Boerehaat, Boer veya Afrikaneretnik nefreti[a] anlamına gelen Afrikaans kökenli bir kelimedir.[1] Bununla ilgili olan Boerehater (İngilizce: "Boer-hater" veya "Boer hate")[2] terimi ise Boerler veya Afrikanerlerden nefret eden, onlara karşı önyargılı olan veya onları eleştirenleri tanımlamak için kullanılır.[3]
Bu terimler ilk olarak Güney Afrika'daki İngilizler ve Afrikanerler arasındaki siyasi çekişmeler sırasında, İngilizlerin Boerleri mağlup etmesiyle sonuçlanan II. Boer Savaşı'nda Boerlere karşı önyargılı davranan İngiliz halkı için kullanılmıştır. Boerehater terimi Afrikaner milliyetçiler tarafından İngilizce konuşan beyaz Güney Afrikalılar, muhalif Afrikanerler ve siyahi Güney Afrikalılar da dahil olmak üzere kendilerini eleştiren ve Cape Kolonisi'ndeki çıkarlarına karşı gelen herkes için söylenmiştir.[4] Boerehaat kavramına ise birden fazla şekilde atıf yapılmıştır. Kavram, Afrikaans milliyetçisi siyasetçiler tarafından seçim malzemesi olarak kullanılmış, apartheid döneminde Afrikanerler'in çıkarlarına odaklanan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına da konu olmuştur. Bu sürtüşmeler akademisyenler ve aktivistler tarafından eleştirilmiştir.
Boerehaat, II. Boer Savaşı'ndan sonra bilinen adıyla Boer'lere[5] veya Afrikalılara karşı nefret anlamına gelen Afrikaans bir kelimedir.[6] Bununla ilgili olan Boerehater (İngilizce: "Boer-hater" veya "Boer hate")[2] terimi ise Boerler veya Afrikanerlerden nefret eden, onlara karşı önyargılı olan veya onları eleştirenleri tanımlamak için kullanılır.[3]
Anglo-İrlandalı politikacı James Bryce, 1886'daki Witwatersrand Gold Rush (altın hücumu) sırasında bağımsız Transvaal Cumhuriyeti'ndeki Boer otoritelerine karşı uitlander kesimin (Güney Afrika'nın kuruluşundan önceki Afrika ülkelerinde yaşayan İngilizler) tutumunu "İngilizce; sadece Johannesburg'un değil, madencilik bölgelerinin de genel olarak konuşulan dili oldu. Uitlander'ların büyük kısmının İngilizceden farklı bir dili duymadıkları, etraflarında Felemenkçeden daha çok İngilizceye yakın bir dille karşılaştıkları bir ülkede, İngilizce yarı sömürge, yarı Amerikanvari olsa da kendilerini adeta İngiliz olmuş bir ülkede farz etmeleri ve her şekilde alt sınıfları saydıkları küçük bir insan topluluğunun kontrolünde, mantıksız ve hatta grotesk bir şey görmeleri gayet doğaldı." diyerek yazmıştır.[12]
İngilizler ve Boer'ler arasındaki düşmanlık, 1899'dan 1902'ye kadar süren II. Boer Savaşı'na kadar arttı ve sonrasında da devam etti.[13][7] Bir İngiliz askeri, ailesine Boer kuvvetlerine olan nefretini anlatan bir mektup göndermiştir, bu mektupta duygularını: "Cape Dutch ve Boer rezil, kalleş bir topluluk, Transvaal bastırılır bastırılmaz ve (hayatta kalan) aşağılık dilenci tabakası yolumuzdan çekilir çekilmez daha da iyi olacak. Burada onları günahımız kadar sevmiyoruz. Zavallı bir ayak takımı, yok edilmeliler. Ülke onlar ve onların pislik Alman Yahudisi yurttaşları ile kaynıyor." şeklinde yazmıştır.[9]
