II. Dünya Savaşı'nda Lüksemburg'un Alman işgali, Lüksemburg Büyük Dükalığı'nın Nazi Almanyası tarafından işgal edilmesinin ardından Mayıs 1940'ta başladı.[1] Lüksemburg, resmi olarak tarafsız olmasına rağmen Fransız Maginot Hattı'nın sonunda stratejik bir noktada bulunuyordu. 10 Mayıs 1940'ta Wehrmacht Lüksemburg, Belçika ve Hollanda'yı işgal etti. Lüksemburg başlangıçta askeri idare altındaydı, ancak daha sonra sivil idareye sahip bir bölge haline geldi ve nihayetinde doğrudan Almanya'ya ilhak edildi. Almanlar, Lüksemburg'un bir Cermen devleti olduğuna inanıyordu ve yabancı olarak algıladıkları Fransız dilini ve kültürel etkilerini bastırmaya çalıştı. Her ne kadar bazı Lüksemburglular direnişe katılmış veya Almanlarla işbirliği yapmış olsa da, her iki grup da nüfusun azınlığını oluşturuyordu. Alman vatandaşı olan birçok Lüksemburglu, 1942'den itibaren Alman ordusuna alındı. Holokost sırasında yaklaşık 3.500 Lüksemburg Yahudisi öldürüldü. Ülkenin Müttefikler tarafından kurtarılması Eylül 1944'te başladı, ancak Ardenler Taarruzu nedeniyle 1945'in başına kadar tamamlanamadı.
İşgal öncesi
1 Eylül 1939'da II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi, Lüksemburg hükûmetini hassas bir duruma soktu. Bir yandan halkın sempatisi Belçika ve Fransa'ya yönelikti; Öte yandan, ülkenin 1867 Londra Antlaşması'ndan bu yana izlediği tarafsızlık politikası nedeniyle hükûmet, komşularına karşı dikkatli ve kavgacı olmayan bir duruş benimsedi. 1 Eylül itibarıyla Radyo Lüksemburg, yayın yapmayı durdurdu. 1940 baharında Almanya ve Fransa sınırları boyunca surlar dikildi. Adını inşa eden kişiden alan Schuster Hattı, çelik kapılı devasa beton yol barikatlarından oluşuyordu. Bu barikatların resmi amacı, herhangi bir işgalci ordunun ilerleyişini yavaşlatmak ve Lüksemburg'un tarafsızlığının garantörlerine işgalcilere karşı karşı önlem almaları için zaman vermekti. Ancak Alman kuvvetlerinin muazzam gücüyle karşılaştırıldığında yalnızca sembolik bir karaktere sahipti ve halkın sakinleşmesine yardımcı oldu. Küçük Corps des Gendarmes et Volontaires dışında Lüksemburg'un, anlaşmanın kısıtlamaları nedeniyle bir ordusu yoktu.
1940 baharındaki birçok yanlış alarmın ardından Almanya ile Fransa arasında askeri çatışma olasılığı arttı. Almanya, Lüksemburg'un çelik endüstrisinekok ihracatını durdurdu.
Schuster Hattı'nın çelik kapılarının, Alman birliklerinin Our, Sauer ve Mosel sınır nehirlerinin doğu yakasındaki hareketlerinin ardından 10 Mayıs 1940, saat 03:15'te kapatılması emredildi. Bu arada, Lüksemburg'da yaşayan Almanlar tarafından desteklenen, sivil kılığına giren ve Stoßtrupp Lützelburg isimli Alman özel kuvvetleri, radyo yayınlarını ve Almanya-Lüksemburg sınırındaki barikatları sabote etmeye çalıştı ancak girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. Kraliyet ailesi, Colmar-Berg'deki ikametgâhından Lüksemburg Şehri'ndeki Büyük Dükalık Sarayı'na tahliye edildi.
1., 2. ve 10. Panzer Tümenleri'nden oluşan Alman işgali, 04.35'te başladı. Lüksemburg Gönüllü Kolordusu'nun çoğunluğu kışlalarında kaldığından, Almanlar yıkılan bazı köprüler ve kara mayınları dışında önemli bir direnişle karşılaşmadı. Lüksemburg polisi Alman birliklerine direndi ancak pek işe yaramadı; başkent öğleden önce Almanların eline geçti. Lüksemburg'un toplam zayiatı 75 tutsak polis ve asker, altı yaralı polis ve bir yaralı askerdi.[2] Saat 08:00'de Albay Jouffault'un 1. Spahi Tugayı[kaynak belirtilmeli] ve 5. Zırhlı Tabur'un 2. bölüğü tarafından desteklenen General Robert Petiet [fr]'nin Fransız 3. Hafif Süvari Taburu [fr], Alman kuvvetlerini izlemek için Lüksemburg'un güney sınırını geçti, bu birimler daha sonra Maginot Hattı'nın arkasına çekildi. 10 Mayıs 1940 akşamı güneyi hariç Lüksemburg'un büyük kısmı Alman kuvvetleri tarafından işgal edildi. İşgal sonucunda 90.000'den fazla sivil Esch-sur-Alzette kantonundan tahliye edildi. 47.000'i Fransa'ya ve 45.000'i Lüksemburg'un orta ve kuzey kesimlerine kaçtı.
