Nadir Şah komutasındaki Safevî ordusuTopal Osman Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunu 24-26 Ekim 1733 tarihinde Kerkük yakınlarındaki Leylan mevkiinde büyük bir yenilgiye uğratırken, Topal Osman Paşa da savaşta hayatını kaybetti.[7] Bu savaş, her iki taraf için de beklenmedik zaferler ve yenilgilerle dolu bir olaylar zinciriydi. Savaş, Nadir'in ordusu için büyük bir zaferle sonuçlandı. Ancak Nadir Han, imparatorluğun güneyinde Muhammed Han Beluç liderliğindeki artan isyan nedeniyle bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. Bu, Nadiri'nin zaferinden tam olarak yararlanmasını engelledi. Çünkü Nadir Han yürüyüşüne devam edip Bağdat'ı ele geçirebilirdi.[8]
Muharebe öncesi
1730-1732 yılları arasında Osmanlı-Safevi savaşı yaşandıktan sonra 1732 yılında Ahmed Paşa Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre Aras Nehri iki devlet arasında sınır olacak, İrevan, Gence, Nahçıvan, Bitlis, Şirvan ve Dağıstan Osmanlılara, Tebriz, Kirmanşah, Luristan ve Erdebil eyaletleri ise Safevilere kalacaktı. Söz konusu antlaşma Osmanlı Devleti'ni memnun etmedi ve sadrazam görevinden uzaklaştırıldı. Yani, hassas bir barış durumu oluşturuldu. Safevi İmparatorluğu ise kaybettikleri toprakları geri alma fırsatı bekliyordu. 1733 yılında fiilen hakimiyeti tamamen ele geçiren Nadir Han, toprakları geri almak için Osmanlılara karşı yeniden savaşa başladı.
Nadir Han'ın Mezopotamya seferi 1732-1733 yıllarını kapsar. İran'ın batısı ve Kafkasya Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrolünde iken Nadir Han'ın neden Irak'a saldırdığı kesin olarak bilinmez ve tarihçiler arasında tartışmalara yol açmıştır. Aksvorti, Nadir Han'ın beklenmedik bir yerden vurarak Osmanlılara darbe indirme ve sonrasında Kafkasya ile değiştirdiği bölgeleri ele geçirme fikrinde olduğunu öne sürmektedir. Çünkü ele geçirilmesi istenen Bağdat, müzakereler için en uygun üstünlüktü. Taarruz gerçekleşmeden önce Osmanlı Devleti bunu beklemiyordu ama hazırdı.
Safevi ordusu, sağ kalan 7.000 askeriyle Kerkük'ü kuşatmış ve daha sonra Bağdat yakınlarında Osmanlı ordusunu mağlup etmiştir. Nadir Han, ordusunu zorlu askeri manevralarla Dicle Nehri'nden geçirerek Bağdat şehrini kuşatmıştır. Şehirdeki direnişi Osmanlı komutanı Ahmed Paşa yönetiyordu. İnatçı bir direniş sergileyen Ahmed Paşa, Topal Osman Paşa'nın liderliğindeki 80.000 (bazı kaynaklara göre 100.000 veya 200.000) kişilik Osmanlı ordusunun yardım gelmesine kadar şehri savunmayı başarmıştır. Topal Osman Paşa bu orduyu çeşitli vilayetlerden, Araplar ve Kürtlerden toplamıştı.[9]
Topal Osman Paşa, hileyle Nadir Han'ı dezavantajlı bir savaşa sürükleyerek ordusunun neredeyse 1/4'ünü kaybetmesini sağladı. Sonuç olarak, Safevi ordusu mağlup edildi, ordunun yarısı öldürüldü ve tüm silahlar kaybedildi. Bağdat valisi Ahmed Paşa, Ducum Muharebesi'nin sonuçlarını duyan ve şehri kuşatan 12.000 kişilik Kızılbaş ordusuna saldırdı.
