Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Türkiye'nin yapımı devam eden ilk nükleer enerji santralidir. İdari olarak Mersin ilinin Gülnar ilçesine bağlı, en yakın yerleşim merkezi Büyükeceli beldesi olan sahada inşa edilmektedir. 27 Nisan 2023'te yakıt çubukları getirilmiş ve yapı nükleer tesis olarak anılmaya başlanmıştır. İlk reaktördeki elektriğin 2025 dolaylarında üretilmesi beklenmektedir.[1]
Tarihçe
Türkiye'de 1970'lerin başlarında yapılan fizibilite ve yer araştırmaları sonucunda Akkuyu sahası nükleer santral yapımı için uygun yer olarak belirlendi. Kararın alınmasında bölgenin deprem açısından Türkiye'nin güvenli bölgelerinden biri olması, nüfus yoğunluğunun düşük olması, en yüksek taşkının 6 metreyi geçmemesi, yüzey ve yer altı sularının doğal akış yönünün deniz olması, arazinin inşaata uygun olması ve bölgenin tarıma, turizme ve sanayiye elverişli olmayışı göz önüne alınmıştı.[2][3] 1976'da da bu sahaya yer lisansı verildi, 600 megawat üretim planlanarak ihaleye çıkıldı. İhaleyi alan İsveç merkezli ASEA Atom şirketi dış kredi bulamayınca proje durdu.[4] 1983 sonlarına doğru ise başkaca üç şirket ile görüşüldü. Görüşmenin ileri safhalarında firmalar malî konuda Türkiye Cumhuriyeti'nin garantisini istedi ancak hükûmet bu garantiyi vermedi, bunun yerine yap-işlet-devret modelini teklif edince görüşmeler son buldu.[5][6] 1998'de üçüncü kez ihaleye çıkıldı ancak bu ihale Bülent Ecevit'in başka enerji kaynaklarının geliştirilmesiyle gerekli olmayacağın belirtmesiyle Bakanlar Kurulu kararı ile iptal edildi.[7] 1993'ün Ocak ayında santral tekrar yatırım programına alındı ve 1997'de yapımı için teklifler alındı ancak hükûmet kesin bir karar vermedi.
2004'te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, reaktör kurulacağını ilan etti, 21 Kasım 2007'de nükleer santral kurulumu ve enerji satışıyla ilgili kanun kabul edildi.[8] 2010'da Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında Akkuyu sahasında bir nükleer santral yapım antlaşması[9] imzalandı ve 2012'de TAEK kararıyla Rusya Federasyonu'ndaki Kalininskaya Santrali referans kabul edildi. 14 Nisan 2015'te tesisteki deniz yapıları ve limanın temeli atıldı.[10] Temel atma sırasında aktivistler sahanın tek giriş kapısını kilitledi, eylem yaptı.[11] Nisan 2018'de birinci ünitenin, Haziran 2020'de ikinci ünitenin, Mart 2021'de üçüncü ünitenin ve Temmuz 2022'de dördüncü ünitenin temelleri atıldı.[12][13][14][15]
Kasım 2017'de Recep Tayyip Erdoğan'la görüşen Vladimir Putin, santralin ilk reaktörünü 2023 yılında devreye almayı planladıklarını açıkladı.[16] 27 Nisan 2023'te santrale yakıt çubukları getirildi böylece yapı nükleer tesis niteliğini kazandı.[1]
Arazi
Saha, idarî olarak Gülnar belediyesine bağlıdır. İl merkezine 140 km ilçe merkezine de 30 km uzaklıktadır. En yakın yerleşim merkezi Büyükeceli beldesidir.[2]
Çitlerle çevrili toplam alan 986 hektar, santralin inşaat sahası 225 hektardır. Arazi, etraftaki bölgelerden 200 metreye ulaşan dağlarla ayrılır, 4.5 km'lik bir asfalt yolla D-400'e bağlanır.[2]
Akkuyu sahası, imzalanan devletlerarası ikili anlaşma sonucunda Rus kamu şirketi Atomstroyexport'a (ROSATOM'a bağlı Atomenergoprom'un alt şirketi) bedelsiz teslim edilmiştir. Rus kamu şirketi buraya kendi bulacağı finansal kaynaklarla nükleer santral inşa edecektir. Bu inşaat esnasında toplam 12,6 milyon m3 kazı malzemesinin oluşacağı tahmin edilmektedir. Malzemenin 4,8 milyon m3'ü dolgu malzemesi olarak kullanılacak olup 7,8 milyon m3'ü ise Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tahsis edilen bir alanda depolanacaktır.[kaynak belirtilmeli]
Santralin yapısı
Ünite
Her bir ünite, nükleer enerjinin yaratıldığı reaktörden ve bu enerjinin çevrimini sağlayacak yardımcı elemanlardan oluşur. Bu bağlamda her bir ünitede reaktörle birlikte dört eleman daha bulunur: dört adet yatay buhar jeneratörü (PGV-1000MKR), dört adet reaktör soğutucu pompa ünitesi (GTsNA-1391), basınçlandırıcı ve ECCS Hidrolik akümülatörlere sahip dört adet dolaşım devresi ile alternatif akım jeneratörüne sahip buhar türbin tesisi. Bunların tamamının üzerinde iki kat koruma katmanı bulunur. İlki çelik astarlı ön gerdirmeli betonarmeden ikincisi de döküm betonarmeden mamüldür.[2][17]
Reaktör