Savaş sırasında Lord Kitchener, Güney Afrika'daki tüm Boer sivillerini kurulan kamplarda enterne etme[b] politikasına başladı. Gözaltında bulunan 27.000 sivil bulaşıcı hastalıklar nedeniyle öldü. Bu durumun, Afrikalılarda İngilizlere karşı bitmeyen bir garez miras bıraktığı yönünde yorumlar yapıldı.[14] İngilizler savaşı kazandı, ancak devam eden İngiliz karşıtı duygular Afrikaner milliyetçiliğinin yükselmesine neden oldu ve Afrikaner yanlısı Ulusal Parti, apartheid dönemi olan 1948'den 1994'e kadar Güney Afrika'nın iktidar partisi oldu.[15][16][17]
Afrikaner Milliyetçisi bireyci değildir. Tüm kimlik anlayışı kendi homojen grubuna uymasına bağlıdır. Dini ibadetlere, otoriter figürlere sorgusuz sualsiz bağlılıkta, siyasi ideolojiye ve grup içi bağlılığa abartılı bir şekilde uyma eğilimindedir. Tutumlarına yönelik eleştiriler, grubunun (Boerehaat) özerkliğine bir saldırı olarak yorumlanır. Afrikanerliğini ve beyazlığını kaybetmekten korkar. Bunları kişiliğini yok edecek bir tehdit olarak algılar ve bu nedenle tutkulu bir yoğunlukla onlara tutunacağını hisseder.
Apartheid döneminde, Afrikanerler bir dizi seçmen, politika ve kamu hizmeti alanında hâkimken İngilizce konuşan Güney Afrikalılar ekonomik olarak baskındı.[19] Afrikanerler kendilerini hem nüfusun geri kalanı olan siyahlardan hem de İngilizce konuşan beyazlardan ayırmışlardı.[20] 1971'de sosyolog Heribert Adam bu durumu, "İngilizce ve Afrikaans konuşan halk arasındaki tarihsel sürtüşme, yerini yavaş yavaş iki grup arasındaki sınıf çatışmasına bırakmaktadır." diyerek yazmıştır.[21][22] Ancak bu tarihsel sürtüşme, iktidardaki Ulusal Parti tarafından siyasi kazanç amacıyla yeniden canlandırıldı ve istismar edildi.[22] 1973'te Michigan Üniversitesi siyaset bilimi profesörü Edward Feit, American Journal of Sociology dergisinde bu durumu "Son siyasi kampanyalar, eski öcü Boerehaat'ın Afrikaaner çoğunluğu için hala bir cazibesi olduğunu göstermiştir." diyerek yazmıştır.[21][23]
Balthazar Johannes Vorster liderliğindeki Ulusal Parti, İngilizce konuşan beyaz vatandaşları Boerehaat'ın suçlusu gibi göstererek Afrikaner seçmenlerinin duygularına hitap edecek bir siyaset izledi.[24][25] Ulusal Parti ve siyasi sözcüsü Die Burger, 1972'de Oudtshoorn'da yapılan bir ara seçim sırasında bir "Boerehaat kampanyası" yürüttü. Çoğunlukla İngilizce konuşan seçmenler yani Boerehaterlar, tarafından desteklendiği iddia edilen[26]Birleşik Parti'ye olan muhalefetlerini belirterek seçimi kazandılar.[27][28][29][30] Milliyetçiler bu terimi 1977'de kurulan İlerici Federal Parti muhalefet partisinin üyelerini kınamak için de kullandı.[31] Amerikalı tarihçi Otto Scott, 1980'lerin başında hükûmet yetkilileri de dahil olmak üzere çeşitli Güney Afrikalılarla görüştükten sonra şöyle yazdı: "Bu tür yabancı düşmanı dayanışma Boer nefretçilerine muhalefet olarak algılandı."[32]
Liberal politikacı Alex Boraine ve Afrikaner apartheid karşıtı aktivist Beyers Naudé gibi Güney Afrikalı, beyaz Apartheid eleştirmenleri, milliyetçiler ve Afrikaans basını tarafından yürütülen itibarsızlaştırma girişiminde vatansever olmayan Boerehater'lar olarak tanımlandılar. Beyaz muhalifler ek olarak rooi gevaar (komünist tehdit) ile de ilişkilendirildi.[2][33][34] Güney Afrikalı şair ve yazar Guy Butler, İngiliz edebiyatını tanıttığı, Afrikaner milliyetçiliğine ve Ulusal Parti'ye karşı olduğu için Afrikalılar tarafından Boerehater olarak tanımlandı.[35][36]