Ducum Muharebesi'ndeki yenilgi Nadir Han için büyük bir darbe oldu. Ordusunun sayısı 30.000'e kadar azalmış, savaş malzemeleri ve yiyecek stoku büyük ölçüde azalmış, Bağdat'a giden yolu kesilmişti. Birçok deneyimli savaşçının hayatını kaybetmesi en büyük sorunlardan biriydi. Ayrıca, daha önce mağlup edilemez olan Nadir Han'ın askerleri bu yenilgiyle savaş moralini kaybetmişti. Nadir Han, durumu değiştirmek için ilk olarak ordunun moralini yükseltmek için yardımcılarını çağırdı ve hatalarını kabul etti:
“
...Nadir, kendisinin ve adamlarının kaderinin aynı olduğunu ilan etti, onlara geçmişteki fedakarlıklarını ve kahramanlıklarını hatırlattı ve son yenilgilerini unutturacağına dair söz verdi. Böylece komutanları ve savaşçıları tarafından sevildi. Savaşçılarının savaşçı ruhunu yenilemenin yanı sıra, Osmanlılarla yaklaşan savaşta savaşçılarının kendisine itaatsizlik etmemesini sağladı.
”
İsyan, imparatorluğun güneyinde Muhammed Han Beluc'un liderliği altında gerçekleşiyor ve etrafında birçok memnuniyetsiz kitle toplamayı başarmıştı. İsyan yerel Arap kabileleri tarafından da destekleniyordu. Nadir'in düşündüğü çözüm yoluna göre, önce Topal Osman Paşa sorununu çözmeli ve ancak ondan sonra isyanı bastırmak için imparatorluğun güneyine gitmeliydi.
Nadir'in Ducum'daki yenilgisini düzeltmek için sebep olarak siyasi nedenler de vardı. Yenilgi haberinin imparatorluk topraklarında yayılması ve siyasi etkisini azaltması, verimli topraklarda başlayan isyanın daha da büyümesinden korkuyordu. Nadir, kendi etkisini ve otoritesini sağlamak için acil önlemler almaya başladı. Ducum savaşında onu yenen Topal Osman Paşa, bunu başaran ilk kişiydi (hala tek kişi olarak kalır) ve Nadir, ordusunu hızlı bir şekilde yeniden düzenlemek için onunla yeni bir savaş için harekete geçti.
Topal Osman Paşa da kendi ordusunu yeniden toparlamaya çalışıyordu. Ordusunda 20.000 kayıp vermişti. Bu, ordusundaki her 4 kişiden birinin öldüğü anlamına geliyordu. Topal Osman Paşa savaş sırasında 70 yaşındaydı ve kendisinden daha genç bir generalin onun yerine atanmasını talep eden bir mesaj göndermişti. Irak'ı ele geçirmek için gelen son Afşar ordusunun karşısına çıktığında ise 100.000 kişilik güçlü bir ordu oluşturabilmişti.
Savaş
İlk aşama
Nadir'in istihbaratçıları, ona Ağ Derbend Vadisi boyunca hareket eden 12.000 kişilik bir ordu hakkında bilgi verdiler. Topal Osman Paşa, bu ordu birliğini ana ordunun önünde onu korumak için Memiş Paşa'nın liderliğinde göndermişti. Nadir Han, Memiş Paşa'yı tutsak etmek için Hacıbey Han'ın liderliğiyle bir avangart birliği gönderdi. Hacıbey Han'ı uzaktan takip eden Memiş Paşa, Nadir'in tüfeklerde pusuya yattığı ordusuna doğru çekildi ve sonuç olarak her iki taraftan da 15.000 kişilik ordu birlikleri Osmanlı ordusuna saldırdı. Nadir Han, bu çatışmada kolaylıkla zafer elde etti. Topal Osman Paşa'ya Nadir'in ordusunu yönlendirdiğini iddia eden ve daha fazla birlik talep eden Memiş Paşa, bu çatışmadan sonra ölüler arasında bulunuyordu.[10]
Memiş Paşa'nın takip ettiği rota, Topal Osman Paşa'nın liderliği altındaki ana kuvvetlerden 5 km uzaktaydı. Nadir Han, onu mağlup ettikten sonra hızla Topal Osman Paşa'ya saldırdı. Topal Osman Paşa bundan haberdar oldu ve kendi savaşçılarına derhal hazır duruma geçme emri verdi. Nadir Han'ın ordusu mesafeyi azalttığında, piyade birliklerine yeniçerilere saldırmak için emir verdi. Yüksek seviyede bir atışma başladı ve Osmanlı-Safevi orduları birbirlerini 2 saat boyunca ateş altına aldılar.
