Hamidiye (zırhlı)


Haliç'de demirlemiş durumdaki Hamidiye (1890'lar)
Tarihçe
Osmanlı İmparatorluğu
Adı Hamidiye
Adının geldiği yer/kişi I. Abdülhamid
Sipariş 1871
İnşa eden Tersane-i Amire, İstanbul
Kızağa konuluşu Aralık 1874
Denize indirilişi Şubat 1885
Görevlendirme 1894
Hizmetten çıkışı 1903
Akıbet 1913'te söküldü
Genel karakteristik
Deplasman 6.594 metrik ton (6.490 emperyal ton; 7.269 küçük ton)
Uzunluk
Genişlik 16,9 m
Su çekimi 7,5 m
Kurulu güç
İtme gücü 1 × bileşik buhar motoru
Hız 13 knot (24 km/sa; 15 mph)
Kişi kapasitesi 350
Silah donanımı
Zırh
  • Kemer: 229 mm (9 in)
  • Kazamat: 178 mm (7 in)
  • Kumanda kulesi: 178 mm
  • Hamidiye, 1885'te tamamlanan, Osmanlı donanması için inşa edilmiş sınıfının tek örneği zırhlı savaş gemisidir. Silahlarının çoğu merkezi bir kazamata monte edilmiş merkezi bataryalı bir gemiydi. Tersane-i Amire tarafından inşa edilen geminin tamamlanması yaklaşık yirmi yıl sürdü. Aralık 1874'te kızağa kondu, 1885'te denize indirildi ve 1894'te inşası tamamlandı. İnşasının görece uzun sürmesi nedeniyle hizmete girdiğinde modası geçmişti. Kötü dinamik karakteristikleri ve düşük kaliteli zırhı, neredeyse tamamını sabit bir eğitim gemisi olarak geçirdiği görece kısa bir kariyere yol açtı. 1897'deki Osmanlı-Yunan Savaşı sırasında bir süre kullanılsa da, eski Osmanlı filosunun geri kalanı gibi hizmete gireli sadece üç yıl olmasına rağmen kötü durumdaydı. Osmanlılar, savaşta donanmanın başarısızlığının ardından bir yeniden yapılanma programına başladı; ancak Hamidiye, 1903 yılında çok kötü bir durumdaydı; yeniden inşası mantıklı olmadığı için o yıl hizmetten çıkarıldı, 1909'da satışa çıktı ve 1913'te sökülmek üzere satıldı.

    Tasarım

    1861'de Osmanlı padişahı olmasının ardından Abdülaziz, 1853-1856 Kırım Savaşı esnasında ağır kayıplar veren Osmanlı donanmasını güçlendirmek için bir gemi inşa programı başlattı. Program, Osmanlı İmparatorluğu'nun limitli finansman kaynakları ile sınırlı olmasına rağmen, İngiltere ve Fransa'daki tersanelerden birkaç zırhlı korvet savaş gemisi sipariş edildi.[1] Hamidiye, Haliç'teki Tersane-i Amire'den sipariş edilen bir avuç zırhlı korvetten biriydi; tasarımı, İngiliz yapımı Mesudiye sınıfı merkezi bataryalı gemilere dayanıyordu ama daha küçüktü.[2] Osmanlı Donanması için inşa edilen son zırhlı korvetti; Hamidiye'den sonra Britanya'dan sipariş edilen iki Peyk-i Şeref sınıfı zırhlı tamamlanmadan önce Kraliyet Donanması tarafından satın alındı.[3] Aynı zamanda tamamlanan son merkezi bataryalı gemiydi, Alman Oldenburg, Hamidiye'den sonra başlamış olmasına rağmen, Hamidiye hizmete girmeden önce tamamlandı.[4]

    Özellikleri

    Hamidiye 87,6 metre dikmeler arası ve 89 metre toplam uzunluktaydı. 16,9 metre genişlikte ve 7,5 metre su çekimindeydi. Gemi gövdesi demirden inşa edilmişti ve 6.594 metrik ton deplasmanı vardı. Gemi mürettebatı 350 subay ve bahriyeliden oluşuyordu.[5][6]