Akkuyu'da toplam dört adet basınçlı su reaktörü bulunur ve üretim modeli de VVER-1200 olarak isimlendirilir. Üretiminde referans olarak Kalininskaya Nükleer Enerji Santrali’ndeki reaktörler referans alınsa da Akkuyu'da bunların ilk kez üretilecek üçüncü nesli kullanılacaktır. Nitekim Kalininskaya'daki üç reaktörün her biri 1000 MWe gücünde iken Akkuyu'daki reaktörlerden her biri 1200 MWe olacaktır.[18][19]
VVER-1200, nötron yavaşlatıcısı ve soğutucu olarak hafif suyun kullanıldığı 3200 MW termal güce sahip dört dolaşım devreli basınçlı su reaktörüdür. Çekirdeğinde 163 adet yakıt demeti bulunur, 12 ayda bir yakıt ikmali yapılır ve yakıtın çevrim süresi dört yıldır. Yakıt olarak %3.6 oranında zenginleştirilmiş U-235 izotopu kullanılır.[2]
Reaktörde iki kat koruma seviyesi vardır. İlk katın tabanında 169 ton ağırlığında 5,8 m yüksekliğinde ve 6,1 metre çapında[20] kor tutucu bulunur. Reaktör, tehlike anında elektrik gücü beslemesine ihtiyaç duymayacak biçimde tasarlanmıştır. Güvenliği ayrıca kontrol çubukları, aktif ve pasif acil durum kor soğutma sistemleri, acil durum borik asit enjeksiyon sistemi, buhar üreteci soğutma sistemi ile reaktör kalbi ve yakıt havuzundan acil durum ısı çekişi ile sağlanmaktadır.[2][21][22]
Her bir güç ünitesinin üreteceği miktar 1198 MW'tır. Bu üretimin yaklaşık %7'si, ünitenin kendisi tarafından harcanacak olup net üretim miktarı yaklaşık 1114 MW'tır. Dört güç ünitesi baz yük güçte çalışırken elektrik üretim miktarının yılda 34.790 milyon kW/saat'e ulaşması beklenmektedir.[2]
Santralden güç çıkışı 380 kV olacaktır ve ana elektrik şebekesine üç sarımlı 3x533MVA gücünde yükseltici transformatörler ile bağlanacaktır.[27]
Türkiye Cumhuriyeti, 1. ve 2. ünitelerde üretilecek elektriğin %70'i ile 3. ve 4. ünitelerde üretilen elektriğin %30'unu her bir ünitenin devreye girişini takip eden 15 yıl süresince 12,35 sent/kWh (vergiler hariç) tarifesiyle satın alınacaktır.[28][29] Akkuyu'nun tam olarak faaliyete geçmesinden 8 yıl sonra Türkiye'deki enerji tüketiminin %5,5'ini; alım garantisi süresinin dolduğunda %4'ünü, tahmini ekonomik yaşamının sonu olan 2082'de ise %1,8'ini karşılayacağı tahmin edilmektedir.[19]
Eleştiriler
6 Temmuz 2017'de, Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen ve Türkiye'nin Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını tavsiye eden raporda, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projesinden vazgeçilmesi tavsiye edildi. Bağlayıcı olmayan raporda; "AP, Türkiye hükümetini Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin yapımına dair planlarını durdurması çağrısında bulunuyor" ifadelerine yer verildi ve santralin yapılacağı bölgenin güçlü depremlere eğilimli olduğu iddia edildi.[30][daha iyi kaynak gerekli]
Ayrıca Nükleer Santralin finansman modeline ilişkin de sorunlar halen tartışılmaktadır. Buna göre santralin mülkiyetinin ve işletme haklarının tamamen Rusya Federasyonu'na ait olduğu, bu durumun ülkelerin egemenlik hakları açısından sıkıntılar doğurduğu iddia edilmektedir.[31]
^"Nükleer Santral için yabancı firmalarla görüşmeler başladı". Milliyet (gazete). 17 Haziran 1983. s. 7.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Akkuyu Santralı için karar çıkmazda". Milliyet (gazete). 1 Mayıs 1986. s. 5.
^"Akkuyu yılan hikayesi oldu". Milliyet (gazete). 30 Kasım 1994. s. 9.
^Yapıcı, Gülçin (2015). "Nükleer Enerji ve Türkiye'nin İlk Nükleer Santrali 'Akkuyu'". 30 (1). Toplum ve Hekim.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Akkuyu 1". Güç Reaktörü Bilgi Sistemi (İngilizce). Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu. 10 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021.
^"Akkuyu 2". Güç Reaktörü Bilgi Sistemi (İngilizce). Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu. 2 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021.
^"Akkuyu 3". 13 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2021.
^"Akkuyu 4". 3 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2023.
^Furuncu, Y . (2016). Türkiye’nin Enerji Bağımlılığı ve Akkuyu Nükleer Enerji Santralı . Cumhuriyet Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fen Bilimleri Dergisi, Cilt: 37 (2016): Special Issue II, 198-207 . Tam metin PDF 26 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.