Bu madde, Vikipedi biçem el kitabına uygun değildir. Maddeyi, Vikipedi standartlarına uygun biçimde düzenleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. Gerekli düzenleme yapılmadan bu şablon kaldırılmamalıdır.(Nisan 2024)
İstanbul Devlet Opera ve Balesi'ne atanan ilk Türk genel müzik direktörüdür. 1973’te 20 yaşındayken İstanbul Opera Orkestrasını yönetmeye başladığında dünyanın en genç opera orkestra şefi olarak tarihe geçmiştir.[1] Selman Ada, 24 Temmuz 2014 tarihinde, Rengim Gökmen'in görevinden alınması sonrası; Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür ve Sanat Yönetmenliği görevine vekaleten getirilmiş ve 30 Ekim 2017 tarihinde bu görevinden istifa etmiştir.[2]
1965'te devlet tarafından 6660 sayılı "Harika Çocuk Yasası" kapsamına alınarak ailesiyle birlikte Paris Ulusal Yüksek Konservatuvarı'na gönderildi. Bu yasa kapsamında eğitim görmüş tek kompozitör ve orkestra şefidir.[1] Paris'te Pierre Sancan, Pierre Pasquier, Anette Dieudonné, Christian Manen, Roger Boutry, Elsa Barraine gibi dünyaca ünlü ustalarla çalıştı.[4] 1965’te 12 yaşındayken yazdığı “Solfej Metodu” ile Fransa’nın müzik eğitimi tarihine geçti.[1] 1971'de 18 yaşındaki Selman Ada, okulundan beş ayrı dalda birinci olarak mezun oldu.[1]
1973'te İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde Genel Müzik Direktörü Robert Wagner’in asistanı ve öğrencisi olarak göreve başladı.[4] 1975'te son anda hastalanan orkestra şefinin yerine provasız çıkarak Don Giovanni operasını yönetti. Bu olay sayesinde “dünyanın en genç opera orkestra şefi” olarak tarihe geçti ve olağanüstü başarısı nedeniyle hemen Aydın Gün tarafından bu kuruma orkestra şefi olarak atandı.[1]
1979'da Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde Genel Müzik Direktörü olarak çalıştı. Kurumda bu göreve gelen ilk Türk sanatçı idi.
1980'de Paris'e dönerek "Ecole Normale Superieure de Musique"'te opera korrepetitörlüğü ve orkestra yönetimi bölümünü kurdu. Bu kruumda eğitmenliği yedi yıl sürdürdü. Bir yandan da ünlü tenor Mario del Monaco’ya eşlikçilik yaptı.[4] 1987'de Türkiye'ye dönerek yeniden İstanbul Operası Orkestra şefliğini üstlendi. 2002'de Mersin Devlet Opera ve Balesi’nde genel müzik direktörü olarak çalıştı.
15 Ekim 2011 tarihinde, Samsun'da İlkadım Sanat Merkezi'ni kurmuş ve bu merkezin kurucu Genel Sanat Yönetmeni olarak bilgi ve tecrübelerini yetişecek yeni nesillere aktaracaktır.[5]
Bestecilik
Yedi yaşından beri beste yapmakta olan Selman ada, orkestra şefi, besteci ve piyanist olarak Türkiye'de ve Avrupa ülkelerinde binden fazla temsil, konser ve resital verdi.[1] Sanatçı, bestecilikte 50. yılını 2011'de kutladı.
Piyano ve oda müziği ağırlıklı eserler yazan sanatçının üç sahne eseri vardır. Bunlardan ilki olan “Ali baba ve Kırk Haramiler", 15 Eylül 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. dünya prömiyerinin Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından gerçekleştirildiği 1991'den beri sürekli sahnelenmekte ve ilgi görmektedir.Selman Ada bugüne kadar 60'tan fazla eseriyle çok sesli Batı müziğiyle Türk kültürünü harmanlamayı başaran,''Ali Baba ve Kırk Haramiler'' operasıyla dünya opera repertuvarına giren ilk Türk besteci unvanına sahiptir.
İkinci sahne eseri Tarık Günersel'in yazdığı şiirlerden oluşan "Mavi Nokta Oratoryosu"'dur. Eser ilk defa 1996'da İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından seslendirildi. Sahne versiyonu ise ilk defa Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından 2004-2005 sezonunda koreograf Mehmet Balkan tarafından sahnelendi.
"Aşk-ı Memnu" operasının dünya prömiyeri (libretto: Halit Ziya Uşaklıgil’den hareketle Tarık Günersel), romanın yazılışının 100. yılında, 23 Ocak 2003’te Mersin Devlet Opera ve Balesi’nde bestecinin şefliğinde, yönetmen Çetin İpekkaya tarafından gerçekleştirildi.
