Askerî teknoloji

1935 model el bombasının ateşleyicisine ait kesit görünümü.

Askerî teknoloji, savaş hâlinde kullanılan teknoloji tatbikatı. İmkânı dahilinde uygulaması askerî olan ve sivil olmayan teknoloji türünü kapsar. Genellikle yararlı veya yasal sivil uygulamaların eksikliği nedeniyle askerî eğitim olmadan kullanılması tehlikelidir.

Sık sık incelenen askerî teknoloji, özellikle silahlı kuvvetler tarafından çatışmada kullanılması için bilim insanları ve mühendisler tarafından geliştirilmiştir. Çoğu yeni teknoloji sonuç olarak bilimin askerî fonlamasını getirmiştir. Silah mühendisliği, askerî silahlar ve sistemlerin tasarım, gelişim, deneme ve yaşam döngüsü yönetimidir. Makine mühendisliği, elektrik mühendisliği, mekatronik, elektro-optik, uzay mühendisliği, malzeme ve metalurji mühendisliği ve kimya mühendisliğini kapsayan çeşitli geleneksel mühendislik disiplinlerini düzenler.

Askerî buluşlar, tarih boyunca bazı küçük değişikliklerle sivil kullanımına sunulmuştur. Aynı şekilde sivil yenilikler de askerî kullanıma eklenmiştir.

Tarihi

Antik teknoloji

Taş aletlerin ilk kullanımı Paleolitik Dönem'de başladığı düşünülmektedir. Bilinen en eski taş aletler, 3,3 milyon yıl öncesine ait, Doğu Afrika'nın Turkana bölgesindendir. Aletler, 12.000 yıl önce sona eren Pleistosen Dönemi boyunca geliştirilmeye devam etmiştir.[1]

Bilinen en eski savaş yaklaşık 10.000 yıl önce Kenya'nın Turkana bölgesinde, göçebe avcı-toplayıcı gruplar arasında meydana gelmiştir. Bir obsidiyen bıçağın gömülü olduğu bir kafatası ve baş, boyun, kaburgalar, dizler ve ellerde ciddi hasarlara sahip insan iskeletleri bu olaydan artakalan kanıtlardır.[2]

İnsanlar silah yapmak amacıyla bakırı kalay ile alaşım haline getirerek eritmeyi öğrendiklerinde Bronz Çağı'na girilmiştir. İlk geniş kapsamlı demir silah kullanımı milattan önce 14. yüzyılda Anadolu'da başlamıştır. Bu gelişmeyi milattan önce 11. yüzyılda Orta Avrupa; ardından Hindistan ve Çin takip etmiştir.

Asurlular, savaşa katılan süvarileriyle ve yaygın kullandıkları demir silahlarla öne çıkan bir medeniyettir. Asurlular ayrıca demir uçlu okları ilk kullananlardır.

Ortaçağ teknolojisi

Song hanedanlığı döneminde, 1043 civarında İmparator Renzong'un emriyle "Wujing Zongyao" (Askerî Sanatların Temelleri) adlı eser yazdırılmıştır. Bu sıralarda Song hanedanlığı ile kuzeyindeki Liao, Jin ve Yuan hanedanlıkları savaş halindedir. Eser, savaşın artmakta olan önemi nedeniyle entelektüel birikimin askerî teknoloji üzerine odaklanışını da kanıtlamaktadır. Askerî strateji, eğitim ve gelişmiş silahların üretimi ve kullanımı konularını kapsamaktadır.[3]

7. yüzyılda Rum ateşi (kimyasal olarak karmaşık, son derece yanıcı bir petrol sıvısı) kullanılarak Yunanistan'da alev makinesi üretilmiştir. 917 tarihli kayıtlarda ise ilk kez Çin'de üretilmiş alev makinelerinden bahsedilmektedir.

919'da yapılan Langshan Jiang Savaşı'nda, Wenmu Kralı'nın deniz filosu Wu eyaletinden bir Huainan ordusunu yenmiştir. Wenmu bu savaşta düşman filolarını yakmak için "ateş yağı" (huoyou) kullanmıştır. Bu girişim Çin'in ilk barut kullanımı olarak kabul edilmektedir. Çinliler, sürekli bir alev akışını sağlamak için çift pistonlu körüklerden oluşan bir mekanizma geliştirmişlerdir. 1044 tarihli askerî bir el yazmasında bu makinenin çalışma prensibi tarif edilmiş ve çizimlerine yer verilmiştir.[4]

Güney Tang devleti ile Song Hanedanlığı deniz kuvvetlerinin 975'te Yangtze Nehri'ndeki karşılaşmasında Güney Tang kuvvetleri alev makinesi kullanmış; ancak şiddetli rüzgarlar kendilerine doğru yön değiştirdiğinden kendi ateşleri ile yok olmuşlardır.[4]

