İlk sayısı dört sayfalık olarak basılan gazete, iki haftada bir 600 kopya ile yayımlanmaktaydı. Kürtler arasında gazeteyi yönetip, çekip çevirecek kimse olmadığından, Kevork Paris, Hraçya Koçar ve Harûtyûn Mkirtçyan, dönemin Sovyet yönetimi tarafından gazetenin başına getirilir. Paris, Koçar ve Mıgırdıçyan Kürtçeyi anadilleri kadar iyi bilen ve bu dili ustalıkla kullanan Anadolu-Mezopotamya sürgünü üç Ermenidir. Bunların 4 Yıllık editörlüğünden sonra, gazetenin yönetimi Kürtlere devredilir.[7] 1934 yılı itibarıyla editörlüğü Cerdoyê Genco devralır. Gazete 1937 yılına kadar latin alfabesiyle yayımlanmaya devam etmiştir.[3][8][9] Riya Teze’nin basımından bir yıl sonra 1931'de, Kürt dili ve edebiyatı öğretmenleri yetiştirmek üzere Erivan'da "Trans Kafkasya Eğitim Akademisi" açılmıştır.[10]Sovyetler Birliği'ndeki Büyük Temizlik döneminden hemen önce, 1937 yılında Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel SekreteriJosef Stalin önderliğindeki heyetin aldığı karar doğrultusunda yayını durduruldu. Ardından Stalin'in ölümünden iki yıl sonra 1955 yılında, daha sonra Ermenistan SSC Yüksek Sovyeti'nde 10. dönem Talin rayonu milletvekilliği de yapacak olan[11]Mîroyê Esed (Miro Asadoviç Mstoyan) editörlüğünde tekrar yayın hayatına başlamıştır.[3][12] Ancak 1941 yılında Ermenistan SSC'nin aldığı 909 sayılı kararla Şemo-Marogulov alfabesini iptal edip, Kiril alfabesini kullanma zorunluluğu getirir.[13] Dolayısıyla hem gazete hem de ülke içerisinde basılan bütün kitap ve ders materyalleri bu tarihten itibaren Heciyê Cindî'nin Kürtçeye uyarlamış olduğu kiril alfabesi ile yayınlanmak zorunda kaldı. Gazetenin 1976 yılında tiraji 5.000'i bulmuştu.[1] 1980'li yılarda haftalık tirajı yaklaşık 4.000 olan gazete Sovyetler Birliği'nde ve Avrupa'da yaşayan Kürtler tarafından da okunmaktaydı.[3] Özellikle Doğu Almanya ve İsveç'te de yayımlanmıştır.[14] Gazetenin editörlüğünü 1989 yılında Tîtalê Efo (Tital Muradov), 1991 yılında da Emerîkê Serdar (Amarik Davreşoviç Sardaryan) devralmıştır. Emerîkê Serdar'ın hastalığından dolayı 2006 yılında görevi bırakması üzerine yerini Grîşayê Memê aldı. Grîşayê Memê de ağır hastalığına rağmen “Riya Teze’nin kapısına kilit vuran adam” olarak anılmak istemediği için görevini ölümüne kadar sürdürdü. 11 Kasım 2010'de geçirdiği kalp krizi neticesinde vefat etmesiyle boşalan koltuğa alınan karar doğrultusunda Tîtalê Kerem geçti.[15] Günümüzde gazete sorumluluk Tîtalê Kerem, Rizganê Cango, Mirazê Cemal arasında paylaşılmıştır.[16]
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra gazete finansal sorunlar yaşadı ve devlet desteği kesildi. Buna karşın aylık 500 kopya yayınlayarak faaliyetlerini sürdürdü. Bu dönemde Paris Kürt Enstitüsü ve Brüksel Kürt Enstitüsü'nden ekonomik yardımlar aldı. 2000 yılında tekrar latin alfabesine dönen[3] gazete 2003 yılında ekonomik nedenlerle yayın hayatını sona erdirdi. Bu tarihe kadar gazete toplamda 4.800 sayısı yayımlanmıştır.[3] Lâkin gazete 2005 yılında Ukrayna, Kazakistan, Rusya ve diğer ülkelerde yaşayan bazı gönüllü Kürtler tarafından yapılan bağışlar sayesinde tekrar faaliyete geçirildi. Sovyet döneminde gazateye, bulundukları 14 katlı basın binasında, 11 odadan oluşan bir katın tamamı tahsis edilmişti. Fakat günümüzde aynı binada, 2 küçük odadan ibaret bir dairede gazeteyi okuyucuya ulaştırma gayreti verilmektedir. Devlet yardımı artık kesildiği için kira, su ve elektrik parası gibi giderler gönüllüler tarafından temin ediliyor. Sovyet döneminde yaklaşık 25 kişi gazetenin çeşitli birimlerinde çalışmaktaydı.
Yayın politikası
Gazete, çıktığı ilk dönemde Vladimir Lenin ve Ekim Devrimi ile ilgili makaleler yayımladı. Erebê Şemo'nun bu yıllarda çıkan "Emrê Lenîn" (Lenin'in Yaşamı) ve "Terîqa Rêvolûsîya Oktyabrê" (Ekim Devrimi Tarihi) makaleleri buna örnek teşkil eder.[17]
Gazete Kürtlerin yaşamı ve kültürlerine dair konuların yanı sıra kolektivizasyon politikaları, sanayileşme, kültürel devrim gibi konuları ele almıştır. Bununla birlikte Sovyetler Birliği'nin iç ve dış politikalarına dair yazılar yayımlanmış; Kürt, Rus ve Ermeni işçiler arasındaki dostluğunu ve ortak vatana dair sosyalist vatanseverlik konularını işlemiştir. Kürt dili ve edebiyatının gelişmesinde rol oynamıştır. Ayrıca Kürtlerin geçmişten gelen eski geleneklerinin ortadan kaldırılmasını teşvik edici yayınlar yapmıştır.[18]