    Gemi, gücünü bir vida pervaneyi süren, Maudslay tarafından üretilen tek bir yatay, iki silindirli bileşik buhar motorundan alıyordu. Bu motorlar Selimiye fırkateyni için tasarlanmış ancak ona hiç monte edilmemişti. Buhar, Tersane-i Amire tarafından üretilen ve gemi ortasındaki tek bir bacaya bağlı dört adet kömürle çalışan kutu kazan tarafından sağlanıyordu. Motor 6.800 nominal beygirgücü (5.100 kW) üretiyordu ve gemiyi deniz denemelerinde en çok saatte 13 deniz mili (24 km/sa) hıza ulaştırabiliyordu. Hamidiye 600 metrik ton kömür taşıyordu. Üç direkli ek bir yelken teçhizatı da mevcuttu.[3][7]

    Hamidiye, Krupp tarafından üretilen on adet 240 milimetre 35 kalibre kuyruktan dolma toptan oluşan bir ana batarya taşımak üzere tasarlandı. Toplar merkezi bir kazamatta yer alıyordu. Ana batarya dört 150 mm Krupp kuyruktan dolma top, iki 57 mm Hotchkiss top ve iki 450 mm torpido tüpü tarafından desteklenecekti. Ancak gemi tamamlandığında dört adet 228 mm (9 inç) namludan dolma Armstrong top ve on adet 150 mm Krupp top ile silahlandırılmıştı.[3] Gemiye ayrıca altı 37 mm top ve iki 450 mm güverte üstü torpido tüpü monte edilmişti. Armstrong topları, üst güverte üzerine ön ve arkada çiftler halinde, 150 m toplar ise orta bataryada yer almaktaydı.[2]

    Gemi dövme demirden yapılmış zırh plakaları ile korunuyordu. Su hattının 1,85 metre altına ve 1,5 metre üstüne uzanan tam bir zırhlı kemeri vardı. Kemer 229 milimetre kalınlığındaydı, geminin uçlarına doğru 127 mm'ye inceliyordu. Kazamatlarda yer alan topçu bataryası 178 mm kalınlığında zırha sahipti. Kumanda kulesi de 178 mm kalınlığında zırhlı duvarlara sahipti. Hamidiye'nin zırhı düşük kalitedeydi ve Conway's All the World's Fighting Ships tarafından 'çok süngerimsi ve pul pul' olarak nitelendirilmişti.[5]

    Hizmet geçmişi

    Hamidiye 1871 yılında Tersane-i Amire'den ilk olarak Nusretiye adıyla sipariş edildi ve Aralık 1874'te omurgası serildi. Mesudiye sınıfında bir gemi olarak planlanan orijinal Hamidiye gemisi Britanya Kraliyet Donanması tarafından satın alınınca Nusretiye adı Sultan I. Abdülhamid onuruna[8] Hamidiye olarak değiştirildi. Şubat 1883'te denize indirildi ve silahları takılmamış olmasına rağmen 1893'te deniz denemelerine hazırdı. Geminin donatımı ertesi yıl tamamlandı ve Osmanlı filosunda hizmete girdi. Hizmete girdiğinde, 1880 ve 1890'ların hızla değişen savaş gemisi tasarımlarının gerisinde kalmıştı; önce İtalyan Caio Duilio tipi[9] taret gemileri ve daha sonra İngiliz Royal Sovereign sınıfı ön dretnotlar gibi yeni ve üstün gemiler sebebiyle modası geçmişti.[10] Ayrıca Hamidiye, kalitesiz bir zırha sahipti ve deniz dinamikleri kötüydü, bu nedenle torpido botu mürettebatı için sabit bir eğitim gemisi olarak istihdam edildi.[3][11][12] Ayrıca, Donanmanın önemli rol oynadığı bir darbe sonucunda 1876'da iktidara gelen Sultan II. Abdülhamid, donanmaya güvenmeyerek, donanma bütçesini çok düşürmüştü.[13]

    Şubat 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın patlak vermesiyle Hamidiye, donanmanın I. Filosuna seferber edildi. 19 Mart'ta Hamidiye ve Mesudiye, Aziziye ve Necm-i Şevket ile üç torpido botu Çanakkale Boğazı'na gitmek üzere Haliç'ten ayrıldı. Bu, üç yıl önce hizmete giren Hamidiye'nin ilk seyir seferiydi; ancak gemi operasyon sırasında ciddi kazan sorunları yaşadı. Filo, 22 Mart'ta Lapseki'de durdu; torpido botların ikisi denize uygun olmadığı için filodan ayrıldı. Osmanlılar filoyu denetlediğinde üç yıl önce tamamlanan Hamidiye de dahil olmak üzere sahip oldukları neredeyse tüm gemilerin, üç modern Hydra sınıfı zırhlıya sahip olan Yunan Donanması'na karşı bir savaşa uygun olmadığı sonucuna vardı.[14][15]