Büyük Düşes Charlotte ve başbakan Pierre Dupong'un hükûmeti sırasıyla Fransa, Portekiz ve Birleşik Krallık'a kaçtı ve nihayetinde savaş süresince Kanada'ya yerleşti. Londra'ya sürgüne giden Charlotte, ulusal birliğin önemli bir simgesi haline geldi. En büyük oğlu ve vârisi Jean, 1942'de İngiliz Ordusu'na gönüllü olarak katıldı. Lüksemburg'da kalan tek resmi temsilci Albert Wehrer [de], bir hükûmet komisyonunun başkanı ve Temsilciler Meclisi'nin 41 üyesi idi.
10 Mayıs 1940'ın erken saatlerinde Alman diplomat Von Radowitz, Lüksemburg hükûmetinin genel sekreterine Alman hükûmetinin, Almanya'nın Büyük Dükalık'ın toprak bütünlüğünü veya siyasi bağımsızlığını değiştirmeye niyeti olmadığını belirten bir muhtıra verdi. Ertesi gün, Lüksemburg için bir askeri yönetim kuruldu. Lüksemburg'un çıkarları, üst düzey memurlardan oluşan ve Temsilciler Meclisi tarafından meşrulaştırılan Albert Wehrer yönetimindeki bir hükûmet komisyonu tarafından temsil ediliyordu. Bu komisyonla askeri yetkililer arasında iyi bir ilişki vardı; Albay Schumacher ülkenin sorunlarına karşı açık görüşlü bir tutum sergiledi ve bunları hükûmet komisyonuyla istişare ederek çözme isteği gösterdi.[3]
13 Temmuz 1940'ta, Lüksemburg'da Athénée de Luxembourg'da Almanca öğretmeni Damian Kratzenberg'in önderliğinde Volksdeutsche Bewegung (VdB) kuruldu.[4] Ana hedefi propaganda yoluyla halkı Alman dostu bir konuma itmek ve Heim ins Reich politikasını uygulamaktı.
Bazı milletvekilleri ve üst düzey memurlar, I. Dünya Savaşı'nda olduğu gibi, Lüksemburg'un askeri yönetim altında bir ölçüde özerkliği koruyabileceği görüşündeydi ve Almanya ile bir tür anlaşmaya varmak için girişimlerde bulunuldu. Ancak çok geçmeden Berlin'deki yetkililer, Lüksemburg'un kaderinin bu sefer çok farklı olacağını açıkça ortaya koydu. Naziler, Lüksemburgluları bir Cermen halkı ve Lüksemburg'u da bir Alman toprağı olarak görüyordu. Askeri yetkililer 31 Temmuz 1940'ta Lüksemburg'dan çekildi ve yerine Gustav Simon yönetimindeki bir sivil idare getirildi.[3]
Gustav Simon, 21 Temmuz 1940'ta Oberkommando des Heeres tarafından Chef der Zivilverwaltung (CdZ; "Sivil İdare Şefi") olarak atandı.[3] Lüksemburg, daha sonra 29 Temmuz'da CdZ-Gebiet Luxemburg'a dahil edildi. Başlangıçta Belçika ve Kuzey Fransa'daki askeri komutanlıklara bağlı olan Simon'un atanması 2 Ağustos'ta Adolf Hitler'in kendisi tarafından onaylandı ve bu onun doğrudan Führer'e rapor verdiğini ve başka kimseye rapor vermediğini belirtti. Bu, ona Nazi Almanyası'nın askeri ve sivil otoriteleri konusunda geniş ölçüde özerklik sağladı.[3]
Aynı zamanda komşu Gau Trier-Koblenz'in (daha sonra Moselland) Gauleiter'i olan Simon, halkı etnik Alman olduklarına ve Üçüncü Reich'ın doğal bir parçası olduklarına ikna etmek için Heim ins Reich olarak bilinen bir propaganda ve daha sonra terör kampanyasına öncülük etti. Amacı, "Lüksemburg'u mümkün olan en kısa sürede Alman ulusuna geri kazandırmaktı."[3] Simon, Lüksemburgluların Almanya'ya bağlılıklarını gönüllü olarak ilan edebilmeleri için yalnızca belirli bir düzeyde eğitim ve aydınlanmaya ihtiyaç duyduklarına inanıyordu.[3] Bunu, onların aslında "kan ve soy itibarıyla" Alman olduklarına olan inancından çıkarmıştı.[3]Gauleiter'e göre Lüksemburg'un bağımsızlığı "saçma bir fikirdi" ve bu fikir yalnızca monarşi ve hükûmetin onu beslemesi nedeniyle vardı: Lüksemburglulara Alman ulusuna ait olduklarına dair kanıt gösterilirse, bağımsız olma iradesi ortadan kalkmalıydı.[3]
İşgal altındaki Lüksemburg'da yaşam
Hâlâ 1914-1918 işgalinin şokunu hisseden halk, ilk başta yavaş tepki verdi. Üstelik, kraliyet ailesi ve hükûmet sessizce sürgüne kaçmıştı. Nüfusun çoğunluğu yetkililerle herhangi bir çatışmayı önlemek için başlarını aşağıda tuttu; diğerleri ise pasif direniş eylemlerine katıldı.
