1460'ta gerçekleşen Mora Seferi, Fatih Sultan Mehmed'in Mora yarımadasını Osmanlı Devleti topraklarına katmak için düzenlediği iki askerî harekâtın ikincisidir.
Kesin Osmanlı zaferiyle biten sefer sonucunda Mora Despotluğu ve Atina Dükalığı ortadan kaldırıldı ve tüm toprakları (Mora ve Attika) Osmanlı Devleti'ne geçti. Türk ordusu dönüşte Kefalonya Kontluğu'nun Epir bölgesindeki topraklarını da fethettiler.
Mora'nın fethiyle Osmanlı Devleti, yarımadada birkaç kilit önemde kalesi bulunan Venedik'le de karşı karşıya kaldı. Üç yıl sonra da (1463) 16 yıl sürecek 1463-1479 Osmanlı-Venedik SavaşıMora'da patlak verdi.
Sefer öncesi
Sefer öncesi Fatih Sultan Mehmet 1456-1459 yılları arasında Sırpları kontrol altına alarak Bizanstan kalma mora topraklarının işgali için yola koyuldu.Fatihin hedefi bizanstan kalma toprakları alarak kendi hükmünde Roma imparatorluğunu canlandırmaktı. Bu hedef için Trabzon Rum imparatorluğunu,Kırımı,güney İtalyayı işgal edecekti. Bizans,II.murad döneminde selanik'i venediklilere vermiş,venediklilerle 7 yıl süren bir mücadele içine girmiştiler(1423-1430). Mora adasının venediklilerin eline geçmesi tehlike arz edecekti.1460 yılında morada Osmanlı tarafında bulunan demetrios ve venedik'in safında bulunan Thomas mora yarımadasında bir mücadeleye girmiştiler. Aynı yıl içinde Fatih Sultan Mehmet moraya sefer düzenleyerek nauplia,modon,koron kaleleri harici mora yarımadasını ele geçirdiler.1463'te yerli Rumlar argosu Osmanlılara teslim edince saldırıya geçtiler ve Korint berzahını tutarak yarımadayı ele geçirdiler. Bu durum 1463-1479 yılları arasında uzun süreli bir savaşa sebep oldu.
Sefer
Mora Despotluğu'nun ortadan kaldırılması
Fatih Sultan Mehmed ordunun toplanmasının ardından Mayıs başında harekete geçti ve Edirne'nden Korint'e kadar olan mesafeyi 27 günde aldı ve burada karargahını kurdu. Zağanos Paşa emrine verilen birliklerle Despot Thomas'ın topraklarına gönderildi.
Ültimatom gönderdiği Despot Dimitrios Paleologos'un gelmesini üç gün bekledikten sonra, sadece elçisi Matthew Asan'ın bazı hediyelerle geldiğini görünce, Argos'taki Veli Mahmud Paşa'yı emrine verdiği birliklerle Despotluğun başkenti Mistra'ya gönderdi. Direnmenin olanaksız olduğunu gören Rum Despot 30 Mayıs'ta teslim oldu. 31 Mayıs'ta ise Fatih (1458'de kızı Helena'yı haremine almaya karar vermişti) Dimitrios'a müstakbel kayınbabası gibi muamele ederek maiyetine aldı.
Dimitrios'un eşinin ve kızı Helena'nın sığındığı Benefşe kalesine ise elçi ve birlik gönderilerek teslimleri istendi. Kaledekiler ise Despotun eşi ve kızını teslim ettilerse kaleyi savunacaklarını bildirdiler (Ağustos ayında ise Papalık'a elçi göndererek kaleyi Papalık emrine vermeyi teklif ettiler. 7 Şubat 1461'de Papa Pius teklifi kabul ederek onayladı. Bununla birlikte kale Papalık yönetimine hiçbir zaman girmedi. 1462'de ise kale Venedik'e katıldı. Osmanlı topraklarına katılması ise 1540'ta mümkün olacaktı).
Fatih, Despotluğun artık Osmanlı yönetimine geçmiş başkenti Mistra'da dört gün (31 Mayıs-3 Haziran) kaldı. Kalenin surlarını tahkim ettirip 400 askerlik bir garnizon bırakarak batıya doğru harekete geçti. Beraberinde eski Despot Dimitrios olduğu halde Vordonia kalesini ele geçirdi. Ardından Kastrion/Kastritsa yeniçeri birliklerinin ikinci taarruzu sonucunda 400 kişilik garnizonu imha edilerek düştü. Batıya doğru ileri harekâtını sürdüren Türk ordusu Leondari'yi kolaylıkla aldıktan sonra savunmacılarının sığındığı daha sarp bir tepenin üzerine kurulu Gardiki'yi, ardından St. George, Karytaina, Androusa ve Ithoume'yi fethetti. Salvarium ve Kyparissia'nın alınmasıyla Türk ordusu Mora yarımadasının güneybatı ucuna ulaştı (Fatih buraların ele geçirilmesinin ardından 10.000 kişilik bir nüfusu İstanbul'a gönderdi). Emrindeki İtalyan birlikleri de firar edince direnecek gücü kalmayan Despot Thomas bulunduğu Kalamata'dan Venedik'in elindeki Navarin'e oradan da Koron'a geçti ve Venedik'in sağladığı gemiyle Korfu'ya kaçtı (28 Temmuz).
Fatih, 1460 yılındaki Mora seferinden dönüşte Atina'ya vardığında, Dük'ün bağımsız bir devlet kurma tasavvurundan haberdar oldu. Fatih'in emriyle Zağanos Paşa Dük'ü davet etti ve idam kararını bildirdi. Dük, son arzusuna istinaden, çadırında boğduruldu. Böylelikle, IV. Haçlı Seferi'nden bir yıl sonra (1205) kurularak 255 yıl varlık gösteren bu Latin devletçiğine son verildi ve Thebai ve Boeotia da Osmanlı topraklarına katıldı.
Kefalonya Kontluğu'nun topraklarına taarruz ve fetihler
Türk ordusu Atina'yı geride bırakıp Teselya'ya doğru ilerlerken Fatih bir birliği (Arnavutluk'ta isyan etmiş olan İskender Bey'i destekleyen) Kefalonya Kontluğu'nun elindeki Voniça ve Angelokastro'nun üzerine yolladı. İyon adaları üzerine kurulu Kontluk tarafından bu bölgeler Kont I. Carlo Tocco (1376-1429) tarafından ele geçirilmiş ve Osmanlılar da Epir'deki bu bölgeyi Carlo-İli ya da Karlı-İli olarak adlandırmışlardı. 1449 yılında Arta Osmanlı topraklarına katılmıştı. Fatih'in gönderdiği birlik de Voniça hariç (buranın Osmanlı topraklarına katılması 1479'u bulacaktı) Kontluğun Yunanistan anakarasındaki tüm topraklarını ele geçirerek Osmanlı topraklarına kattı.
Mora'nın son despotlarından Thomas Paleologos Korfu'dan İtalya'ya kaçtı. Fatih, beraberinde götürdüğü Dimitrios Paleologo'u Edirne Sarayı'nda zorunlu ikamete mecbur etti ve kendisine İmroz, Limni, Semadirek ve Taşoz adalarından vergi toplama imtiyazı verildi. II. Mehmed'in gözünden düştüğü 1467 yılında ise Dimetoka'ya sürgüne gönderildi.