Cıva sembolü "Hg" ve atom numarası 80 olan kimyasal element. "Hg" sembolü, Latincedekihydrargyrum (sulu/sıvı gümüş) sözcüğünden gelir. Oda sıcaklığında sıvı hâlde bulunan Cıva için İngilizcede iki sözcük kullanılır: "mercury" ve "quicksilver" (akıcı gümüş).
Cıva, hava, su ve toprakta birkaç şekilde bulunur. Bunlar, elemental cıva, inorganik ve organik cıva bileşikleri şeklindedir.
Tarihçesi
Milattan önce 1500'lü yıllarda keşfedilen cıva, oda sıcaklığında sıvı olan tek metaldir. Çok zehirli olması sebebiyle kullanım alanlarında alternatif elementler kullanılmaya çalışılmıştır.
Özellikleri
Gümüş renkli, yüksek yoğunluklu ve ağır bir metal olan cıva, standart oda sıcaklığında (25oC) Galyum, Brom, Sezyum, Rubidyum ve Fransiyum ile sıvı halde bulunan 6 elementten birisidir. Metilesterlerinin yüksek toksisite ve inhibitör özelliğe sahip olduğu Cıva, değerli ve pahalı bir maddedir.
Etimoloji
Türkçeki cıva kelimesi Farsçadaki جیوه (jive) kelimesinden gelmektedir.
Hg sembolü Latincedeki "Hydrargyrum"un kısaltmasıdır.
Kullanıldığı Alanlar
Termometre (sıcaklık ölçer) ve barometre (basınç ölçen alet) gibi bilimsel aygıtlarda kullanılır. Ancak bu uygulamadan günümüzde vazgeçilmektedir.
Cıva, platin ve demir hariç diğer metallerle "amalgam" adı verilen alaşımlar yapar. Gümüş, kalay, bakır, çinko ve cıva kullanılarak üretilen amalgam alaşımı dişleri doldurmakta kullanılır. Bu alaşım hazırlandığında elle şekil verilir bir durumdayken zamana bağlı olarak kısa zamanda sertleşmektedir.
Kırmızı cıva (II) sülfür (HgS) vermilion adı altında kırmızı boya olarak kullanılır. Gemi teknelerinin su altındaki kısmı, bu boyayla boyanarak midye ve istiridyelerin tekneye yapışarak toplanmaları önlenir.
Cıva buharlı lambalarda kullanılır. Cıva buharlı lambalar, beyaz parlak bir ışık verir. Cıva buharı çok zehirlidir. Solunması tehlikelidir.
Ayrıca, aynaların sırlanmasında, altın ve gümüş üretiminde, tıpta tedavi maddesi olarak cıvadan faydalanılır.
Bazı elektrik devre anahtarlarının yapımında da cıva kullanılır.
Canlılar üzerine etkileri
Cıva, doğada mevcut olan bir elementtir. İnsanlar cıvayı; yiyeceklerden, çevresel ve endüstriyel ortamlarda ve amalgam bileşiklerinden alırlar. Bazı mikroorganizmalar cıvayı daha zehirli bir hali olan metil cıvaya dönüştürür. Bu bileşik, çevrede en çok karşılaşılan organik cıva bileşiğidir ve besin zincirinde birikir.
Ayrıca birinci derece cıvaya maruz kalınan besin maddesi, metilcıva içeren balık etidir. Metil cıva, mikroorganizmalarla birlikte, besin zincirinin daha üst organizmalarında birikir.
Cıvanın buharını solumak, insanlarda gelişmekte olan sinir sistemlerine zarar verir. Çoğu insan çevrede dağılmış bulunan cıva nedeniyle, dokularında eser miktarda cıva taşır. Cıvaya maruz kalan insanın zarar görüp görmeyeceği birçok faktöre bağlı olmakla birlikte genelde zehirleyicidir.