Almanlaştırma
Simon'un yönetimi Lüksemburg'a geldiğinde, Lüksemburgluların "Almanlığının" yalnızca Fransız etkisinin ince bir dış katmanı altında yattığına tamamen ikna olmuştu. Bu da, yönetiminin kararlı bir şekilde bu katmanı biraz "sökerek" nüfusun Alman karakterinin esasen kendini ortaya çıkaracağı anlamına geliyordu.[3]
Simon'un iki net hedefi vardı:
Lüksemburg'un Nazileştirilmesi ve Almanlaştırılması, yani Fransız isimleri, Fransız kökenli kelimeler veya Fransız yaşam tarzı gibi Alman kökenli olmayan her şeyin yok edilmesi.
Lüksemburg devlet kurumlarının yıkılması, parçalanması ve ülkenin Üçüncü Reich'a dahil edilmesi.
İlk kararname dizisi bu politikayı çok açık bir şekilde ortaya koydu:
6 Ağustos 1940: Almanca tek resmi dil oldu ve Fransızcanın kullanımı yasaklandı. Yasak, resmi ve idari kullanımın yanı sıra günlük yaşam için de geçerliydi. "Bonjour", "Merci", "Mösyö", "Madam" vb. gibi Fransızca nezaket ifadeleri de yasağa dahil edildi: birbirlerini selamlayan insanlar "Heil Hitler" demek zorundaydı.[4]
1940 sonbaharı: Siyasi partiler ve bağımsız işçi sendikaları, Parlamento ve Devlet Konseyi feshedildi.[3] Tüm sivil toplum kuruluşları ve basın, Nazi denetimine tabi tutuldu.
31 Ocak 1941: Fransızcaya benzeyen adlar ve soyadları ile sokak, kasaba, mağaza ve şirket adları Almanlaştırıldı, yani Almanca karşılıklarına çevrildi ya da sadece daha Alman bir adla değiştirildi;[3][4] örnek olarak Henri, Heinrich oldu, Dupont ise Brückner oldu.
Mayıs 1941'den itibaren, birçok Lüksemburglu gencin Reichsarbeitsdienst'e katılması emredildi.[3]
Halkı etkilemek için büyük bir propaganda kampanyası başlatıldı; yalnızca muhalifler ve eleştirmenler değil, aynı zamanda öğretmenler, yetkililer ve önde gelen iş adamları da Nazi örgütlerine katılmamaları halinde işlerini kaybetmekle tehdit edildi ve bu da tüm mesleklerden işe alımların büyük ölçüde artmasına yol açtı. Merkezi bir kayıt defteri, neredeyse her vatandaşın Nazi rejimine ilişkin kişisel görüşünü belgeliyordu. Rejime açıkça karşı çıkan insanlar işlerini kaybetti ya da çoğunlukla doğu Almanya'ya, en kötü durumlarda ise birçoğunun öldürüldüğü ölüm kamplarına gönderildi.
