Yatağan, 16. yüzyılın ikinci yarısına doğru ortaya çıkmıştır. Kabzası genellikle kemik veya fildişinden yapılan ve kabzasındaki topun (pommel) yumru şeklinde olduğu bir piyade silahıdır. Kısa ve hafif kavisli bıçağının bir tarafı keskindir. Bu form 19. yüzyılın sonuna kadar değişmeden devam etmiştir. Yatağın kılıcı, hem Osmanlı ordusunda hem de donanmasında, özellikle Yeniçerilerde, kolorduların imza silahı oldukları için yaygın olarak kullanılıyordu.
Osmanlı süvari kılıcı, Orta Asya kökenli Türk-Moğol kılıcının Osmanlı varyantıdır. Türk ve Memluk birlikleri tarafından tercih edilmiş ve yakın dövüş için tasarlanmıştır. Etkin bir şekilde kesip ve delmesi için hafif üretilmiş tek elli bir kılıçtı. Kılıcın "yalman" olarak bilinen arka kenarının bilenmiş uç kısmı Türk kılıcına özgü bir özelliktir.
Osmanlıda üç çeşit bileşik (recurve) yay vardır : savaş (tirkeş), hedef (puta) ve uzun menzilli (menzil) yayları. Her üç tip de dört malzemeden yapılmıştır: ahşap, boynuz, tendon ve yapıştırıcı . Her bir yayın merkezinde bir kabza bulunur. Genellikle lake tekniğiyle dekore edilirler.
Ok
Okların mili çamdan, başı işe demir, pirinç veya kemikten yapılırdı. Okların sonunda uçuşu dengelemek için tüyler ve oku kirişte sıkıca tutmak için gez bulunurdu.
Topuz
Topuzlar, düşmana karşı ezici darbeler vermek için kullanılan silahlardı. Bu silahlar zırhlı birliklere karşı etkiliydi. Tipik olarak düz yüzeyliydi ya da silahın tepesinden çıkan yapan 3-12 çıkıntı veya bıçağa sahipti.
Ateşli silahlar ve topçular
Osmanlı Ordusunda topçu kullanımının başlangıcı çok kesin değildir. Görüşlerden biri, Osmanlıların Kosova Savaşında (1389) ve Niğbolu'da (1396) ve kesinlikle 1420'lerde top kullandıklarını söyler.[1] Ancak diğer bir argüman, sahra silahlarının (field guns) Varna Savaşı'ndan (1444) kısa bir süre sonra hizmete girdiğini ve daha kesin olarak İkinci Kosova Savaşı'nda (1448) kullanıldığını belirtir.[2]
Balkanlar, Osmanlılar tarafından topçuları kullanmak ve topçu teknolojisini ilerletmek amacıyla hem insani hem de teknik kaynak olarak kullanıldı.[3] Bosna ve Sırbistan, özellikle İtalya ve Almanya ile birlikte Osmanlı Ordusu için büyük öneme sahipti. Osmanlıların şehri Perslerden geri aldığı Bağdat kuşatmasında (1638) Avrupa kökenli topçular hatlarda görev yaptı.[4] Maaş bordrosu kayıtları topçu sayısını tam olarak kaydedemiyordu çünkü ölenlerin yoldaşları parayı onlar adına topluyordu. Aşağıdaki tablo bize sayıların net bir görünümünü veriyor.[5]
Osmanlı Topçu Birliklerinin Büyüklükleri 1514-1769
Tarih
1514
1527
1567
1574
1598
1609
1660
1669
1687
1699
1702
1739
1769
Topçular
348
695
1204
1099
2827
1552
2026
2793
4949
4604
1269
7279
1351
Topçu Arabaları
372
943
678
400
700
684
282
432
670
1074
470
2274
180
Cebeci
451
524
789
625
3000
5730
4180
4789
3503
9629
2462
9877
3691
Toplam
1171
2162
2671
2124
6527
7960
6488
8014
9122
15307
4201
19430
5222
Osmanlı ateşli silahlarındaki en büyük gelişmelerden biri, sahra topçu parçalarının ve tüfeklerden tüfeklere kadar birçok ateşli silahın tasarımını geliştiren II. Beyazid döneminde geldi. Buna ek olarak, 16. yüzyıl Osmanlılara silah yapımındaki en son teknik gelişmeleri getirdi; İspanyol Engizisyonundan kaçan Yahudiler şeklinde.