Barutun yıkıcı etkileri Tang hanedanlığında bir Taocu simyacı tarafından dile getirilmiştir. Silah namlusu ve mermi topunun ilk örnekleri Song döneminin sonlarında geliştirilmiştir. 950 tarihli Dunhuang duvar resminde Çin'in "ateş mızrağı" görülmektedir. Bu "ateş mızrakları", 12. yüzyılın başlarında, kum parçacıkları, kurşun peletleri, keskin metal parçaları, çanak çömlek parçaları ve son olarak büyük barut dolu tüpler ateşlemek üzere kullanılan içi boş bambu direkleridir. Daha sonra zamanla bozulabilen bambu, yerini içi boş dökme demir borulara bırakmıştır. Bu yeni silah zamanla "ateş mızrağı" yerine "ateş tüpü" olarak adlandırılmıştır. Silahın bu ilk örneğini, Çinlilerin 13. yüzyıldan beri 'çoklu mermi şarjör püskürtücüsü' olarak adlandırdıkları, yaklaşık 100 kurşun bilye ile doldurulan dökme demir veya bronz toplar takip etmiştir.[4]

Bilinen en eski silah tasviri, Sichuan'daki bir mağarada bulunan, alevler ve güllerle bir bomba figürü betimleyen bir heykeldir. Bununla birlikte, metal namlulu bir tabancanın mevcut en eski arkeolojik keşfi, 1288 tarihli Çin Heilongjiang kazısındandır. Çinliler ayrıca içi boş top mermilerinin barutla doldurulmasının patlayıcı potansiyelini keşfetmişlerdir. Daha sonra Jiao Yu, 14. yüzyılın ortalarında tuttuğu kayıtlarda, 'gök gürültüsü püskürtücü uçan bulut' olarak tanımladığı bir Song dönemi dökme demir topundan bahsetmiştir.[4]

14. yüzyıl kayıtlarında ilk kez; 1277'de Song Çinlileri tarafından Moğollara karşı kullanılan, daha sonra da Yuan hanedanı tarafından kullanılan patlayıcı kara mayınlarının kullanımı anlatılmıştır. İnfilak ettirilen kara mayını, Kubilay Han önderliğindeki Moğol ordularına karşı Luo Qianxia tarafından kullanılmıştır.

Song hanedanlığı, 13. yüzyılın sonlarında savaşta bilinen en eski barutla çalışan roketleri kullanmıştır. Roketlerin en ilkel hali arkaik Alevli Ok'tur (Fire Arrow). 1044 yılında Song bilginleri tarafından yazılan Wujing Zongyao'nun ("En Önemli Askerî Tekniklerin Koleksiyonu") bir metni, barutlu oklar ateşleyen üç yaylı balistaların kullanımı anlatılmaktadır.[4]

Güncel teknoloji

Kara

İslami imparatorluklar çok sayıda gelişmiş ateşli silah, top ve küçük silah geliştirmiştir. Askerî teknolojideki hızlı gelişme, 1740-1914'te sanayileşmekte olan dünyada ordular ve donanmalar üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. Kara savaşı için süvarilerin önemi azalmış, piyade ise daha hızlı teçhizatlanma ve dumansız barut kullanımıyla değişime uğramıştır. 1860'larda Avrupa'da makineli tüfekler geliştirilmiştir. Her ikisinin de öncülüğünü Hint Müslüman Tipu Sultan'ın yaptığı topçu roketleri ve Mysorean roketleri, Anglo-Mysore Savaşları sırasında yeni yüksek patlayıcılar (nitrogliserin bazlı) geliştirildiğinde daha güçlü hale gelmiştir. Daha sonra Fransızlar daha isabetli ve hızlı atış alan topçularını dünyaya tanıtmıştır. Kara savaşı; lojistik, iletişim desteği, demiryolları ve telgraf kullanımıyla önemli ölçüde geliştirilmiştir. Sanayileşme, mühimmatın yanı sıra üniformalar, çadırlar, vagonlar ve temel malzemeler üretmek için kullanılacak bir fabrika tabanı sağlamıştır.

Deniz

Deniz harbi, dünyada yaşanan yeniliklerle birlikte büyük değişimlere uğramıştır. Kömür bazlı buhar motoru, yüksek isabetli uzun menzilli deniz silahları, savaş gemileri, mayınlar için ağır çelik zırh ve torpido bu gelişmelerden bazılarıdır. 1900'lerden sonra kömürün yerini daha verimli bir yakıt olan petrol almış ancak hala uluslararası faaliyet sahasına sahip donanmaların yakıt ikmali için bir kömür istasyonu ağlarına bağlı kalması gerekmekteydi. Askerî teori bir uzmanlık alanı haline geldikçe savaş kolejleri gelişmiştir. 1900'lü yıllarda, denizaltılar ve uçaklar gibi yenilikler ortaya çıkmış ve 1914'te bu teknolojiler hızla askeriyeye uyarlanmıştır.[5]

Postmodern teknoloji

Askerî teknolojinin postmodern dönemi 1940'lardan sonraki dönemi kapsamaktadır. Bu dönemde nükleer silah, radar, jet motorları, gelişmiş denizaltılar, uçak gemileri ve diğer sgelişmiş silahlarla ilgili araştırma ve geliştirmeye büyük öncelik verilmiştir ve verilmektedir. Nükleer silahlar, jet motorları, balistik/güdümlü füzeler, radar, biyolojik savaş, elektronik, bilgisayar ve yazılım kullanımına ilişkin gelişmiş bilimsel araştırmaların askerî uygulamasına ilişkin çalışmalar yürütülmektedir.[6][7]

Uzay

Soğuk Savaş esnasında, dünyanın iki büyük süper gücü gayri safi yurtiçi hasılalarının büyük oranlarını askerî teknolojilere harcamışlardır. Bu dönemde Uzay Yarışı başlamıştır. 1957'de Sovyetler Birliği ilk yapay uydu olan Sputnik 1'i fırlatmıştır.