Lüksemburg'daki Katolik Kilisesi, savaş sırasında nispeten sessiz kaldı ve Yahudilerin kaderi veya Nazi rejimi konusunda kamuya açık bir tutum sergilemedi. Bir yandan Piskopos Joseph Laurent Philippe hastalık nedeniyle yatalaktı ve bu nedenle aktif muhalefet sağlayacak durumda değildi. Öte yandan Piskopos, işgalcilerin düşmanlığını daha da artırmak ve savaş sırasında büyük ölçüde kısıtlanan Kilise'nin zaten istikrarsız olan dini yaşamını tehlikeye atmak istemiyordu. Ancak Piskopos Philippe, Nazi liderliğiyle görüşmeyi reddetti ve görevinin boşalması ihtimaline karşı hazırlıklar yaptı.[6]
Nazilerin din karşıtı politikaları nedeniyle kamusal yaşamın dışına itilen Kilise, varlığının tehdit altında olduğunu gördü: Oktav kutlamaları veya dans alayı gibi kamuya açık dini etkinlikler yasaklandı, Hristiyan örgütleri feshedildi, okullarda din eğitimi yasaklandı ve dini emirlere yasak getirildi.[4][6]
Aynı zamanda piskoposluk idaresi, bir süre şüpheli olmasına rağmen, savaş sırasında sağlam kalan çok az sayıda Lüksemburg kurumundan biri olarak kaldı ve Piskopos'un sınır dışı edilmesi işgal yetkilileri tarafından değerlendirilmişti.[6]
Lüksemburg direnişi, nüfusun yalnızca küçük bir kısmı tarafından gerçekleştirildi. Oluşumu ilk başta kendiliğinden ve yavaştı. İlk gruplar, 1940 sonbaharından 1941 yazına kadar oluşturuldu.[3] Başlangıçta koordinasyon olmadan ve farklı motivasyonlarla çalıştılar; örneğin Yahudi karşıtı politikalara karşı çıkan ve demokrasiden yana olan liberaller ile bazen az çok nasyonal sosyalist karşıtı eğilimlere sahip muhafazakar Roma Katolikleri. Roma Katoliklerinden bazıları, aynı zamanda Sovyetler Birliği'ne ve bolşevizme de karşıydılar; Wehrmacht generallerinin Josef Stalin'i ve Kızıl Ordu'yu yeneceğini umuyorlardı, aynı zamanda Yahudileri ve Nazi karşıtı din adamlarını da çiftliklerinde onlardan gizliyorlardı. Lüksemburg Direnişi'ne Lüksemburg Komünist Partisi, ancak Haziran 1941'de SSCB'nin işgalinden sonra katıldı.
Direnişin faaliyetleri büyük ölçüde Alman bilgi tekelini baltalamaya ve karşı propagandayı kulaktan kulağa, broşürler, posterler ve daha sonra gazeteler yoluyla yayarak halka manevi destek sağlamaya yönelikti. Ek olarak direniş, Müttefik savaş esirlerinin ve vurulan pilotların, Wehrmacht firarilerinin ve tehlike altındaki diğer Lüksemburgluların sınırları geçerek Belçika veya Fransa'ya gitmelerine yardımcı oldu. Wehrmacht'a zorla çalıştırma ve zorunlu askerliğin getirilmesi, direnişin görevlerini artırdı: Alman silahlı kuvvetlerinde hizmet etmeyi reddeden çok sayıda gencin artık ülke çapında saklanması, güvende tutulması ve beslenmesi veya yurt dışına kaçmasına yardım edilmesi gerekiyordu. Tutuklanan, sınır dışı edilen veya işten atılan kişilerin ailelerine yardım amacıyla yiyecek ve para yardımları da yapıldı. Direnişin faaliyetlerinin giderek daha önemli hale gelen bir kısmı Müttefiklere askeri, siyasi ve ekonomik istihbarat sağlamaktı. Bazı sabotaj eylemleri gerçekleşmiş olsa da, bunlar nadirdi ve çekilebilecekleri uzak bölgelerin bulunmadığı küçük bir ülkede çok riskli görülüyordu. Benzer nedenlerden dolayı direnişin işgalcilere karşı silahlı çatışmaya girmesi de nadirdi. Sonunda hareketlerin birçoğu sürgündeki hükûmetle, Müttefiklerle, Fransız ve Belçika direniş hareketleriyle temasa geçti ve Fransız Direnişi'ne yaklaşık 400 Lüksemburglu katıldı.[3] Ayrıca Lüksemburg'dan yaklaşık 300 kişi, Witte Tugayı'nın Ardenler bölümünde savaşmak üzere ülkelerini terk etti ve burada sözde Kızıl Aslan Tugayı'nı kurdular.[7]
Birçok tanınmış Katolik ve Komünist aile ile birçok cemaat de bir dizi Lüksemburglu Yahudi sivili ve yabancı Yahudiyi gizli ve güvende tuttu.
