Kanada yerlilerinin asırlarca tek öğrenim imkânı bulduğu bu yatılı okullar, ırkçıasimilasyon yapısıyla Kanada'da insan hakları ihlâlleri olarak görülmektedir. Kanada yerli yatılı okulları üzerine oldukça uzun tarih yazıları ve öğrencilerin yaşadıkları koşulların irdelendiği popüler tartışmalar bulunmaktadır. Kanada yerlilerinin diline ve kültürüne onarılmaz zararlar verdiği ancak yirminci yüzyıl başlarında anlaşılmıştır. Anadillerinden mahrum büyüyen çocuklar ayrıca öğretmenlerin ve diğer öğrencilerin fiziksel ve cinsel istismarına maruz kalmışlardır. Çoğu Katolik Kilisesi tarafından işletilen bu okullarda işlenen cinsel istismar ve şiddeti 1990 yılında kendisi de Kanada yerlisi olan Manitoba lideri Phil Fontaine ortaya koymuştur. Fontaine'e göre yatılı okullarda erkek ya da kız çocuklarına uygulanan cinsel istismarın (taciz ve tecavüz) oldukça yaygın olduğunu belirtmiştir[2] Asırlardır Kanada yerlilerine uygulanan bu ırkçı asimilasyon amaçlı yatılı okul politikaları, bir uzlaşmayla, 11 Haziran 2008 tarihinde Kanada hükûmeti adına başbakan Stephen Harper ve diğer partilerin liderleri ile Kanada Avam Kamarası üyelerinin katılımıyla yerlilerden ve kamuoyundan özür dilenmiştir.[3] Bunun yanı sıra, özürden dokuz gün önce de Indian Residential Schools Truth and Reconciliation Commission komisyonu bu okullar hakkındaki gerçeklerin ortaya çıkarılması için kurulmuştur. Komisyon 2012 yılında da hâlâ çalışmalarını sürdürmektedir.
“
Üçüncü sınıftaki sınıfımda 20 erkek çocuk olsaydı, her biri benim yaşadıklarımı yaşamış olurdu. Cinsel istismarın bir yönünü yaşamış olurlardı.
(İngilizce Orjinali:In my grade three class, if there were 20 boys, every single one of them would have experienced what I experienced. They would have experienced some aspect of sexual abuse)