Orta Avrupa'nın Almanca konuşulan ülkelerinde yaşayan besteciler Orta Çağ'dan 20. yüzyılın ortalarına dek, Batı Sanatı Müzik Uygarlığının omurgası sayılan zengin ve çeşitli bir müzik üretmişlerdir. Açıkçası, diğer besteciler de önemli ve kendine özgü besteler yapmışlar ve Alman üslubunu etkilemişlerdir. Örneğin İtalya sadece opera alanında değil, enstrümantal sonatlar, konçertolar ve vokal şarkılar alanında da hatırı sayılır bir merkez olmuştur. Fransızlar, bu İtalyan biçimlerinin bazılarını kullanmışlar, bunlara saraya özgü bir şıklık vererek yerel motiflerle süslemişler ve Fransa'ya özgü temaları hemen göze çarpacak biçimde kullanmışlardır. İtalyan ve Hollandalı bestecilerle birlikte Fransız müzisyenler polifonik üslupta, bütündeki melodik parçaların kendiliğinden öne çıkmasının temellerini atmışlardır.
Almanlar, başlangıçta yabancı ülkelerde meydana gelen bu gelişmelerin pek çoğunu reddettilerse de, kendi bünyelerine uyarladıkları öğeleri seçkinliğin en üst basamaklarına yükselttiler. 19.yüzyılın başlarinda Alman ve Avusturyalı besteciler kendilerine aityeni biçimler ve türler üretmeye başlamışlardı. Klasik üslup modern konser repertavuarının içindeki sanat ve senfonileri besleyen temasal ve armonik materyalleri organize etmede oranlı bir yakınlaşma geliştirmiştir. Bu klasizm, Romantizme dönüştüğünde Almanlar ve Avusturyalılar tarihseli girişim üstünlüğünü ele geçirip, 20. yüzyıla taşımışlardır.
Popüler müziğin ilk zamanları
I. ve II. Dünya Savaşları arasında Alman müziği daha liberal ve daha bağımsız tarzda türlere doğru genişleme gösterdi.
Kabare
Alman pop müziğine ilk örnek olarak Kabare verilebilir. Kabare adı verilen müzik türü, 1920'lerde gece kulüplerinde duygusal parçalar ile birlikte ortaya çıkmış ve daha sonralarında da etkisini daha geniş alanlarda göstermiştir. Bu kategoride, zamanının en ünlü müzisyenleri Marlene Dietrich ve Margo Lion'dur. Bu türe örnek olarak verilebilecek bir beste olan Wenn die beste Freundin aynı zamanda eşcinsel temalı bestelerinde ilk örneği sayılabilir.
Swing Hareketi
Nazi Almanyası’ndaki genç kültürdeki sert ayrımlar, zamanla birer tepki olarak illegal protesto müziklerinin oluşmasına ortam hazırladı. Kişilerin bağımsızlıklarını savunma çabaları bu tür müziğin etkinliğini artırmasında önemli pay sahibiydiler. Kendilerini ifade edebilmek için müziği bir yol olarak seçen Alman muhalifler, bu tür müziğin yaygınlaşmasını ve de böylece toplumun Nazi dayatmasına başkaldırmasını sağlamayı amaçladılar. Bu durum aynı zamanda müziğin direniş psikolojisindeki motivasyon ve birliktelik oluşturmasına çok önemli bir örnek olarak gösterilebilir.
Asıl olarak bu temele dayanan ve de tepkilerini müzik tercihlerine de yansıtan üst ve orta sınıfta sayılan gençlik halk müziğini reddederek Amerika’da o dönemlerde çok popüler bir müzik türü olan Caz müziğini, özellikle de “Swing”i tercih etmişlerdir. O dönemdeki müzik tercihleri gençliğin asi duruşunu desteklemekle birlikte Nazi hiyerarşisine ve cinsiyet ayrımcılığına karşı bir anlam da taşıyordu. Alman tarihinde o dönemdeki cinsiyet ve hiyerarşi karmaşası kendini çok yoğun bir şekilde belli etmekteydi ve halk bu durumdan hiç de hoşnut değildi. Elbette ki müziklerin türleri de dönemin eğilimlerine göre şekillenmekteydi. Nazi Almanya’sına bir tepki olarak dinlenen müzik türleri arasında olan caz, II. Dünya Savaşı'nda Normandiya Çıkarması ile Almanya’ya çok büyük bir darbe vurarak Almanya’nın yayılmacı politikasını durduran Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiği için potansiyel bir düşman olan Amerika’nın müzikleri de Nazi Almanya’sında haliyle pek de iyi karşılanmamaktaydı. Ayrıca caz, Amerika Birleşik Devletleri’nde özellikle Afrikalı ırkından temsilciler tarafından ortaya çıktığı için kendilerini üstün bir ırk olarak gören Nazi Almanya’sı için “Zenci müziği” olarak görülmekteydi.
