Samonas (Yunanca: Grekçe: Σαμῶνας, y. 875 - 908 sonrası) Bizanslılar tarafından esir alınmış ve 10. yüzyılın ilk on yılında Bizans İmparatorluğu'nun en etkili yetkililerinden biri olan Arap doğumlu bir hadımdır.
Hayatı
Samonas, yaklaşık 875 yılında Melitene'de seçkin bir ailenin oğlu olarak doğmuştur. Babası, 908 yılında Bizans İmparatorluğu'nda büyükelçi olarak görev yapmıştır.[1][2] Bizanslılar tarafından ele geçirilen Samonas, hadım edilerek İmparator VI. Leo’nun (886-912 arasında hükümdar) güçlü başbakanı ve kayınpederi olan Stilianos Zaucis’in evine hizmete girmiştir.[1][3]
Stilianos Zaucis ve kızı İmparatoriçe Zoi Zaucena’nın ölümünden sonra, 899 yılında Zaucis ailesinin üyeleri, güçlerini ve nüfuzlarını korumak için İmparator VI. Leo’yu devirmek üzere bir komplo planlamışlardır. Ancak bu plan, Samonas tarafından İmparator Leo’ya ihbar edilmiştir. Komplo sonucunda Zaucis ailesinin üyeleri ünvan ve servetlerinden mahrum bırakılmış ve sürgüne gönderilmiştir. Samonas ise bu hizmeti karşılığında ailenin servetinin üçte birini almış ve koubikoularios (imparatorluk sarayında bir görevli) olarak ödüllendirilmiştir.[4]
Samonas, İmparator VI. Leo’nun kişisel hizmetine girdikten sonra hızla yükselmiş ve 900 yılında protospatharios unvanını almıştır. 903 yılına gelindiğinde, Shaun Tougher’ın ifadeleriyle, "Leo’nun güvenilir sağ kolu" haline gelmiştir. Özellikle güvenlik ve istihbarat konularında önemli bir rol üstlenmiş ve bu alanlardaki çalışmaları, hayatını inceleyen birçok akademisyen tarafından vurgulanmıştır.[3]
Ancak, 904 yılında Samonas tuhaf bir olaya karışmıştır. Bir manastır ziyareti bahanesiyle Konstantinopolis’ten kaçmış ve doğduğu topraklara dönmeyi umarak Doğu’ya doğru yola çıkmıştır. Ancak, Halys Nehri’ni geçmesi engellenmiş ve kutsal bir yere sığınmaya çalışmıştır.[5] Bu süreçte, Konstantinos Dukas tarafından tutuklanmış ve Bizans Senatosu önünde yargılanmıştır.
Beraat etmemesine rağmen, İmparator VI. Leo’nun devam eden lütfu sayesinde Samonas, yalnızca dört ay boyunca ev hapsinde tutulmuş ve hafif bir ceza ile bu olayı atlatmıştır.[1][6]
Serbest bırakıldıktan sonra Samonas’ın kariyeri hızla yükselmeye devam etmiştir. Bir hadımın erişebileceği en yüksek saray ünvanlarından biri olan patrikios ünvanını almış ve ardından protovestiarios yapılmıştır. 906 yılında, Samonas’ın İmparator VI. Leo’nun oğlu ve varisi Konstantinos’un vaftiz babası olması, imparatorun kendisine olan olağanüstü lütfunun bir göstergesi olarak kabul edilmiştir.[7]
906-907 yılları arasında, generaller Andronikos Dukas (904 yılında Samonas’ı tutuklayan Konstantinos Dukas’ın babası) ve Eustathios Argyros’un itibarsızlaştırılması, görevden alınması ve nihayetinde ölümleriyle sonuçlanan süreçte Samonas, önemli ancak gölgede bir rol oynamıştır..[8] Aynı dönemde, İmparator VI. Leo’nun dördüncü evliliği nedeniyle Konstantinopolis PatriğiNikolaos Mistikos ile yaşadığı uzun süreli tartışmada Samonas, imparatorun başlıca destekçilerinden biri olmuştur.
Bu sadakatine karşılık olarak, 907 yılı başlarında Mistikos’un görevden alınmasının ardından, Samonas, III. Mihail (842-867 arası hükümdar) döneminden beri boş olan en yüksek hadım pozisyonu olan parakoimomenos görevine terfi etmiştir.[1][9]
Bununla birlikte, Samonas’ın düşüşü kısa süre sonra başladı. 907 yılında, İmparator VI. Leo’nun dördüncü eşi Zoe Karbonopsina ile tanışması sırasında, kendi hadım hizmetkarı Konstantinos Barbaros’u ona hediye etti. Ancak, Konstantinos’a karşı İmparatorluk çiftinin artan ilgisi, Samonas’ın kendi etkisini ve saraydaki konumunu kaybedeceği yönünde korkulara kapılmasına neden oldu.[10]
Samonas, bu durum karşısında Konstantinos ile İmparatoriçe arasında bir ilişki olduğu iddiasında bulundu. İmparator Leo, başlangıçta bu suçlamalara inanarak Konstantinos’u bir manastıra sürgün etti. Ancak, kısa bir süre sonra Leo, yeni favorisini özlemeye başladı ve Konstantinos’u saraya geri getirerek hizmetine yeniden kabul etti.[11]
Değerlendirme
Stilianos Zaucis, geleneksel olarak tarihçiler tarafından Leon'un hükümdarlığının ilk yarısına hakim olarak görülürse, Samonas ikinci yarıda çoğunlukla baskın karakter, yani yaklaşık 900'den 908'deki düşüşüne kadar geçen sürede hakimdi.[12] Bununla birlikte, Bizantolog Shaun Tougher'a göre, her iki durumda da bu yetkililern Leon'nun üzerindeki güç ve nüfuzlarının kapsamları abartılmış gibi görünmektedir. Bu, kısmen sonraki kaynakların kendilerine yönelik düşmanlıkları ve onlardan bazılarının, Leon'un hükümdarlığındaki başarısızlığına sözde güçlü astlarına yönlendirme arzusundan kaynaklanıyor.[13] Tougher, Samonas'ın kademeli olarak yükselişinin ve ani düşüşünün, zayıf ve kolay yönetilen bir imparatorun geleneksel imajına uymaktan uzak olduğunu, Leon'un kontrolünde kaldığını savunur: İmparatorun bu adamlara büyük güç kazandıran bilinçli himayesi ve desteği ve bunları çektiğinde, otoriteleri kayboldu.[14] Samona'nın Leon'un "güvenlik şefi" rolü, bir dizi akademisyenin (daha da önemlisi Romilly Jenkins) kabul ettiği bir görüş de Tougher tarafından sorgulanmıştı çünkü esas olarak daha sonradan ve açıkça düşmanca bir hagiografiden kaynaklanan şartlı kelime olarak kanıtlara dayanıyordu.[1][15]