Belirleyici aşama
Safavi ordusunun elit tüfekçi birliği olan cezayirçiler, 2 saatlik çatışmadan sonra doğrudan yeniçerilere saldırdılar.[11] Mükemmel zamanlama ile Nadir Han, kendi süvarilerinin 2 birliğini de saldırmak için gönderdi. Her birinde 15.000 savaşçıyla Hacıbey Han sol kanadı, Nadir Han ise sağ kanadı komuta ediyordu. Nadir Han büyük stratejik bir zeka göstererek manevralar sayesinde Osmanlı ordusunun düzen hattını ikiye böldü.[10]
Nadir Han'ın son emirlerinden sonra artık Osmanlı ordusu cephe hattından saldıran cezayirçiler ve kanatlardan saldıran süvariler tarafından sıkıştırılıyordu. Durum böyle olduğunda Topal Osman Paşa kendi hatasını ve son savaşı olduğunu fark etti ve savaşçılarına katılmak için atın hazırlanmasını emretti. Büyük askeri stratej Topal Osman Paşa, yakın bir süre önce Ducum'da mağlup ettiği genç Türk tarafından mağlup ediliyordu, ancak Topal Osman Paşa kaçmak yerine savaşçılarıyla birlikte ölmeyi seçti. Yaşlı general atının üzerindeyken iki kez tüfekle vuruldu ve öldü. Safevi süvarisi Allahyar Bey Geraylı, Nadir Han'a hediye etmek için onun başını kesti.
Çatışmada 20.000 Osmanlı savaşçısı öldürüldü, tüm topçu Nadir Han'ın eline geçti ve Osmanlı ordusu büyük bir kısmı savaş malzemelerini kaybetti. Ducum'daki ağır mağlubiyetin intikamı böylece alınmış oldu. Nadir, onu hem ilk hem de son kez mağlup eden bir kişiye saygı olarak başıyla bedenini bir arada Bağdat şehrine gönderdi. Ancak Topal Osman Paşa'nın mezarı şu anda Kerkük'teki İmam Kasım Camii'nde bulunmaktadır.
Savaş sonrası ve sonuçları
Nadir Han, bu seferi başladan zaman Bağdat'ı ele geçirmeyi ve ardından Kafkasya'ya yeni bir sefer düzenlemeyi planlıyordu. Topal Paşanın yenilgisi ve ölümünden sonra Ahmed Paşa, toprak değişikliğiyle birlikte barış görüşmelerine başladı. Ancak bu görüşmeler hiçbir zaman İstanbul tarafından onaylanmadı. Kerkük savaşının kötü haberleri Tebriz'e ulaştığında, Osmanlı ordusu Tebriz'i terk etti. Nadir Han'a gelen yeni raporlara göre, imparatorluğun güneyindeki Muhammed Han isyanı giderek büyüyordu ve onu görmezden gelmek tehlikeli olabilirdi. Bu isyan, Nadir Han'ın Bağdat'ı ele geçirme ana hedefini engelledi. Nadir Han isyanı bastırmak ve zayıflayan ordusuna yeni güçler toplamak için geri döndü.
Topal Osman Paşa sonunda Kerkük'te (Ağ Derbend'de) mağlup edilerek öldürüldü, ancak Ducum savaşında Nadir'i mağlup ederek Bağdat şehrini Safevi hâkimiyetine geçmesine engel oldu. Nadir Han, Kerkük savaşında elde ettiği zaferden tam anlamıyla faydalanamadı ve isyanı bastırmak için imparatorluğuna geri döndü. Tarihçiler, Topal Osman Paşa'nın Ducum savaşında mağlup olsaydı, Bağdat'ın Safevi devletine geçeceğini ve uzun süre ona bağlı kalacağını düşünmektedir.