Türler
Arşiv kayıtları, Osmanlı topçularının topun büyüklüğü ve sayılarıyla ünlü olduğu fikrini desteklemektedir. Son derece mobil kitle imhaya yönelik obüs silahı devasa Şahi Topu gibi örnekler bunu destekler. Bu silahlar, kale parçalama amacını haiz özel bir çalışmanın ürünüdür. Bu tür silahlar öncelikle kuşatmalarda kullanılsa da; nakledilmelerindeki lojistik zorluklar nedeniyle belli yerlere yerleştirilmiş şekilde savunma amaçlı da kullanıldı. Osmanlı-İngiliz Savaşı'ndaÇanakkale Harekâtı sırasında İngiliz gemilerine karşı 1 mil menzilli 1000 kiloluk mermer fırlatan devasa toplar kullanıldı. Avrupa barutunun aksine, Osmanlı barutunun ateşlemede daha iyi olduğu düşünülmektedir; siyah duman yerine beyaz duman üretir.
Bu büyük topların kullanıldığı en ünlü savaş 1453'teki İstanbul kuşatmasıdır. Toplar 19 ton ağırlığındaydı, yerleştirmek için 200 adam ve altmış öküz gerekiyordu ve günde sadece yedi kez ateşlenebiliyordu. Sir Charles Oman'a göre Konstantinopolis'in düşüşü "topçu kullanımı sayesinde sonucu belirlenen ilk önemli olay" idi.[6]
En yaygın kullanılan top, darbzen topudur. Bu top 0.15-2.5 kg ağırlığında atışlar yapardı. Küçük ve orta kalibreli toplara ağırlık verildiğinden, bu toplar daha çok kalelerde kullanıldı. 3,7 ile 8,6 kilogram arasında ağırlığa sahip küçük kalibreli bronz parçalar ayrıca kalyonlarda ve nehir teknelerinde de kullanıldı. 'Balyemez', 31-74 kilogram ağırlığında atışlar yapan orta ağırlıkta, uzun menzilli bir toptu. 'Şahalaz', ağırlıklı olarak nehir teknelerinde kullanılan hafif bir toptu ve 0.5 kg atışlar yapardı. 'Şayha', ağırlıklı olarak Tuna Nehri'nde nehir teknelerinde kullanılan çeşitli büyüklüklerdeki bir toptu. 31 ile 74 kilo arasında ağırlığa sahipti. 16. ve 17. yüzyıllarda ise ''Saçma topu'' ve ''Ağaç topu'' ortaya çıktı.[2][3][7]
Yöntem ve üretim
Şahi topunda 1 metre çapında ve 400 kg ağırlığındaki bronz taş gülleler mühimmat olarak kullanıldı. Bu güllelerin dökümü Critoboulos tarafından 1467'de anlatılmıştır. Demir, tahta, toprak ve taşla güçlendirilmiş kil kalıbından bahseder. 45 ton bakır ve kalayın, büyük taş bloklardan inşa edilmiş, çimento ile döşenmiş ve ateş tuğlasıyla kaplanmış ve kile bulaştırılmış iki fırına yerleştirildiği anlatır. Odun kütükleri odun kömürü ile birlikte fırının içine yerleştirilir ve musluk kanalları dışındaki tüm delikler kapatılır. Daha sonra körükler, içindeki metal sıvı kıvama gelene kadar çalıştırılır. Sıvı bronz daha sonra kil kalıbına dökülür ve daha sonra yontulur ve parlatılır.[8]
II.Mehmet, İstanbul'da birçok top dökümhanesi kurdu, bunların en ünlüsü kuşatma savaşı için bronz toplar üreten Tophane dökümhanesidir. Burada 60 ila 100 santimetre çapında büyük gülleler yapıldı. Sadece 1562'de 481 ton ağırlığında toplam 1012 top yapıldı.[8]
Topçu galerisi
Uzunluk: 385 santimetre - Kalibre: 178 mm - Ağırlık: 2910 kilogram - Mermi: Taş - Dövülme: Cezayir'de 1581'de
Tür: Osmanlı Bronz - DökümTarihi: 1790–91 - Ağırlık 5,2 ton - Atış tarzı: 56 kilonun üzerinde taş atış.
Bronz döküm Osmanlı bombardımanı - 15. – 16. yüzyılda dökülmüş - 1.000 lbs
David Nicolle. Osmanlı İmparatorluğu Orduları 1775-1820 (Silahlı Adamlar, No 314) . Osprey Yayınları (1998). 1-85532-697-3
Gábor Ágoston. Sultan için Silahlar: Osmanlı İmparatorluğu'nda Askeri Güç ve Silah Endüstrisi . İslam Medeniyetinde Cambridge Araştırmaları. Cambridge University Press (2005). 0-521-84313-8ISBN0-521-84313-8