Kullanılmadan önce antijen çözeltisi ve immünolojik katkı karıştırılmalıdır. Ardından aşı, kas içi enjeksiyon yöntemiyle iç itilir. İnsanların çoğunda aşının tek doz olarak kullanılmasının yeterli olduğu düşünülmektedir. Özel durumları olan kişilere farklı aşı takvimi uygulanabilir.[3]
GlaxoSmithKline şirketi şu ana kadar pek çok ülkeyle anlaşma imzalamış ve toplamda 440 milyon dozu aşkın H1N1 aşısı siparişi almıştır.[4] Şirket, Almanya'ya 50 milyon doz, Türkiye'ye de 25 milyon doz H1N1 aşısı satacaktır.[4][5]
Kan basıncının tehlikeli bir şekilde düşmesine neden olacak alerjik tepkiler. Tedavi edilmezlerse şok geçirmeye kadar varabilir. Doktorlar bu durumun farkındadır ve acil tedavi kullanım için hazırdır.
Hastalık nöbetleri
Bir veya daha fazla sinir boyunca zonklama veya bıçaklanmışcasına şiddetli ağrı
Kandaki trombosit sayısında kanama ve morarmaya neden olabilecek düşme
Çok seyrek olarak (100.000 kişide 1'den az)
Vaskülit (Deri döküntüleri, eklem ağrısı ve böbrek sorunlarına neden olabilecek damar yangısı)
Aşı hakkında Almanya'da, "çok fazla yan etkisi olduğu ve vücudun bağışıklık sistemini de etkileyerek aşırı reaksiyonlara neden olduğu" iddiaları öne sürülmüş ve bu iddialar kamuoyunda büyük tartışmalar yaratmıştır. Alman hükûmeti siyasetçilere başka marka bir aşı getirtmeye karar vermiş, fakat bu tartışmalar çıkınca başbakan Angela Merkel, halk için getirtilen Pandemrix aşısından olma kararını almıştır. Bunun ardından Sağlık Bakanı Ulla Schmidt de "halka dağıtılan aşı güvenli ve etkili, ben de onu kullanacağım" açıklamasını yapmıştır.[7]
GlaxoSmithKline'dan 25 milyon doz aşı alacak olan Türkiye'de de aşı hakkında bazı tartışmalar çıkmış; eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş Türkiye'ye alınan aşılarda alüminyum ile skualen katkı maddelerinin bulunduğunu, bunların da ciddi yan etkilere neden olabileceğini belirterek, halkın denek olarak kullanacağını iddia etmiştir.[8]
Aşının içindeki immünolojik katkı Birleşik Krallık'ta da tartışılmıştır. Birleşik Krallık Sağlık Dairesi Bağışıklık Bölümü başkanı Prof. Dr. David Salisbury yaptığı açıklamada, domuz gribine neden olan virüsmutasyona uğrarsa, bundan korunma konusunda katkılı aşının avantaj sağlayabileceğini belirtmiştir.[9]