Arkeolojik Höyük
|
Adı:
|
Sırçan Tepe Höyüğü
|
il:
|
Aksaray
|
İlçe:
|
Merkez
|
Köy:
|
Bebek
|
Türü:
|
Höyük
|
Tahribat:
|
|
Tescil durumu:
|
Tescilli[1]
|
Tescil No ve derece:
|
297 / 1, 3
|
Tescil tarihi:
|
22.09.1995
|
Araştırma yöntemi:
|
Yüzey araştırması
|
|
Sırçan Tepe Höyüğü, Aksaray ilinin kuzeydoğusunda, Bebek Köyü'nün 500 metre kuzeyinde yer alan bir höyüktür. Tepe, 196 metre çapında ve 4 metre yüksekliğindedir.[2] Höyük, eski bir krater ağzı olduğu düşünülen ovanın güneybatısını sınırlayan Kılavuz Tepesi eteğinde, Geçit Deresi alt sekisinde olup ufak ve yayvan bir höyüktür.[3]
Araştırmalar
Sırçan Tepe, 1994 yılında araştırma başkanlığını İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Ufuk Esin'in yaptığı Aşıklı Höyük / Aksaray Projesi kapsamında iki bağımsız çalışmadan biri olan ve aynı Anabilimdalı'ndan Prof. Dr. Sevil Gülçur yönetimindeki Aksaray, Nevşehir, Niğde İlleri 1994 Yüzey Araştırmaları sırasında saptanmıştır.[4]
Tabakalanma
Bu yüzey araştırmaları sırasından oldukça yoğun biçimde Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ'a tarihlenen obsidiyen aletler, Kalkolitik Çağ ve Erken Tunç Çağı'na tarihlenebilecek az sayıda çanak çömlek parçaları toplanmıştır.[5]
Buluntular
Yonga üzeri kazıyıcılar, sayı olarak en çok ele geçen yontmataş aletlerdir. Diğer aletler sırtlı dilgiler, kullanılmış / düzeltili dilgiler, kullanılmış / düzeltili yongalar, dilgi üzeri kazıyıcılar, çekirdek üzeri kazıyıcılar, çentikli dilgiler ve uçlardır. Obsidiyen yanı sıra çakmak taşından bir çekirdek ve birkaç parça yumru da ele geçmiştir.[2]
Değerlendirme ve tarihleme
Höyükte gözlenen yontmataş alet endüstrisi, civardaki Aşıklı Höyük, Musular Höyük ve Yellibelen yerleşmeleriyle paralellik göstermektedir. Byblos uçlarının benzerleri ve baskı tekniğiyle yapılmış ok uçları Aşıklı'dan daha geç bir evreye ait görülmekte fakat Musular ve Yellibelen'le denk düşmektedir.[2] Diğer yandan Musular ve Yellibelen Aşıklı merkez yerleşmesine bağlı yerleşmelerken Sırçan Tepe bağımsız bir yerleşme olarak görülmektedir.[6]
Günümüz Aksaray İli sınırları içinde Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'i temsil eden bir dizi yerleşme ve bunların civarında çok sayıda obsidiyen işliği bilinmektedir. Bu işliklerde obsidiyen çıkarılıp, çoğu kez yarı işlenmiş hale getirilmektedir. Bu yarı işlenmiş malzemenin sadece yakın yerleşmelerle değil, uzak bölgelerle de takasa konu olduğu anlaşılmaktadır. Buluntular üzerindeki araştırmalar, Ürdün'deki Eriha yerleşmesinde de Aksaray civarından giden malzemeyi saptamıştır.[7]
Dış bağlantılar
Kaynakça