Diğer yandan da, Joseph Goebbels o dönemde Almanya'da işsiz olan bazı müzisyenleri bir araya topladı, Charlie ve Orkestrası adıyla kurulan bu grup popüler “Swing”i propaganda yayını olarak kullanarak Almanya dışındaki ülkeleri fethetti.
Savaş sonrası popüler müzik
II. Dünya Savaşı’nın ardından Alman pop müziği daha çok ABD ve İngiltere’nin etkisinde kaldı. Schlager ve Liedermacher dışında değişik alanlara yönelen Doğu ve Batı Almanya’daki Pop Müziği ayırt etmek gerekir. Batı Almanya’nın Pop müziği Doğu’da sık dinlenen bir türdü. Ayrıca Batı’da yapılan Pop Müzik çeşitliliğe sahipti, bu çeşitlilik bu türün günümüzde hâlen dinlenir olmasına imkân sağlamıştır. Buna nazaran Doğu Alman müziğinin etkisi pek fazla olamamıştır.
Batı Almanya’da İngiliz sözlü müzik giderek daha önemli bir hale geldi. Günümüzde de radyolarda çalınan müziklerin birçoğu İngilizcedir. Bununla birlikte Almanca Pop Müzikte de büyük çeşitlilik gözlemlenebilmektedir. Almanya Pop Müziği’nde İngilizce sözlü müzik yapan gruplardan bazıları uluslararası başarılar da elde etmeyi başarabilmişlerdir. Buna örnek olarak “The Scorpions” gösterilebilir. Ama çoğu Almanya dışına çıkmayı başaramamışlardır.
Almanya'da savaş sonrası dönemde İngilizce sözlü olarak yapılan müzikler Avrupa ve Amerika müzik listelerine girebilmeyi başarmışlardır. Bununla beraber Alman müzisyenler de belli bir ilerleme kaydetmişlerdir. 90'larda ve 2000'lerde de Sarah Connor, Marc Terenzi, No Angels, Monrose ve US5 gibi İngilizce müzik yapan Avrupalı müzik grupları Avrupa ve Asya’da büyük başarılar elde etmiş hatta Amerikan pazarına da açılabilmişlerdir.
Schlager ve halk müziği
Schlager birkaç türü olan (Modern Schlager, Schlager-Gold ve halkın Schlager’i) ve daha çok duygusal yerel şarkıları içine alan bir vokal Pop Müzik çeşididir. Schlager/Halk müziği kesin bir şekilde uluslararası pop müzikten ayrıdır (örnek olarak türkülerimiz gösterilebilir) ve radyo istasyonlarında özel biçimlerde çalınmaktadır (bazen klasik olmuş şarkılarla mix yapılarak).
Schlager’in önemli bir bölümü halk müziğidir ve hâlen geleneksel Alman Folk’unda, özellikle yaşlı nesilde popüler bir durumdadır.
Liedermacher
Liedermacher (Şarkı Yazarı) karmaşık şarkı sözlerine sahip olan ve en az enstrümanla söylenen (örneğin akustik gitar) bir türdür. Bazı şarkılar yoğun şekilde politik içeriklidir. Bu açıdan Amerikan Folk’u ve Fransız Chanson’una benzetilebilir.
Ünlü Batı Alman “Liedermacher”lerinden bazıları Reinhard Mey, Hannes Wader ve Konstantin Wecker’dir. Ünlü Doğu Alman “Liedermacher”lerinden bazıları ise Gerhard Schöne ve Barbara Thalheim’dir.
Aynı zamanda Hollandalı olan Herman van Veen de Almanya’da çok popülerdir. Bunun yanı sıra birçok “Liedermacher” çocuklar için özel albümler hazırlamışlardır.