Pasif direniş
Bu dönemde, Lüksemburg'da şiddet içermeyen pasif direniş yaygındı. Ağustos 1940'tan itibaren, Lüksemburgluların (ulusal renkleri veya Büyük Düşes'i tasvir eden) vatansever rozetler takmasıyla Spéngelskrich ("Rozet Savaşı") gerçekleşti ve VdB'den gelen saldırılara neden oldu.[8]
Ekim 1941'de Alman işgalciler, Lüksemburglu siviller arasında uyruklarını, ana dillerini ve ırk gruplarını belirtmeleri istenen bir anket yaptı, ancak Alman beklentilerinin aksine, ankete katılanların %95'i sorulara sırasıyla "Lüksemburglu ve Lüksemburgca" yanıtını verdi.[9] Kendilerini Alman vatandaşı olarak ilan etmeyi reddetmeleri, toplu tutuklamalara yol açtı.
Zorunlu askerlik özellikle popüler değildi. 31 Ağustos 1942'de, zorunlu askerliğin 1920 ile 1927 arasında doğan tüm erkekleri kapsayacak şekilde genişletileceğinin duyurulmasından kısa bir süre sonra, kuzeydeki Wiltz kasabasında bir grev başladı.[4] Grev hızla yayıldı ve Lüksemburg'daki fabrika ve sanayileri felç etti.[10] Grev hızla bastırıldı ve liderleri tutuklandı. 20'si özel bir mahkemede (Almancada "Standgericht") yargılandı ve yakınlardaki Hinzert toplama kampında idam mangası tarafından idam edildi.[4] Yine de zorunlu askerliğe karşı protestolar devam etti ve 3.500 Lüksemburglu askere alındıktan sonra Alman ordusundan firar etti.[11]
Nazi işgaliyle işbirliği, Lüksemburg'da daha az konuşulan bir konudur. Araştırmalar, işbirliğinin toplumun her katmanında görülen bir olgu olduğunu göstermiştir. Ancak işbirlikçiler arasında memurların aşırı temsili vardı.[12] Ortalama olarak işbirlikçiler, genel nüfustan daha gençti.[12] Eylül 1944'ün başlarında, yaklaşık 10.000 kişi Lüksemburg'u Alman sivil idaresiyle birlikte terk etti: bunun genellikle 3.500 işbirlikçi ve ailelerinden oluştuğu varsayılıyor.[12] 1945'te 2.857'si erkek ve 2.244'ü kadın olmak üzere 5.101 Lüksemburglu siyasi faaliyetler nedeniyle cezaevindeydi ve bu da nüfusun %1,79'unu oluşturuyordu. Lüksemburg kurtarıldıktan sonra on iki işbirlikçi ölüm cezasına çarptırıldı ve Lüksemburg Şehri'nin Reckenthal semtinde vuruldu. 249 işbirlikçi çalışma cezasına çarptırıldı, 1366'sı hapis cezasına çarptırıldı ve 645'i çalışma evlerine gönderildi.
Baskı
Halkın muhalefetiyle karşı karşıya kalan rejim, her türlü direnişe karşı acımasız önlemler aldı. 1942 genel grevinden sonra Gustav Simon olağanüstü hal ilan etti ve Alman Standgerichte'yi uygulamaya başladı. Binlerce kişi tutuklandı ve işkence gördü, yüzlercesi toplama kamplarında öldürüldü. Bazı ailelerin tamamı doğu Almanya'ya sürüldü ve yerlerine çoğunlukla Güney Tirol ve Doğu Avrupa'dan gelen Alman aileler getirildi. Gestapo'nun karargahı Villa Pauly, bu terörün simgesi haline geldi.[kaynak belirtilmeli]
Ağustos 1940'ta Gestapo, genel merkezini Lüksemburg Şehri'ndeki Villa Pauly'de kurmuştu; saha ofisleri Esch'teki Villa Seligmann'da ve Diekirch'teki Villa Conter'deydi.[3]
9 Eylül 1942'de Gauleiter, "Lüksemburg için yeniden yerleşim operasyonunu" duyurdu. O zamandan 1944'e kadar 1.410'dan fazla aile (4.200 kişi) doğu Almanya'ya, Sudetenland'a ve Yukarı Silezya'ya yerleştirildi. Mallarına el konuldu ve Lüksemburg'a dönmeleri yasaklanarak "iyi Almanlar" olmaları konusunda eğitileceklerdi. 1943'ten itibaren, siyasi nedenlerle sınır dışı edilen ailelerin yanı sıra Almanlar, oğulları Wehrmacht'ta askerlikten kaçan veya birliklerinden firar eden aileleri de yeniden yerleştirmeye başladı. Yeniden yerleştirilen bu insanlardan 9'u çocuk olmak üzere 73'ü, çoğunlukla yetersiz beslenme ve tıbbi tesislerin eksikliği nedeniyle kamplarda öldü.[3]
İşgalden önce Lüksemburg'da 3.900 Yahudi yaşıyordu; bunların çoğu Almanya ve Avusturya'dan gelen mültecilerdi.[3] 10 Mayıs 1940 gecesi yaklaşık 1.600 kişi ülkeyi terk etti.[3] Simon'un Nürnberg Yasalarını yürürlüğe koymasının ardından hayat, Yahudi nüfusu için çekilmez hale geldi. Dükkanlarına, eşyalarına ve paralarına el konuldu ve tüm Yahudi çalışanlar işten çıkarıldı. Kamu binalarına girmelerine veya evcil hayvan beslemelerine izin verilmedi. 15 Ekim 1941'e kadar 1.500 Yahudi daha yetkililerin emriyle ülkeyi terk etti.[3]Gestapo onlara Fransa ve İspanya'ya kadar eşlik etti, ancak orada reddedildikleri için sonu olmayan bir yolculuğa çıkmışlardı.
