Denize doğru uzanmış bir burun, burnun iki yanında korunaklı birer liman görevi gören iki koy ve ana karaya bağlı bağımsız adalarına sahip olan Amasra, antik dönemde Amastris[4] 3000 yıllık tarihiyle; hem çekicilik[5] ve balıkçılığa[6] dayanan yerel sanatlarına, hem de kendini çevreleyen ormanlık alanlarına sahip bir yerleşim yeridir. Amasra hâlen özgün balık lokantaları, otelleri ve ev pansiyonlarına sahip bir turizm bölgesidir.
Amasra yaz aylarında özellikle Ankara'ya olan yakınlığı nedeniyle çok fazla yerli turist ağırlar.[kaynak belirtilmeli] Günübirlik ve konaklamalı birçok geziye ev sahipliği yapan Amasra'da Amasra plajı, Amasra müzesi, Gürcüoluk mağarası, Kuş Kayası yol anıtı, Göldere şelalesi, Ağlayan Ağaç, Direkli kaya, Amasra kalesi ve Amasra feneri en çok ziyaret alan yerlerdir. Sanatçı Barış Akarsu'nun memleketidir. Akarsu, Ocak 2007'de çıkardığı son kasetini Amasralılara ithaf etmiştir. Amasra'da Barış Akarsu heykeli bulunmaktadır.[7] Amasra'yı fetheden Fatih Sultan Mehmed'in heykeli de Amasra Müzesinin önünde bulunmaktadır.[8]
Tarihçe
Bölgede yapılan bilimsel araştırmalarda çıkan arkeolojik kalıntılar ve Nümismatik veriler ışığında çıkan sonuçların Amasra tarihi hakkında ilk yerleşim tarihini M.Ö. 5000 - M.Ö. 8500 (Neolitik Çağ) yılları arasına, hatta Üst Palelotik (Eski Taş Devri'nin üçüncü ve son alt devri) tarihlendiren bölgede antik kalıntıları araştıran belgesel yönetmeni G.Tekin Gün Paflagonya bölgesi yerleşimleri adlı eserde geçmektedir. Kurucaşile ve Ulus ilçelerinde tarih öncesi kaya üzerine Tamga, betimlemeleri Türklerin Orta Asya'dan Anadolu göçlerini desteklediği tarih öncesi varlıklarının izleri olduğunu, üzerinde bilimsel çalışmaların neticesinde daha fazla verilere ulaşılabileceği sanılmaktadır. Kentin isim kaynağı olan Amastris, Pers İmparatorluğu'nun son yöneticisi III.Dareios'un yeğeni, bir Pers prensesidir. Amastris'in Pers sarayından Karadeniz kentine gelen kadar geçirdiği macera dolu yaşamı ve sonucunda tarihte kendi adına bir devlet kurarak adına para basılan ilk kraliçe olmasıyla fark yaratmıştır. Amasra tarihi hakkındaki en net bilgiler bölgede uzun süre arkeolojik araştırma yapan Prof.Dr. Semavi Eyice Küçük Amasra Tarihi ve Eski. Eserleri Kılavuzu eserinde geçmektedir. 1965 yılında yayınlanan eserde Amasra (Küçük Amasra tarihi) sırasıyla Amasra tarihinin başlangıcı, İyon kolonizasyonu, İranlılar ve İskender'in seferi, Roma İmparatorluğu, Hristiyanlık dönemi Amasra, Bizans idaresinde Amasra, Cenovalılar, Fatih ve Amasra, Amasra'nın fethi, Türk idaresinde Amasra, Amasra'nın eski eserleri olarak sıralanabilir.[9]
Osmanlı dönemi
13. yüzyıldaCenevizliler tarafından ele geçirilen Amasra'ya Fatih Sultan Mehmet liderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu orduları Ekim 1460'ta bir sefer düzenler. Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet şehre hakim bir tepeye geldiğinde hayranlığını belli etmek için şu sözü sarf etmiştir;
"Lala, lala!, Çeşm-i Cihan bu mu ola" ve kaleye haber gönderir : " Bu kadar güzel bir yere zarar vererek almak istemem kalenin anahtarını bana getiriniz.
Rivayetin devamına göre, bu olay üzerine Amasra Kalesi komutanı anahtarı Fatih'in bulunduğu tepeye getirir ve şehir savaşmadan alınmış olur. Şehir ele geçirildikten sonra Karabük - Eflani yöresinde yaşamakta olan Kıpçak Türklerini buraya yerleştirilir. Ardından yörede yaşayan Rumlar'ın büyük bir kısmı ise İstanbul'a göç etmeye zorlanmıştır.
