Kan-beyin bariyeri (KBB), nöron'ların olduğu merkezi sinir sistemi'nin hücre dışı sıvısı'na dolaşımdaki kan'daki çözünen'lerin seçici olmayan geçişini önleyen endotelyal hücreler'in yüksek düzeyde seçici yarıgeçirgen sınırıdır.[1]
Kan beyin bariyeri, kılcal duvar, astrosit uç-ayaklarının kılcal damarı kaplayan endotel hücreleri ve kılcal taban zarı içine gömülü perisit'ler tarafından oluşturulur.[2] Bu sistem, bazı küçük moleküllerin pasif difüzyon ile geçişine ve ayrıca çeşitli besinlerin, iyonların, organik anyonların ve glikoz ve amino asitler gibi makromoleküllerin seçici ve aktif taşınmasına izin verir. Sinirsel fonksiyon için çok önemlidir.[3]
Yaklaşık yüz yıl önce Paul Ehrlich bir hayvan dolaşım sistemine mavi bir boya damlatmış ve omurilik ile beyin dışındaki tüm dokuların mavileştiğini gözlemlemiştir. Tam tersini yani boyayı beyne damlattığında beyin ve omurilik dışındaki diğer dokuların renginin değişmediğini fark etmiştir. Bu deney kan ile beyin arasında bir bariyer olduğu izlenimini vermiştir.
Kan-Beyin bariyeri kan ile beyin arasında bulunan bariyerdir. Alkol, nikotin, kafein, glikoz gibi bazı maddeler kan beyin bariyerini geçmeyi başarabilirken bazıları da bu bariyeri aşamazlar böylelikle bunlara seçici geçirgen/permeable denir.
Kan-beyin bariyeri, sinir sistemine ait bir glia hücre tipi olan astrosit hücrelerince oluşturulur.
Kaynakça