Sanatçının oratoryo ve operaları İngilizce, Almanca, Felemenkçe ve Fransızcaya tercüme edilmekte, bütün eserleri Almanya'da bir yayınevi tarafından beş dilde basılmaktadır.[6]
Sanatçı, Süleyman Çelebi'nin eseri olan 1409 tarihli Mevlid adlı eseri kantat formunda besteledi. "Mevlit Kantat" adlı eser ilk defa 20 Nisan 2011'de İstanbul'da kendi şefliğinde seslendirildi[7]
Kariyer
Yönettiği yaratılardan bazıları: “Cosi fan Tutte”, “Don Giovanni”, “Saraydan Kız Kaçırma”, “Sihirli Flüt”, “Macbeth”, “Werther”, “La Traviata”, “Carmen”, “Sevil Berberi”, “II. Mehmet”, “Petrouchka”, “La Voix Humaine”, “Rita”, “Susanna’nın Sırrı”, “La Cambiale di Matrimonio”, “Evita”, “Cavalleria Rusticana”, “Carmina Burana”, “Fidelio”, “Der Betrogene Kadi”, “I Pagliacci”, “Il Tabaro”, “Gianni Scicchi”, “Ma Mère l’Oye”, “Ferhad ile Şirin”, “Giselle”, “Coppelia”, “Faust”, “Rigoletto”, “Don Carlos”, “Luisa Miller”, “Manon”, “Turandot” olmak üzere binden fazla opera temsili, dinleti ve resital verdi. Yaratıları 1968’den bu yana Avrupa, Amerika, Asya, Afrika ve Avustralya’da seslendirilen bağdarın operaları ise “Ali Baba ve 40 Haramiler” (dünya prömiyeri 1991-Ankara Devlet Opera ve Balesi) başta olmak üzere 1991’den beri Türk opera sahnelerinde sürekli afiştedir. “Mavi Nokta” poetik operası (dünya üzerinde ilk temsili 1996-İzmir Devlet Opera ve Balesi, metin: Tarık Günersel) 2000 yılında kendi yönetiminde Wiesbaden’de ve Münih’teki “Herkülesalle”de “İstanbul Devlet Opera ve Balesi” tarafından “Türkiye’den dünyaya binyılın armağanı” olarak seslendirildi. “Mavi Nokta”, “Ankara Devlet Opera ve Balesi”tarafından 2004-2005 mevsiminde sahne uyarlaması olarak ilk kez kırın düzenci Mehmet Balkan tarafından sahnelendi. Sanatçı 2002’de “Mersin Devlet Opera ve Balesi”nde genel küğ sorumlusu olarak çalıştı. “Aşk-ı Memnu Operası”nın dünya üzerindeki ilk temsili (cönk: H. Ziya Uşaklıgil’den hareketle Tarık Günersel) 23 Ocak 2003’te “Mersin Devlet Opera ve Balesi”nde bağdarın yönetiminde rejisör Çetin İpekkaya tarafından gerçekleştirildi (İstanbul’daki ilk temsili ise “Cemal Reşit Rey Operası” tarafından bağdarın yönetiminde 6 Nisan 2003’te sahnelendi). Eser Murat Göksu’nun rejisiyle 2006’da “Ankara Devlet Opera ve Balesi”nde sahnelendi. Küçük orkestra ve mezzosopran için yazdığı “Ballade”ın dünyadaki ilk çalınışı Aralık 2004’te mezzosopran Aylin Ateş ve orkestra yönetkeni Rengim Gökmen tarafından Tel Aviv’de, “I. Senfoni”sinin dünyadaki ilk çalınışı ise 16 Nisan 2005’te “Uluslararası Ankara Müzik Festivali”nde orkestra yönetkeni Rengim Gökmen idaresinde “Bilkent Senfoni Orkestrası” tarafından gerçekleştirildi. 1973’ten beri “İstanbul Devlet Opera ve Balesi”nin sürekli orkestra yönetkeni, Ankara, İzmir, Mersin ve Antalya Devlet Opera ve Baleleri’nde ise konuk orkestra yönetkeni olarak görev almakta olan Ada, 2006-2007 mevsiminde “İstanbul Devlet Opera ve Balesi”nin ilk Türk küğ sorumlusu olarak görev yaptı. Ada, 2008-2009 mevsiminde “Mersin Devlet Opera ve Balesi Müdürü ve Sanat Yönetmeni” görevinde bulundu. Sanatçı 2009-2011 arasında “Devlet Opera ve Balesi GenelMüdürlüğü"nde "Genel Müzik Direktörü” oldu ve “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Yönetkenliği Bölümü” öğretim üyeliği yaptı. 2009 yılında "İzmir Devlet Opera ve Balesi"nde sahnelenmeye başlayan "Aşk-ı Memnu" operası 2010'da Batı Avrupa'da sahnelenen ilk Türk operası oldu. Bu yaratı, İspanya dinleti dolaşısında bağdarın yönetiminde sahnelendi. "Mevlid Kantatı, Op. 44", "İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Antalya ve Samsun Devlet Operaları" sanatçılarının katılımıyla bağdarın yönetiminde 20 Nisan 2011'de 450 kişilik dev kadroyla İstanbul'da dünyada ilk kez çalındı. 25 Mart 2012'de "Ali Baba & 40 Haramiler" Almanya'nın "Wuppertal Operası"nda Almanca olarak sahnelenerek Dünya opera dağarına giren ilk Türk operası oldu. Eser, "Wuppertal Operası"nda on temsil kapalı gişe sahnelendi. 2015 yılında "Başka Dünya" operası "İstanbul Devlet Opera ve Balesi" tarafından sahnelendi. Selman Ada, 2014-2017 yılları arasında "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası"nın birinci yönetkeni ve "Devlet Opera ve Balesi"nde Genel Müdür olarak görev yaptı. Sanatçı "Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü" olarak son derece faydalı işler yapmış ve bu kurumu bir basamak daha yukarı tırmandırmıştır. Ada, bağdarlıkta "amodal" ekolün kurucusudur. Modal eserlerinde ise "Türk makamsal armonisi" kurallarını koymuştur.[8]