Gri pasaport skandalı, Türkiye'de altı belediyenin kamu görevlisi olmayan kişiler adına hizmet pasaportu (Gri Pasaport) çıkarmasını sağlayarak bu kişilerin yurt dışına iltica etmesi olayı.[1] Bu tür pasaportlarla, birkaç bin Türk vatandaşının kamu görevlisi kılığında yurt dışına çıktığı ve geri dönmediği tahmin edilmektedir.[2] Skandal, Nisan 2021'de Habertürk gazetesinde yayımlanan ve bu planla Malatya Belediyesi aracılığıyla Türkiye'den kaçırılan 43 kişinin davasına odaklanan bir haberle başladı.[2] İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, birkaç yüz Gri Pasaport kullanıcısının pasaportları geçersiz kılındıktan sonra geri dönmediğini itiraf etti. İçişleri Bakanlığı, daha fazla insan kaçakçılığını önlemek için Gri Pasaport verilmesini askıya alarak olay hakkında soruşturma başlattı.[3][4]
Olay
Malatya'da bildirilen ilk vakada, Almanya'da Türk asıllı bir kişi, Türk vatandaşlarını daha sonra gerçekleşmeyecek olan ekolojik bir etkinliğe katılmaya davet etti. Göçmenler yolculuğa katılmak için 6000 ila 8000 Euro arasında bir ücret ödemek zorunda kalacak ve çoğu Almanya'ya vardıklarında dağılacaktı.[5] Benzer bir yöntemin diğer Türk Belediyelerinde de uygulandığı kısa sürede ortaya çıktı.[6] Yasadışı göçmenler Almanya'ya geldikten sonra pasaportlar geri alınacaktı.[7] Yasal pasaport alamayacak kişilerin, görünüşte yasal olarak düzenlenmiş bir diplomatik gri pasaport alabilmeleri, planın bu tür belgelerin verilmesine izin veren kurumların inceleme sürecinden sorumlu olan İçişleri Bakanlığı bünyesinde bazı suç ortaklıklarıyla işlediğine dair şüphelere yol açtı.[1]
Türkiye'den tepkiler
Muhalefette bulunan Cumhuriyet Halk Partisi, Halkların Demokratik Partisi ve İYİ Parti hükûmetten açıklama talep etti.[8] CHP Milletvekili Veli Ağbaba, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin liderliğindeki Bingöl Belediyesi'ni 2014-2019 yılları arasında bu tür uygulamalarda bulunmakla suçladı.[2] İYİ Parti'den Meral Akşener, AK Parti Hükûmeti'ni, halkın yurtdışında daha iyi bir çevre aramasına neden olan ekonomik durum nedeniyle eleştirdi.[9] Skandalla ilgili meclis soruşturması talebi AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi tarafından reddedildi.[10][11] İddiaların merkezinde bulunan AK Parti yönetimindeki Malatya'nın Yeşilyurt Belediyesinin başkanı Mehmet Çınar, "CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın ne işi vardı Türkiye gündemine taşıyacak. Kendi memleketi değil mi, kendi de Malatyalı değil mi? İçinde bulunduğunuz belediyeyi itibarsızlaştırdınız, bütün meclis üyelerimizin o şekilde düşündüğüne inanıyorum. Bizim haricimizde yaklaşık 29 il, 60 kurumda olmasına rağmen Yeşilyurt'un adının özellikle sizin genel başkan yardımcınız tarafından gündeme getirilmesi ayrı bir soru işareti." dedi.[12] Skandal nedeniyle Bingöl, Malatya, Elazığ ve Erzurum illeri başta olmak üzere onlarca belediyeye İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma açıldı.[2] Doksan belediyeye yönelik soruşturma sonucunda, birkaç yetkili görevden uzaklaştırıldı. İncelenen belediyelerin çoğunluğu AK Parti tarafından yönetilirken, üçünde CHP'li ve birinde HDP'li belediye başkanı vardı.[13]
Almanya'dan tepkiler
Almanya'da davetlerin dosyalanmasıyla ilgili soruşturma başlatıldı,[3] kaçakçılık planına karıştığı gerekçesiyle otuz kişi hakkında soruşturma açıldı ve yüzden fazla Türk göçmenin yasadışı yollardan Almanya'ya girdiği gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.[14][15] Kasım 2021'de Korgan Belediye Başkan Yardımcısının yardım talebini aldığını itiraf eden sanıklardan biri 900 Euro para cezasına çarptırıldı.[16] Hannover Konsolosluğu'ndaki usulsüzlükleri tespit eden Türk konsolosluk yetkilisi görevinden uzaklaştırıldı ve konsolosluğa tekrar girmesi yasaklandı.[13]
Sonraki süreçte Türkiye'den gelen Gri ve Yeşil pasaport sahiplerine, gelme gerekçelerini gösteren ek belge getirme ve vize yasağı uygulamaları devreye sokuldu.[17]
Ayrıca bakınız
Kaynakça