İngilizce konuşan film eleştirmenlerinin, Boerehaat ile suçlanmamak için Afrikaans filmlere karşı daha hoşgörülü davrandıkları iddia edildi. The Star gazetesinin film eleştirmeni Robert Greig'e göre, "Afrikaans filmleri boerehaat (Boer-hater) ile suçlanmak istemedikleri için eleştirmeme eğiliminde olan İngiliz gazetelerinde bir gönül alma durumu gelişti." Film eleştirmeni Barry Ronge'a göre, "Boerehaat çığlıkları, 'desteklenmediklerini' hissettiklerinde endüstrinin içinden geliyor."[37]
2011'de Güney Afrikalı politikacı Julius Malema, Johannesburg'daki Yüksek Mahkemede siyasi toplantılarda apartheid karşıtı protesto şarkısı "Boerleri vur"u (Afrikaans: "Dubula iBhunu"[40]) defalarca söylediği için nefret söyleminden suçlu bulundu. Sivil haklar örgütü AfriForum, Malema'yı devam eden çiftlik saldırılarını gerekçe göstererek beyaz Güney Afrikalılara karşı şiddeti kışkırtmakla suçladı (Boer'in gerçek anlamı "çiftçi" dir). Yargıç Colin Lamont, Malema'nın apartheid sonrası Güney Afrika'da şarkı söylemesinin Afrikaner azınlık grubu için "aşağılayıcı, insanlıktan çıkarıcı ve incitici" olduğuna karar verdi. Lamont, "İnsanlar yeni gelenekler geliştirmeli ve toplumda onlarla birlikte yaşayan üyeleri inciten eski uygulamalardan vazgeçerek gelişen bir topluma sevinmelidir." dedi.[41][42]
Sosyolog Michael Neocosmos, iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi'ni eleştirenlerin de; savunma yapması zor olan ırkçılık ve sadakatsizlikle ilgili ad hominem suçlamaları Boerehaat ve komünist sempatizanlığıyla değiştirerek "devlet tanımlı ulusal konsensüsün dışında duran" kişiler olarak lanse edilebileceğini belirtmiştir.[47]
İngilizce: hatred of the Boers, İngilizlerin Boer'lere olan nefretini tanımlamak için kullanılmaya başlanmış,[48]II. Boer Savaşı sonrasında ise Afrikanerler'e karşı da kullanılmıştır.
^Hope, Christopher (9 Kasım 1996). "Books: Hairybacks and white kaffirs". The Independent. 14 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2014. whenever English speakers objected to living in a racial zoo designed to protect the mythical purity of Afrikaner nationalists, they were accused by their masters of giving way to Boerehaat (hatred of the Boers)
^Hughes, Timothy Peter David (1994). Political liberalism in South Africa in the 1980s and the formation of the Democratic Party (M.A.). University of Cape Town. s. 134.
^"Boerehaat". Die Burger (Afrikaans). 28 Haziran 1995. 16 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Haziran 2014.
^"Net oefening in Boerehaat, sê HNP" [Only exercise in Boerehaat, says HNP]. Die Burger (Afrikaans). 30 Ekim 1998. 14 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2014.
Butler, Jeffrey (1975). "The Significance of Recent Changes Within the White Ruling Caste". Thompson, Leonard; Butler, Jeffrey (Ed.). Change in Contemporary South Africa. Berkeley: University of California Press. s. 82. ISBN9780520028395. 24 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2021.