Yirminci yüzyılın başlarında Yemen İmamıİmam Yahya bu ideali gerçekleştirmek çalışmalara başladı.[5] Bütün Kuzey Yemen'de kontrolü sağladıktan sonra Güney Yemen'deki meşruluğunu pekiştirmek amacı ile İtalya Krallığı ile İtalya-Yemen Antlaşması'nı imzaladı.[6] Ancak Güney Yemen'deki İngiliz kontrolünü yıkamayacağını fark ettikten sonra İngilizlerle San'a "dostluk" antlaşmasını imzaladı. Güney Tihame ile Asir Bölgesi'ni ele geçirmek amacı ile Hicaz ve Necid Krallığı'nın himayesinde olan Asir Emirliği'nin Necran kentine ilerleyince Hicaz ve Necid Krallığı Yemen'e bir elçi heyeti gönderdi. İmam Yahya heyeti haps ettiğini Hicaz ve Necid Kralı İbn Suud öğrendiğinde Suudi-Yemen Savaşı başlattı. İmam Yahya bu savaşı Asir, Güney Tihâme, Necran bölgesini ele geçirmek için şans olarak gördü fakat savaşın sonunda İmam Yahya Asir Emirliğini tanımak zorunda kaldı.
Halefi An-Nasîr Ahmed bin Yahya'da Güney Yemen'i ele geçirmeye çalışmıştır.[7] Güney Arabistan'da İngiliz egemenliğini tanımayan ve aynı zamanda Büyük Yemen'i yaratma hırsları olan Ahmed bin Yahya, 1950'lerde Yemen'i Aden Protektorası'ndan ayırmaya yarayan bir İngiliz-Osmanlı sınırı olan Menekşe Hattı boyunca bir dizi sınır çatışmaları yaptı.[8]
1990'da takriben 200 yılın ardından Yemen Arap Cumhuriyeti ile Yemen Demokratik Cumhuriyeti birleşince Büyük Yemen fikri nispeten arşa çıktı. Bu vesileyle Umman'dan Zufar'ı, Suudi Arabistan'da Necran ve Asir bölgeleriyle ilgili tarihi iddialarda bulunuldu.