Batı Almanya’nın popüler müziği
Rock
Gerçek Alman Rock'u ilk kez 1968 sıralarında, ABD ve İngiltere'de hippi (toplumdan ve yaşam biçiminden kopuk ve sınırsız özgürlüğü savunan bir akım) anti-kültürel patlamalarının zirveye ulaştığı dönemde ilk kez ortaya çıkmıştır. O dönemdeki önde gelen Alman müzik temsilcileri on yıl kadar öncelerde ortaya çıkan elektronik müziği denemekteydiler. İlk Alman Rock müzik temsilcileri de elektronik müzikle işe koyulmuşlardı. Bunu takip eden birkaç yılda “Krautrock veya Kosmische Musik” olarak bilinen müziği benimseyen gruplar sahneye çıktılar. Bunlardan bazıları Tangerine Dream, Popol Vuh, Neu! ve Faust'tur. Alman Rock'u belli bir süre zarfında Alman müziğinde çok popüler bir tür hâline geldi. O dönemde Alman Rock'unun “sound”unu dinlemekten büyük heyecan duyan birçok insan bu türden etkilendi. Bu gelişimden önce Rock Müzik Almanya’da; Little Richard ve Bill Haley’nin Rock-n-Roll eserlerini Almanca’ya çevirerek yorumlayan Peter Kraus ve Ted Herold gibi Schlager tarzını andıran şarkıcılar tarafından yapılmakta ve çok önemsiz bir yer tutmaktaydı.
Savaş sonrası dönemde bir Amerikan askeri radyo istasyonu olan Amerikan Kuvvetleri Ağı (AFN) Alman Rock ve Caz’ının gelişiminde büyük etki sahibidir. 1953'te AFN’de baş yapımcı olan ve anavatanı olan Ohio’da neredeyse hiç tanınmayan Bill Ramsey daha sonralarda Caz müziğinde ve Schlager tarzında büyük kariyer elde etmiştir.
Yeni Alman Dalgası – Neue Deutsche Welle (NDW)
İngiliz punk rock’unun etkisinde gelişen ve yeni bir dalga olan “Neue Deutsche Welle” 1970'lerin ortası ile sonu arasında ortaya çıkmıştır. NDW tür becerisi açısından pek yeterli olamamıştır ancak özgün Alman müziğinin ilk başarılı örneğidir (eğlenceli şarkı sözleri, sürreal beste ve yapımlarla). NDW, 1980'lerde Almanya'da büyük bir başarı elde etmesine karşın, reklam fazlalığından dolayı uzun ömürlü olmayı başaramamıştır. Ancak bazıları uluslararası alanda ün sahibi olabilmişlerdir:
NenaFalco (Avusturya)
Joachim Witt (NDW'nin en önemli isimerinden)
Popüler solo sanatçılar
1980'lerde Almanca birçok şarkı erkek sanatçılar tarafından seslendirilmiştir Bunlardan bazıları şöyledir:
Yalnızca Herbert Grönemeyer günümüze kadar ününü devam ettirmeyi başarmıştır. Maffay Schlager'den Rock'a adaptasyonlar yapmış ancak bu eylem daha önceki geniş hayran kitlesini sınırlandırmasına neden olmuştur.
Hamburger Schule
Hamburger Schule (Hamburg Lisesi) 1980'lerin sonlarında yer altı bir müzik hareketi olarak başlamış ve etkisini 90'ların ortalarına kadar sürdürmeyi başarabilmiştir. Bu hareket Neue Deutsche Welle'nin geleneklerine benzer olarak punk ve grunge müzik ile karışık bir yapıya sahiptir. Hamburger Schule Alman gençliği üzerinde önemli bir etki yaratmış ve “Pop”a yeni bir terimsel mana kazandırmıştır (“ok” ve “cool” sözcüklerini de Almanca şarkılarda ilk kullanan bu harekettir). Hamburger Schule aynı zamanda postmodern teorileri ve sosyal eleştirel entelektüel şarkı sözlerini de kullanmıştır.
Önemli sanatçılar şunlardır:
Blumfeld
Die Sterne
Tocotronic
Doğu Almanya’da popüler müzik
Doğu Almanya'da çok popüler olan bazı gruplar yer almıştır.
