Mekke döneminde inmiştir ve iniş sırasına göre 5. suredir.[3] Kur'an'ın ilk suresi olduğu için, adını ''başlangıç, açılış'' anlamlarına gelen ''fatiha'' kelimesinden almıştır.[4] Önemine ithafen Fatiha-ı Şerife olarak da hitap edilir. Sure ayrıca, ikinci ayetinin başlangıcına binaen Elham olarak da anılır. Surenin Ümmü'l-Kitab, es-Seb'ul-Mesânî (tekrarlanan yedi ayet), el-Esâs, el-Vâfiye, el-Kâfiye, el-Kenz, eş-Şifâ, eş-Şükr, es-Salât gibi adları da vardır.[5] Sure, Müslümanlar tarafından her vakit namazın her rekâtında okunmaktadır.
Fatiha Suresi'nin ilk sure olarak Kur'an'ın başında yer alması, surenin içeriğinde Kur'an öğretisinin bir özetinin yer alması olarak açıklanmıştır. Surede övülmeye ve yüceltilmeye layık tek Allah'ın varlığı, hâkimiyeti, tek ilah oluşu, tapınmanın ancak ona yapılıp ondan yardım isteneceği özet olarak ifade edilir. Övgünün yalnızca Allah'a ait olduğunun söylenmesi, Kur'an'ın 34. suresi olan Sebe' Suresi'nde de tekrarlanır.[6] Fatiha Suresi aynı zamanda bir dua ve yakarış olarak görülür.
Fatiha Suresi'nin başında bulunan Besmele'nin İslam'da özel bir yeri vardır. Tevbe Suresi hariç bütün surelerin başlangıcında besmele bulunmaktadır. Ayrıca Neml Suresi'nin 30. ayetinde de zikredilir. Ancak besmelenin her surenin bağımsız bir ayeti mi, yoksa tüm surelerin başında okunan tek bir ayet mi olduğu konusu tartışmalı bir meseledir. Geçerli görüşe göre besmele sadece Fatiha Suresi ve dolayısıyla da Kur'an'ın ilk ayetidir. Bu sayede surenin ayet sayısı yediye tamamlanır ve Hicr Suresi'nin 87. ayetindeki ifadeye uygun hâle gelir: "Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve yüce Kur'an'ı verdik."
Fatiha her namazrekâtında tekrarlanır ve ikişerli bir zincir oluşturur.[8] Surenin 7 ayet olduğu konusunda görüş birliği bulunmaktadır. Surenin başındaki besmele konusunda mezheplerin görüşü farklıdır: Şâfiîlere göre Fatiha Suresi'nin birinci ayeti, besmeledir. Hanefilere göre besmele Fatiha'ya dahil değildir. Namaz kılınırken Fatiha Suresi'nden önce besmele çekmek ise sünnettir.[9]
Cemaat ile kılınan namazlarda Fatiha Suresi okunduktan sonra, Kur'an'da bulunmayan ve Yahudilikten (İbranice) Hristiyanlığa da geçmiş olan[10]âmin sözü, gelenek olarak cemaatçe söylenmektedir. İbraniceden Arapçaya geçen âmin kelimesi "kabul buyur" anlamına gelmektedir ve sözcük, İslam'da da kullanılmaktadır.[11] Bu sözcük, Yahudiler ile Hristiyanlar tarafından âmen şeklinde telaffuz edilir ve aynı amaçla kullanılmasına dayanılarak İbranice veya SüryanicedenArapçaya girdiği, Arapçada emn (inanmak, güvenmek) kökünden türediği düşünülmektedir.[11]
Fatiha Suresi namaz haricinde okunduğunda, genellikle ''İhlas Suresi'' de üç defa tekrarlanır ve bir dörtleme oluşur. Bu dörtlemeye halk arasında genellikle "Üç Kulhü Bir Elham" denir. Fatiha ve İhlas surelerinin beraber okunması suretiyle İslam'daki Allah kavramı da ana hatlarıyla özetlenmiş olur.[12]