başrolleri üstlenmiştir.
Yine 1976 yılında, bir diğer önemli filmi ise Lanetliler Gemisi'dir ve burada da geminin hakimi ve baş kaptanını canlandırmıştır. Bu film ise, Faye Dunaway, Orson Welles ve Fernando Rey gibi o dönemin yıldız oyuncu kadrosundan oluşmuştur.
1975 senesinde Rus aktör Yul Brynner ile The Ultimate Warrior'da boy gösterdi. 1972'de yine bir casus filmi olan Embassy de, ünlü oyuncu Ray Milland ile birlikte oynadı.
1970 senesinde yine bir casus filmi olan ve dünyaca ünlü Amerikalı yönetmen John Huston'ın The Kremlin Letter filminde Richard Boone ve Orson Welles ise iyi bir performans sergiledi. 1968 yılında, ünlü İngiliz oyuncu Alec Guinness ile birlikte The Quiller Memorandum filminde oynadı. Yine 1968 yılında Ingmar Bergman'ın Vargtimmen adlı dram korku filminde, ünlü Norveçli güzel aktriss Liv Ullmann ile başrolleri paylaştı.
Dönemin önemli yönetmenlerinden, George Roy Hill'in 1966 yapımı Hawaii filminde, ünlü oyuncular Gene Hackman, Julie Andrewss ve Richard Harris ile birlikte oynadı. 1965 yılında tarihi bir film olan, The Greatest Story Ever Told da İs rolünü canlandırırken, Caroll Baker, Martin Landau, Charlton Heston ve Van Heflin gibi isimlerle filmde birlikte oynadı.
Max Von Sydow sinema kariyerinde 150'den fazla filmde rol almış ve genellikle casus filmleri ile ünlenmiş bir oyuncudur. Uzun boylu, donuk yüzlü, soğuk görünümü ile karakter oyunculuğu sunmuştur.
Özel hayatı ve ölümü
1 Ağustos 1951'de, aktris Christina Inga Britta Olin ile evlendi ve Claes ve Henrik adında iki erkek çocukları oldu. Her ikisi de babalarıyla Hawaii filminde oynamışlardır. Sydow ile Olin'in 1979 senesinde boşandılar. Bu ayrılıktan sonra, 30 Nisan 1997 günü, Fransız belgeselci Catherine Brelet ile evlendi. Bu evliliğinden de iki çocuğu oldu: Yves ve Cedric.
Von Sydow, Brelet ile evlendikten sonra Paris'e taşındı. 2002'de Fransa vatandaşı oldu ve o sırada İsveç vatandaşlığından vazgeçmek zorunda kaldı.[9]
Von Sydow'un ya agnostik ya da ateist olduğu bildirildi.[10] 2012 yılında bir röportajda Charlie Rose'a, Ingmar Bergman'ın kendisine ölümden sonra bir yaşam olduğunu göstermek için onunla iletişime geçeceğini söylediğini söyledi. Rose, von Sydow'a Bergman'dan haber alıp almadığını sorduğunda, onu duyduğunu söyledi, ancak bu ifadenin tam anlamı üzerinde daha fazla ayrıntıya girmemeyi seçti. Aynı röportajda, kendisini gençliğinde bir şüpheci olarak tanımladı, ancak bu şüphenin ortadan kalktığını ve Bergman'ın öbür dünyaya olan inancına katıldığını belirtti.[11]
Max Von Sydow, eşiyle birlikle genellikle Paris şehrinde yaşamıştır. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi ve bahçe işleriyle uğraşmak hobileri arasındaydı. 2002 yılından ölümüne kadar İsveç ve Fransız dostluğunu sürdürmeye devam etmiştir.
Von Sydow, 8 Mart 2020'de 90 yaşında Fransa'nın Provence kentindeki evinde öldü; ölümü ile ilgili hiçbir sebep belirtilmedi.