1960'lı yıllarda her iki ülke de düzenli olarak uydu göndermeye devam etmişlerdir. Casus uydular, ordular tarafından rakiplerinin askerî tesislerinin fotoğraflarını çekmek için kullanılmıştır. İlerleyen zamanlarda rakibin yürüttüğü yörünge keşiflerinin çözünürlüğü ve doğruluğu, Demir Perde'nin her iki tarafını da alarma geçirmiştir. Hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Sovyetler Birliği, birbirlerinin uydularını işlevsiz kılmak veya yok etmek için uydu karşıtı silahlar geliştirmeye başlamıştır. Casus uydular, iki süper güç arasında imzalanan silah kontrol anlaşmalarına uygun olarak askerî varlıkların sınırlandırılmasını izlemek için kullanılmış ve kullanılmaktadır. Casus uyduları bu şekilde kullanmak, anlaşmalarda genellikle "ulusal teknik doğrulama araçları" olarak anılmaktadır.

Süper güçler, nükleer silahları uzak mesafelerde kullanmalarını sağlamak için balistik füzeler geliştirmişlerdir. Roket bilimi geliştikçe, füzelerin menzili artmış ve saatler ya da günler yerine dakikalarla ölçülen bir zaman içerisinde Dünya üzerindeki hemen hemen her hedefi vurabilecek kıtalararası balistik füzeler oluşturulmuştur. Bu füzelerin geliştirilmesiyle birlikte askerî stratejistler bu füzelerin etkinliğini azaltmak ve yıkıcılığını sönümlemek üzere çalışmalar ve programlar başlatmıştır.

Mobilizasyon

Askerî teknolojinin önemli bir kısmı, birliklerin ve silahların cepheye taşınmasına olanak sağlayan ulaşımla ilgilidir. Kara taşımacılığı tarih boyunca çoğunlukla yaya olarak yapılmıştır. Savaş arabalarından tanklara kadar uzanan gelişim süreci içerisinde çeşitli kara araçları da kullanılmıştır. Gemiler de iki ayrı sınıfta değerlendirilmektedir; savaş gemileri ve taşımacılık amacıyla kullanılanlar. Uçakların icadından kısa bir süre sonra, askerî havacılık, savaşın önemli bir bileşeni haline geldi. İki ana askerî uçak türü; karada veya denizde bulunan hedeflere saldıran bombardıman uçakları ve diğer uçaklara saldıran avcı uçaklarıdır. Askerî araçlar ise, askerî kuvvetler tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış, kara muharebe veya ulaşım araçlarıdır.

Ayrıca bakınız

  1. ^ "3.3 Milyon Yaşındaki Dünyanın En Eski Taş Aletleri Kenya'da". Arkeofili. 22 Mayıs 2015. 1 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2021. 
  2. ^ Mirazón, Lahr M.; Rivera, Frances; Power, Ronika; Mounier, Aurelien; Copsey, B.; Crivellaro, F.; Edung, J. E.; Maillo, Fernandez JM; Kiarie, C.; Lawrence, J.; Leakey, A. (20 Ocak 2016). "Inter-group violence among early Holocene hunter-gatherers of West Turkana, Kenya" (İngilizce). ISSN 0028-0836. 14 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2021. 
  3. ^ "depts.washington.edu/chinaciv/tg/tmiltech.pdf" (PDF). 30 Mayıs 2003 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2001. 
  4. ^ a b c d e Needham, Joseph (22 Ocak 1987). Science and Civilisation in China: Volume 5, Chemistry and Chemical Technology, Part 7, Military Technology: The Gunpowder Epic (İngilizce). Cambridge University Press. ISBN 978-0-521-30358-3. 3 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2021. 
  5. ^ "A Century's Progress in Warship Design". Nature. 72 (1866): 320-323. 1 Ağustos 1905. doi:10.1038/072320b0. ISSN 0028-0836. 
  6. ^ Bondy, Harry (2004). "Postmodernism and the Source of Military Strength in the Anglo West". Armed Forces & Society. 31 (1): 31-61. doi:10.1177/0095327x0403100103. ISSN 0095-327X. 
  7. ^ Mendelsohn, Everett; Smith, Merritt Roe; Weingart, Peter, (Ed.) (1988). "Science, Technology and the Military". doi:10.1007/978-94-017-2958-1.