Kokain bağımlılığı, kokain kullanımının bırakılması üzerine yoksunluk semptomlarıyla karakterize nörolojik bir hastalıktır.[1] Aynı zamanda sıklıkla, önemli zararlara ve olumsuz sonuçlara rağmen kokain ve/veya crack'in ısrarla kullanılmasıyla karakterize edilen biyopsikososyal bir bozukluk olarak kabul edilir. Zihinsel Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (5. baskı, DSM-5), sorunlu kokain kullanımını "Uyarıcı kullanım bozukluğu" olarak sınıflandırır.[2] Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (11. rev., ICD-11 olarak kısaltılmıştır), "Kokain kullanımına bağlı bozukluklar" başlığı altında bir sınıflandırma (tanı) olarak "Kokain bağımlılığı"nı içerir.[3]
Kokain kullanımı coşku ve yüksek miktarda enerji yaratır. Büyük dozlarda alındığında ruh halinde değişimlere, paranoyaya, uykusuzluğa, psikoza, yüksek tansiyona, hızlı kalp atışına, panik ataklara, kontrol edilmesi son derece zor nöbetlere, bilişsel bozukluklara ve kişilikte ciddi değişikliklere neden olması mümkündür. Kokainin aşırı dozu kardiyovasküler ve beyin hasarına yol açabilir, örneğin: status epileptikus, beyindeki kan damarlarının daralması, felce neden olması ve kalpteki arterlerin daralması; kalp krizlerine neden olur.[4]
Kokain yoksunluğunun semptomları orta ila şiddetli arasında değişir: disfori, depresyon, anksiyete, libido azalması, psikolojik ve fiziksel zayıflık, ağrı ve kompulsif istek.
Kaynakça