Uçma; bir canlının veya hava aracının yeryüzüne temas etmeden, atmosferde ya da uzayda mesafe katetmesi. Uçan bir varlığın havadaki veya uzaydaki yolculuğunauçuş denir. Uçucu canlılar genellikle kanat çırparak veya kanat titreşimleri ile uçarken; hava araçları herhangi bir güç kaynağı ile, uçucu yüzeylerde oluşan basınç farklarıyla, havanın ısıtılması ile veya havadan hafif gazlardan yararlanarak uçarlar.
Herhangi bir güç kaynağına veya kanat çırpmaya ihtiyaç duymadan belirli bir süre uçmaya süzülme denir. Bazı canlılar ve hafif hava araçları termal kolonlardan, yokuş yukarı hava akımlarından ve dağ akımlarından yararlanarak süzülmenin yanı sıra süzülerek yükselme (soaring) kabiliyetine de sahiptirler ve bu şekilde uzun süre uçabilirler.
Hayvanlarda uçuş
Hayvanlarda uçuş, "gerçek (güçlü) uçuş" ve "süzülme" olarak ikiye ayrılır. Gerçek uçucu canlılar kuşlar, böcekler ve yarasalardır. Sıcakkanlı hayvanlarda uçmanın gerçekleşmesi için ön ayakların kanatlara dönüşmesi, kemiklerin hafiflemesi ve kaynaması, gövdenin kısalması, kalbin ve toraks kaslarının genişlemesi ile görmenin gelişmesi gibi evrimsel basamaklar gerçekleşmiştir.[1] Böceklerde de benzer modifikasyonlar, farklı evrimsel güzergahları izleyerek gerçekleşmiştir. Uçmanın canlılara sağladığı evrimsel avantajlar oldukça fazladır. Bu nedenle uçucu kuşlar, böcekler ve yarasalar en başarılı türler arasında sayılırlar.[1]
Hayvanlarda süzülme, "yerçekimsel süzülme" ve "soaring" olarak ikiye ayrılır. Yerçekimsel süzülme, canlının belirli bir hedefe ilerleyerek ve vücudunun bir kısmını paraşüt gibi kullanarak düşüşünü yavaşlatmasıdır. Süzülen canlılar, ufkî hareket kontrolünü sağlamak için rüzgardan yararlanırlar. Süzülmeye katkı sağlayan adaptasyonlar arasında kanada benzer organlar (örneğin, bazı balıklarda finler), parmak arası zarlar (örneğin, Rhacophorus gibi bazı kurbağa ve kertenkeleler); şişebilen, kaburga destekli yelkovanlar (örneğin, Draco türü gibi bazı kertenkele ve yılanlar) ile ön ve arka bacakları birleştiren zarlar (örneğin bazı keseliler, colugo, sciurid ve anomalurid uçan sincaplar) sayılabilir.[1]
Soaring, vücutta herhangi bir güç kaynağı olmadan uzun süreli uçmadır. Soaring özellikle kondor ve albatros gibi iri kuşlar tarafından kullanılır. Kral kelebeği gibi bazı böcekler de soaring kabiliyetine sahiptir. Bu canlılar havada uzun süre kalabilmek için, yukarı doğru hareket eden termal hava kolonlarını kullanırlar.[1]
Tarihin en eski çağlarından beri uçabilmek insanoğlunun en büyük hayallerinden biri olmuştur. İnsanoğlu ilk olarak uçurtmayı insan ve malzeme nakli için kullanmaya çalıştı. Uçurtmanın ana vatanı kesin olarak bilinmemekle birlikte 3000 yıl önce Çin'de yaygın olarak kullanılmaktaydı.[2] İlk kullanılabilir/işe yarar hava taşıtı ise, 1783'te icat edilen sıcak hava hidrojen balonu oldu.[3]
Başarısız birkaç denemeden sonra ilk başarılı zeplin 1852 yılında FransızHenri Giffard tarafından üretildi.[4] Birçok başarılı uçuşa rağmen zeplinler masraflı, yavaş ve hava şartlarından çok etkilenen bir taşıt olması nedeniyle 1930'larda terk edilmeye başlandı. 1937'deki Hindenburg faciası gibi önemli bazı kazalardan sonra ticari kullanımı 1940'larda tamamen durduruldu.[4]
17 Aralık 1903'te Wilbur ve Orville Wright kardeşler, ilk motorlu ve kontrol edilebilir uçakla uçuşu gerçekleştirdiler.[3]