Ostrock
1970'lerin başlarında, Batı Almanya'da denenen rock türleri sınırları aşarak Doğu Almanya'ya da geçmiş ve Ostrock gibi Doğu Alman rock hareketlerinin oluşmasında etkili olmuştur. Duvarın diğer tarafında, bu tür gruplar tarz olarak batıdakilere göre, klasik ve geleneksel yapıyı korumak aynı zamanda da eski tabanlı bir yapı oluşturabilmek amacıyla (1920'lerin Kurt Weill ve Bertolt Brecht tarafından bestelenen Berlin tiyatro şarkıları gibi), daha muhafazakâr eğilimlidir. Bu gruplar şarkılarını genelde şiirsel sözlerle söylemiş ve içerdiği dolaylı çifte manalar ve statükoya karşı olan derin filozofik söylemlerle beslemiştir. Örnek olarak Krautrock tarzı verilebilir. En çok bilinen gruplar şunlardır:
The Puhdys
Karat
City
Silly
Yalnızca, City tarafından söylenen Am Fenster (Pencerede) ve Karat tarafından söylenen Über sieben Brücken mußt Du geh'n (Gitmek gereken yedi köprü) gibi birkaç bireysel şarkı Alman Demokratik Cumhuriyeti dışında geniş bir üne kavuşmuştur.
Bununla birlikte geniş çeşitliliğe sahip yer altı ”underground” gruplar ortaya çıkmıştır. Daha sonra bu ekolden uluslararası başarıya sahip Rammstein doğacaktır (Neue Deutsche Härte).
Birleşik Almanya’da popüler müzik
Almanya’da yeni popüler müzik
1990'larda, Almanca şarkı söyleyen grupların sınırlı şöhretleri vardı ve yalnızca Rammstein, Rosendolz ve de Die Prinzen gibi birkaç sanatçının şarkıları radyolarda çalınıyordu.
2002'deki “Wir sind Helden”in başarısıyla birlikte bu durum değişmiş oldu. Bu başarı daha sonra pek çok grubun ve Almanca şarkı söyleyen sanatçıların geniş bir kabul görmesiyle artarak devam etti, bunlar;
Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra en çok hip hop albümü satılan ülke Almanya’dır. Ayrıca Alman hip hopu en hareketli hip hop tarzlarından birine sahiptir. Hip hop Almanya’ya 1980’lerde ulaştı ve hip hop gruplarının ortaya çıkmasıyla duvar yazıları ve breakdance günden güne hızla yayıldı.
Stuttgart hip hop grubu Fantastischen Vier (Fantastik Dörtlü), hit olan parçaları “Die Da” ile birlikte 1992'de büyük bir ticari başarı yakalamış oldu. Bu grup daha eğlenceli ve kapsamlı müzik yapmaktaydı. “The Rödelheim Hartreim Projekt” Birleşik Devletler tarzı “gangster” rapi yapmaya çalıştı. Bunların ilk örnekleri olarak Torch'u seslendiren Advanced Chemistry gösterilebilir.
Hamburg gruplarının baskın olduğu 2000'lerin başlarında büyük bir ivme kazanan hip hop, 2004'ün sonlarında Aggro Berlin gibi grupların şarkılarıyla gangster rapini Alman müziğinin ve genç kültürün önemli ve tartışmalı bir parçası hâline getirdi.
Punk
Almanya, Punk gruplarının kökeninde önemli bir yere sahiptir. Önemli gruplar olarak Die Ärzte ve Die Toten Hosen’i sayabiliriz.
İlk dinleyicilerini Japonya’dan bulan ve çok kısmî bir Alman dinleyici kitlesine sahip ve birçok Almanın adını dahi duymadığı birçok punk grubu vardır.
Metal
Almanya, Avrupa’nın “heavy metal” merkezi olarak bilinmektedir. Oran olarak İskandinav ülkelerindeki kadar fazla olmasa da, Almanya’da sayıca çok daha büyük bir metal müzik piyasası kurulmuştur. The Rhein-Ruhr Area, uluslararası şöhrete sahip Kreator ve Sodom gibi Trash Metal gruplarının çıkış noktası olmuştur. Ayrıca hâlen de müzik yaşantılarına devam etmektedirler. Efsanevi rock grubu “The Scorpions” un çıktığı yer bir merkez olan Hannover’dir. Death metal grupları daha çok kuzey Almanya’da yaşamaktadırlar. Özellikle Aşağı Saksonya. Wermelskirchen geniş bir metal topluluğunun merkezi halini almıştır.