23 Ağustos 1941'de Yahudi nüfusa sokağa çıkma yasağı getirildi ve Yahudiler ikinci sınıf vatandaş statüsüne indirildi. Lüksemburg Şehri ve Esch-sur-Alzette'deki sinagoglar yıkıldı;[13]Ettelbruck ve Mondorf-les-Bains'tekiler harap oldu. Naziler, geri kalan 800 Yahudinin çoğunu eski Cinqfontaines manastırında (Fünfbrunnen) yoğunlaştırdı. Buradan 16 Ekim 1941'den 17 Haziran 1943'e kadar 7 trenle Litzmannstadt gettosuna ve Lublin ve Theresienstadt toplama kamplarına, 1943'ten itibaren ise doğrudan Auschwitz imha kampına sürüldüler.[3][14]
17 Haziran 1943'te Gustav Simon, Lüksemburg'un Judenfrei olduğunu ilan etti. Sınır dışı edilen 683 kişiden sadece 43'ü hayatta kaldı.
Kurtuluş
Lüksemburg, Eylül 1944'te Müttefik kuvvetler, özellikle ABD Ordusu Muharebe Komutanlığı A (CCA), 5. Zırhlı Tümen tarafından kurtarıldı. İlk ABD kuvvetleri, 9 Eylül'de Petange yakınlarından Lüksemburg topraklarına girdi ve 10 Eylül 1944'te başkenti kurtardı.[15] Almanlar, savaşmadan ülkeden geri çekildi. 12 Eylül'e kadar Lüksemburg'un %90'ı kurtarıldı.[15]Ardenler Taarruzu'ndan bir ay önce Waffen-SS'in 250 askeri, Vianden Muharebesi sırasında Vianden kasabasını Lüksemburg Direnişi'nden geri almayı başaramamıştı. Ardenler Taarruzu sırasında ülkenin kuzey kısmı, Almanların 40 km (25 mi) kadar uzağa mermi göndermek üzere tasarladığı özel bir birliğin topçuları (bkz. V3) tarafından vuruldu, ancak Almanlar şehri geri alamadı.
Kayıplar ve hasar
Toplamda 5.700 Lüksemburg vatandaşı II. Dünya Savaşı sırasında öldü; bu, 1940 nüfusunun %2'sine tekabül ediyor; yani Batı Avrupa'daki en yüksek kayıp oranıdır.[3] Ek olarak, 18.658 bina yıkıldı veya ağır hasar gördü; bu da Lüksemburg'daki tüm binaların 1/3'ünü oluşturuyordu (nüfusun %39'unu etkiliyor).[16] Hasarın büyük bir kısmı, Ardenler Taarruzu sırasında meydana geldi.
Sonrası
1941'de sürgündeki hükûmet, Alman işgalcilerin tüm tedbirlerinin geçersiz olduğunu ilan etti ve bunu 1944'te yeniden doğruladı. Ancak aynı zamanda "Alman sisteminde her şey kötü değil, onların uygulamaya koyduğu bazı kurumları korumamız iyi olur" ifadesine de yer verildi.[15] Dolayısıyla sürgündeki hükûmet geri döndüğünde iş hukuku, vergi hukuku ve sosyal mevzuat alanlarındaki bazı Alman düzenlemelerini korudu.[15]
Savaştan sonra Wehrmacht'a katılan Lüksemburglu askerleri temsil etmek üzere "Ons Jongen" ("Bizim Oğlanlarımız") örgütü kuruldu. Etkilenen 10.000 genç erkek ve aileleri, yaklaşık 300.000 nüfuslu bir ülkede önemli bir güç oluşturuyordu; hem Lüksemburg hükûmeti hem de Federal Almanya Cumhuriyeti üzerinde lobi faaliyeti yürüttüler; daha sonra da "Zorla Askere Alınmış Nazizm Kurbanları Federasyonu" tarafından temsil edildiler. Örgüt, lobi çalışmalarının yanı sıra anma çalışmaları da üstlendi. Almanya-Lüksemburg ilişkilerinin normalleşmesinin yavaşlamasına neredeyse kesinlikle katkıda bulundular.[17]
Hükûmet tarafından finanse edilen Direniş Belgeleme ve Araştırma Merkezi ile Zorunlu Askere Alma Belgeleme ve Araştırma Merkezi, Alman işgali dönemine ilişkin araştırmalar yapmak üzere sırasıyla 2002 ve 2005 yıllarında kuruldu.