Mimari mirasıyla Amasra, Norwich merkezli Avrupa Tarihi Kentler ve Bölgeler Birliği üyesidir.[21]
Arkeoloji Müzesi
1955 yılında belediye binasında küçük bir salondan oluşan ilk müze açılmıştır. 30 Ocak 1982'de bu bina daha büyük bir müze olarak ziyaretçilere yeniden açıldı. Dört sergi salonu ile tek kattan oluşmaktadır. Objelerin çoğu Amasra ve çevresinden gelmekte olup Helenistik, Roma, Doğu Roma, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerine aittir.
Hem karadan hem de su altından kalıntıların bulunduğu, deniz kenarında orta büyüklükte güzel bir arkeoloji müzesi vardır. Özellikle ilgi çekici olan, Roma imparatorluk döneminde yerel bir girişimcinin hileli bir yaratımı olan yılan tanrısı Glykon'un heykelidir.
1. Arkeoloji Salonu: Mezarlarda bulunan kil ve cam kaplar, gözyaşı şişeleri, altın ve bronzdan yapılmış el işleri ve denizden çıkarılan amforalar buradadır. Bronz heykeller, haçlar, silahlar ve altın, gümüş ve bronz paralar da sergilenir.
2. Arkeoloji Salonu: Hellenistik, Roma ve Doğu Roma dönemlerine ait mermer eserlere ayrılmıştır. Heykeller, büstler, mezarlar ve diğer mimari parçalar burada görülebilir.
1. Etnografya Salonu: Geç Osmanlı dönemine ait küçük sergiler bu salonda sergilenmektedir. Bunlar arasında Amasra'nın geleneksel oyma sanatının kanıtı olan tunç mutfak kapları, silahlar, yazı gereçleri, şamdanlar, pullar, seramik ve yüzükler ile ahşap kaplar bulunmaktadır.
2. Etnografya Salonu: Burada gümüşten yapılmış giysi ve el işleri, yatak örtüleri ve şallar, Kuran-ı Kerim yazmaları, halılar, çantalar ve duvar saatleri vardır. Müzenin koridorunda, İstanbul'daki Sultan Sarayı'nın matbaalarında üretilen 1852'den kalma bir Akdeniz haritası asılıdır. Müzenin bahçesinde küçük taş anıtlar vardır.
Şehrin panoramik manzarası
Amasra Kalesi
Amasra Kalesi Roma döneminde inşa edilmiştir. Kalenin surları Bizanslılar tarafından yapılmıştır. Ön duvarlar ve kapılar 14. ve 15. yüzyıllarda Cenevizliler tarafından yapılmıştır.[22] Dar bir yarımada üzerinde yer almasına rağmen kalenin altından tatlı su havuzuna giden bir tünel vardır.
Fatih Camii
Aslen MS 9. yüzyılda bir Bizans kilisesi olarak inşa edilmiştir. Kilisenin narteks bölümü üç bölümden oluşmaktadır. Osmanlı Sultanı II. Mehmed 1460 yılında Amasra'yı fethettikten sonra camiye çevrilmiştir. Duaya açıktır. Aynı sokakta bir de şapel var ama 1930'dan beri ibadete kapalıdır.[22]
Kuşkayası Anıtı
Kuşkayası Yol Anıtı MS 41-54 yılları arasında Bitinya ve Pontus Valisi Gaius Julius Aquila'nın emriyle yapılmıştır. Bir dinlenme yeri ve anıttıdır. Claudius'un Roma İmparatoru olduğu dönemde, Aquila doğu vilayetlerinde ordunun inşasının komutanıydı.[22] Amasra'nın biraz dışında yer alır ve yol kenarından inilen merdivenlerle kolayca erişilebilir.
Ulaşım
Amasra'ya D010 karayolu ağı üzerinden Bartın-Amasra tüneli ile ulaşım sağlanmaktadır. Aynı zamanda ilçe Bartın ile Samsun arası sahil karayolunun başlangıcında bulunur. Özellikle yaz aylarında en fazla turistin geldiği Ankara'ya yaklaşık 290–300 km uzaklıktadır.
Amasra ilçesinin çevredeki bazı önemli yerleşim yerlerine uzaklığı aşağıdaki gibidir.
^Küçük Amasra Tarihi ve Eserleri Klavuzu. Türk Tarih Kurumu Basımevi, ANlogical AR1965. Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Ankara- 1965. s. Seri 1 - Sayı 19. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021.
"Merkezi Dağıtım Sistemi"(html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
"Amasra Nüfusu - Bartın". nufusu.com. Erişim tarihi: 5 Şubat 2021.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
"Bartın Amasra Nüfusu". nufusune.com.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
^"Turkey". European Association of Historic Towns and Regions. 10 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2012.