    İngiliz Amiral Henry Woods ve Alman Amiral Eugen Kalau vom Hofe 15 Nisan'da Osmanlı filosunu incelemeye başladı, sadece bir avuç geminin denize elverişli olduğu ve filonun saldırıda kullanılmaması gerektiği sonucuna vardı. Osmanlı filosu Nisan ve Mayıs ayları boyunca gemilerin mürettebatının moralini yükseltmek amacıyla Ege Denizi'nde birkaç sefere çıktı; ancak Osmanlıların Yunan kuvvetlerine saldırmaya niyeti yoktu. 15 Mayıs'ta Hamidiye ve zırhlı korvetler Mesudiye, Necm-i Şevket, Osmaniye ve Aziziye, diğer birkaç gemiyle birlikte von Hofe gözetiminde önemli bir eğitim tatbikatı gerçekleştirdi. Bu tatbikatta denizcilerin eğitim seviyesinde, özellikle topçuluk becerisinde önemli eksiklikler ortaya çıktı. Eylül 1897'de savaşın sona ermesi ile Osmanlı filosu İstanbul'a döndü.[16]

    Osmanlı filosunun durumu yabancı gözlemcilerden gizlenemedi. Filo, hükûmet için bir utanç kaynağı olmuştu; bu durum Sultan II. Abdülhamid'i zırhlı korvetlerin yabancı tersanelerde modernleştirilmesini içeren bir modernizasyon programına izin vermeye zorlamıştı. Krupp, Schichau-Werke ve AG Vulcan dahil olmak üzere Alman firmaları gemileri yeniden inşa edeceklerdi; ancak Almanlar gemileri inceledikten sonra, gemileri modernleştirmenin pratik olmaması ve Osmanlı hükûmetinin zayıf mali durumu yüzünden ödeme yapamaması nedeniyle Aralık 1897'de projeden çekildiler. Müzakereler 1900'lerin başlarına kadar sürdü; ancak sonuç olarak Hamidiye yeniden inşa programa dahil edilmedi ve 1903'te hizmet dışı bırakıldı. Osmanlı Donanması diğer zırhlıları gibi bu gemiyi de yeniden inşa etmeyi düşünmüştü; fakat gemi yeniden inşayı haklı gösteremeyecek kadar kötü durumdaydı. 11 Kasım 1909'da satışa çıkarıldı, sonunda 1913'te gemi sökücüler tarafından satın alındı ve daha sonra parçalandı.[2][17]

    Kaynakça

    Özel
    1. ^ Gardiner 1979, ss. 388-389.
    2. ^ a b c Gardiner 1979, s. 391.
    3. ^ a b c d Langensiepen & Güleryüz 1995, s. 136.
    4. ^ Dodson 2016, s. 30.
    5. ^ a b Gardiner 1979, s. 390.
    6. ^ Langensiepen & Güleryüz 1995, s. 138.
    7. ^ Gardiner 1979, ss. 391,392.
    8. ^ Langensiepen & Güleryüz 1995, s. 198.
    9. ^ Sondhaus 2001, s. 112.
    10. ^ Gardiner 1979, s. 32.
    11. ^ Willmott 2009, s. 35.
    12. ^ 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'ndaki Alman gözlemcilere göre "[Hamidiye] denize açıldığında...kontrol edilemez olduğu ortaya çıktı; bunun üzerine çekilerek tersaneye geri götürüldü; burada kariyerine felsefi düşüncelere dalarak devam etti". (von Strantz, 1898, s. 94)
    13. ^ Gardiner 1979, s. 389.
    14. ^ Langensiepen & Güleryüz 1995, ss. 8,194.
    15. ^ Gardiner 1979, s. 387.
    16. ^ Langensiepen & Güleryüz 1995, ss. 8,9.
    17. ^ Langensiepen & Güleryüz 1995, ss. 9,10,136.
    Genel