Alman işgali dönemi, Lüksemburg yapımı bazı drama filmlerinde yer alıyor: Déi zwéi vum Bierg (1985), Der neunte Tag (2004), Réfractaire (2009) ve Emil (2010); işgal, aynı zamanda 2004 tarihli Heim ins Reich belgeselinin de konusudur.
Başkentteki bazı sokaklar, Lüksemburg'daki II. Dünya Savaşı olaylarının isimlerini almıştır veya savaştaki Müttefik askeri veya siyasi liderlerine, özellikle de Lüksemburg'un kurtuluşunda katkısı olanlara saygı gösterilmiştir:
^abcHellinghausen, Georges. "Joseph Philippe (1935-1956)". Église Catholique à Luxembourg / Katholische Kirche in Luxemburg. 26 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2023.
^Geschichte Luxemburgs im Zweiten Weltkrieg, Paul Weber 1946 p. 121
^Fletcher, Willard Allen (ed.); Fletcher, Jean Tucker (2012). Defiant Diplomat: George Platt Waller, American consul in Nazi-occupied Luxembourg 1939–1941. Newark: University of Delaware Press. s. 103. ISBN978-1-61149-398-6.KB1 bakım: Fazladan yazı: yazar listesi (link)
^"Juden in Luxemburg 1940-1945"(PDF). Forum (179): 17-19. October 1997. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2023.Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
^"Shoah in Luxemburg"(PDF). Ons Stad (71). 2002. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 3 Eylül 2023.Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
^Baltzer, Bruno (1998). "Was bedeuten die Straßennamen der Stadt?"(PDF). Ons Stad. 57: 32. 15 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 3 Eylül 2023.Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
^Baltzer, Bruno (1993). "Was bedeuten die Straßennamen der Stadt?"(PDF). Ons Stad. 42: 29. 1 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 3 Eylül 2023.Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
Dostert, Paul (1985). Luxemburg zwischen Selbstbehauptung und nationaler Selbstaufgabe: Die deutsche Besatzungspolitik und die Volksdeutsche Bewegung 1940-1945 [Lüksemburg, kendini öne sürme ile ulusal olarak kendini terk etme arasında: Alman işgal politikası ve etnik Alman hareketi 1940-1945] (Almanca). Lüksemburg: Editions Saint-Paul.
Dostert, Paul. "Historique de la Villa Pauly" [Villa Pauly'nin Tarihi]. Seconde Guerre mondiale - Centres de Documentation et de Recherche sur la Résistance et sur l'Enrôlement forcé (Fransızca). 4 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Engel, Marcel; Hohengarten, André (1983). Das SS-Sonderlager im Hunsrück 1939-1945 [Hunsrück'teki SS özel kampı 1939-1945] (Almanca). Lüksemburg: Editions St. Paul.
Fisch, René; Molitor, E (1991). Die Luxemburger Kirche im 2. Weltkrieg: Dokumente, Zeugnisse, Lebensbilder [2. Dünya Savaşı'nda Lüksemburg Kilisesi: Belgeler, tanıklıklar, biyografiler] (Almanca). Lüksemburg: Editions Saint-Paul.
Krier, Émile (1978). Deutsche Kultur- und Volkstumspolitik von 1933-1940 in Luxemburg [Lüksemburg'da 1933-1940 yılları arasında Alman kültürel ve etnik siyaseti] (Almanca). Bonn: Universität.
Nonnenmacher, Georges Gilbert (1966). La grande honte de l'incorporation de force des Alsaciens-Lorrains, Eupenois-Malmédiens et Luxembourgeois dans l'armée allemande au cours de la deuxième guerre mondiale [Alsas-Lorenlilerin, Eupen-Malmedylilerin ve Lüksemburgluların İkinci Dünya Savaşı sırasında zorla Alman ordusuna dahil edilmesinin büyük utancı] (Fransızca). Colmar.
