Avrupa Birliği, 15 Ocak 1992'de, Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlığını kabul etti.[2][3][4]Bosna-Hersek'in bağımsızlığı içinse referandum yapılmasını şart koştu. Bunun üzerine Bosnak-Hersek, Şubat 1992'de bağımsızlık referandumu yapma kararı aldı. Bosnalı Sırplar referandumu boykot etme kararı almışlardı. Bu kararla, halkın referanduma katılımını düşürmek ve referandumu geçersiz kılmak istiyorlardı. Tüm engellemelere ve zor şartlara rağmen yapılan referandum sonucunda Bosnak-Hersek, Yugoslavya'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti.[5] Bu arada Sırplar süratle silahlanmaya devam ediyorlardı.[6]
Referandumdan sonra Sırplar, Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgelere saldırmaya başladılar. Amaçları bu bölgelerin de dahil olduğu Sırp Cumhuriyetine'ne bağlı yeni bir Bosna Sırp bölgesi ilan etmekti. Sırplar, 13000 kişilik kuşatma kuvvetleriyle Saraybosna'yı çevreleyen tepelere konuşlandılar ve buradan şehre ağır ve hafif silahlarla saldırarak şehri abluka altına aldılar. Buna karşılık Bosna devleti savunma kuvvetleri (Bosna Hersek Cumhuriyeti Ordusu, ARBiH) kuşatma altındaki şehirde 19 ay içinde 70000 kişilik ordu kurdu. Fakat bu ordu yeterli teçhizata sahip değildi ve kuşatmayı kırmaya gücü yetmedi.
Kaynakça
^"Sarajevo Rose". theharvardadvocate.com. 31 Temmuz 2016. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2020.