Black metal Doğu Almanya’da, özellikle de Thuringia’da çok popülerdir. Bununla birlikte “Black Metal ist Krieg” şarkısının sahibi Alman grup internetten yaygınlaşmasıyla tüm Almanya'da ses getirmiş ve dinlenir bir hal almıştır.
Güney Almanya, özellikle de Bavyera eyaleti daha eğlenceli müzik yapan Equilibrium ve Kromlek gibi grupların yer aldığı Viking metal'in merkezidir.
Metalcore'un da büyük popülaritesi olmasına rağmen Almanya'nın "metal-centre”i hâlen Rhein-Ruhr Area grubudur.
Neue Deutsche Härte
Neue Deutsche Härte, Rock müziğin bir türüdür. Genellikle Almanca sözlerle söylenen bu şarkılar; klasik metal müzik ile elektronik soundların bir kombinasyonudur. Çoğu dinleyicisi metal ve goth tarzı sevenlerdir ancak Rammstein ve Oomph! gibi gruplar uluslararası başarılar yakalayabilmişlerdir. Diğer ünlü gruplar: Megaherz, Unheilig ve J.Witt'tir.
Goth (Barbar)
Almanya, Goth muzisyenleri denilen ve bu türde müzik yapan sanatçıların anavatanıdır.
Elektronik müzik ve tekno
Almanya'da geniş bir elektronik müzik piyasası vardır. Kraftwerk grubu müziğinin tamamını elektronik aletlerle yapan dünyadaki ilk gruplardan birisidir. Yine çok bilinen bir grup olarak Scooter gösterilebilir. Ancak yaptıkları tartışmalı müzik pek de kabul görememiştir. Son zamanlarda, elektronik müzikte tanınan gruplar;
Başarısını uzun süre devam ettirebilen birkaç Almanca sözlü müzik yapan grup vardır. En çok bilinenleri; Punk grupları olan Die Ärzte ve Die Toten Hosen'dır. Her ikisi de 1980'lerin başlarında punk müziğine yepyeni yaklaşımlar getirmişlerdir.
Almanya'nın genelinde çok ünlü olan ve kendi ana şehirleri olan Köln şivesini kullanarak anlaşılması zor bir dille müzik yapan BAP da diğer bir önemli gruptur.
Almanya'nın dışında en geniş popülariteye sahip grup Rammstein'dır.
Özel müzik türleri
Klezmer
Almanya 1980'lerde Klezmer müziğinin yuvasıydı ve o tarihten sonra bu türde birçok ünlü grup ortaya çıktı. Her ne kadar tartışmalı olsa da Alman Klezmer Gruplarının çoğu, aslında, Yahudi değildi.
II. Dünya Savaşı ve Yahudi Soykırımı'ndan önce, Yahudiler Klezmer ile pek de ilgili değillerdi, en azından Amerika'daki Yahudilere nazaran. Soğuk Savaş sırasında, Lin Jaldati ve Perry Friedman gibi Doğu Almanyalı Yahudiler, Alman Yahudi müziği oluşturmaya çalıştılar ancak Komünist Parti dayatmaları yüzünden bu girişim başarısızlıkla sonuçlandı.
Sonuç olarak Doğu Alman Klezmer Müziği 1984'te "Aufwind”in gelişine kadar pek de ayakta kalmayı başaramadı. Diğer yandan, 1960'ların sonlarındaki öğrenci ayaklanmalarından hemen sonra Batı Alman Klezmer müziği hayat buldu. Entelektüel aktivistler arasında soykırıma tepki olarak Yahudi olan her şeyi sahiplenme güdüsü yayıldı. Amerikan Klezmer grubu olan "The tour of Kapelye”de kısa sürede gelişerek 1984'te bu piyasaya hareket getirdi.
Latin Pop
Almanya, Küba doğumlu müzisyen ve söz yazarı Addys D'Mercedes'in de uluslararası kariyerinin başlangıç noktasıdır.