1236-1240 arasında hüküm sürdü. Delhi Sultanlığı'nın tek kadın hükümdarıdır. Şirin-i Dihlevi" ve "Şirin-i Gûri" mahlaslarıyla şiir yazmıştır.
Babası Delhi Sultanı Şemseddin İltutmuş, annesi Terken Hatun'dur. Babası tarafından 1232 yılında veliaht olarak atandı.[1] İltutmuş'un 1236'da ölümünden sonra vasiyetine aykırı olarak kızı Raziye değil, oğlu Rükneddin Firûz Şah tahta çıkarıldı. Firûz'un ülkeyi yönetmedeki aczi görülünce 6 ay 28 gün sonra devlet erkânının desteği ile tahta Raziye Sultan çıkarıldı; Rükneddin Firûz öldürüldü.[2] Celaletüddin ve Radıyyetüddin lakaplarıyla para bastırdı.[3]
Saltanının başında Nur Türk adlı bir Türk'ün Hindistan'ın değişik bölgelerinden başına topladığı Karmati ve Mülahidelerden oluşan bir grup ile başlattığı isyanı bastırdı. Ardından hakimiyetini tanımayıp Delhi kapılarına dayanan meliklerin isyanını bastırdı. Düzeni sağladıktan sonra Hinduların kuşattığı Rantanbur kalesi'ne yardım gönderdi; kalede kapalı kalan Müslüman emirleri kurtardı.[1]
Türk emirlerin nüfuzunu kırma düşüncesi ile Habeş asıllı Cemaleddin Yakut'u Emir âhorluk (ahır beyi) makamına getirdi. Bu durumu hoş karşılamayan melikler, kadın elbiseleri ve örtüden çıktığı, cüppe giyip, külah örterek ve fil üzerinde açıkça halk arasında dolaştığı için onu eleştirip yıpratmaya başladılar. 1238'de isyan eden Gaveliyar üzerine ordu gönderdi. Ertesi yıl bizzat sefere çıkarak Lahor valisinin isyanını bastırdı.[3] Delhi'ye döner dönmez Taberhind hakimi Altuniye'nin isyanı üzerine tekrar sefere çıkmak zorunda kalan Raziye Sultan, yakalandı ve Taberhind Kalesi'ne hapsedildi. Delhi'de tahta İltutmuş oğullarından Behram Şah çıkarıldı.
Sultan Raziye'nin esir düşmesinin üzerinden bir ay geçmeden onunla evlenen Altuniye, Raziye'nin tekrar tahtı ele geçirmesi için onunla birlikte hareket etti.[1] Raziye'nin ve Behram Şah'ın ordusu arasındaki mücadele, Behram Şah'ın galibiyeti ile sonuçlandı. İbn-i Batuta'ya göre Raziye Sultan savaşı kaybedince esir olmamak için kaçmış, fakir bir Hindur rençber tarafından öldürülmüştür. Bir başka rivayete göre yakalanıp Behram Şah'ın huzuruna götürüldü ve orada öldürüldü.[1]