Quadflieg, Peter M. (2008). "Zwangssoldaten" und "Ons Jongen". Eupen-Malmedy und Luxemburg als Rekrutierungsgebiet der deutschen Wehrmacht im Zweiten Weltkrieg ["Zorunlu Askerler" ve "Ons Jongen". İkinci Dünya Savaşı'nda Alman Wehrmacht'ının işe alım alanı olarak Eupen-Malmedy ve Lüksemburg] (Almanca). Aachen. ISBN978-3-8322-7078-0.
Raths, Aloyse (2008). Unheilvolle Jahre für Luxemburg - Années néfastes pour le Grand-Duché [Lüksemburg için felaket yıllar - Büyük Dükalık için felaket yıllar] (Almanca ve Fransızca). Lüksemburg.
Spang, Paul (1982). Von der Zauberflöte zum Standgericht. Naziplakate in Luxemburg 1940-1944 [Sihirli Flüt'ten askeri mahkemeye. Lüksemburg'daki Nazi posterleri 1940-1944] (Almanca). Editions St. Paul.
Trausch, Gilbert (2003). L'Histoire du Luxembourg: Le destin d'un 'petit pays' [Lüksemburg Tarihi: Bir 'küçük ülke'nin kaderi] (Fransızca). Toulouse: Editions Privat.
Volkmann, Hans-Erich (2010). Luxemburg im Zeichen des Hakenkreuzes: eine politische Wirtschaftsgeschichte 1933 bis 1944 [Gamalı haç altında Lüksemburg: 1933'ten 1944'e kadar siyasi ve ekonomik tarih] (Almanca). Paderborn: Schöningh. ISBN978-3-506-77067-7.
Weber, Paul (1948). Geschichte Luxemburgs im Zweiten Weltkrieg [İkinci Dünya Savaşı'nda Lüksemburg Tarihi] (Almanca). Lüksemburg: V. Buck.
Zariz, Ruth. The Jews of Luxembourg during the Second World War [İkinci Dünya Savaşı sırasında Lüksemburg Yahudileri] (İngilizce).Holocaust & Genocide Studies No 7 (1993). s. 51–66.
Koprolit Lloyds BankKoprolit Lloyds Bank di Jorvik Viking CentreBahan bakuKotoran manusia[1]DibuatAbad ke-9 MDitemukan1972, Coppergate, YorkLokasi sekarangJORVIK Viking Centre Koprolit Lloyds Bank adalah paleofeses (spesimen kotoran manusia yang mengeras) berukuran besar yang ditemukan para arkeolog saat menggali permukiman Viking di Jórvík (sekarang York), Inggris. Deskripsi Feses ini ditemukan tahun 1972 di bawah situs yang kelak menjadi cabang Lloyds Bank di York dan bisa jadi me...
Giuliana RancicGiuliana Rancic saat di Academy Awards ke-81 (2009)LahirGiuliana DePandi17 Agustus 1974 (umur 49)Naples, ItaliaStatusMenikahPekerjaanJurnalisKepribadian televisiTahun aktif2001–sekarangSuami/istriBill Rancic(2007–sekarang) Giuliana Rancic (née DePandi; lahir 17 Agustus 1974[1][2]) adalah seorang presenter berita selebriti berdarah Italia-Amerika. Dia adalah pembawa acara di E! News, sebuah program berita hiburan di jaringan E!. Selain tugasnya se...
Artikel ini sebatang kara, artinya tidak ada artikel lain yang memiliki pranala balik ke halaman ini.Bantulah menambah pranala ke artikel ini dari artikel yang berhubungan atau coba peralatan pencari pranala.Tag ini diberikan pada Februari 2023. Madrasah Tarbiyah Islamiyah Sabilul JannahAlamatJorong Timbulun, Nagari Aur Duri Surantih, Kecamatan SuteraPesisir Selatan, Sumatera BaratIndonesiaSitus webMTI Sabilul JannahInformasiJenisPondok pesantrenDidirikan2003PendiriBuya H. DalismanPengas...
United States historic placeThe NarragansettU.S. National Register of Historic Places Show map of Chicago metropolitan areaShow map of IllinoisShow map of the United StatesLocation1640 E. 50th St., Chicago, IllinoisCoordinates41°48′16″N 87°35′05″W / 41.80444°N 87.58472°W / 41.80444; -87.58472 (Narragansett, The)Arealess than one acreBuilt1928 (1928)ArchitectLeichenko and EsserArchitectural styleArt DecoNRHP reference No.05000107&...
Jacqueline BeerJacqueline Beer, 1962LahirJacqueline Vangramberg14 Oktober 1932 (umur 91)Paris, FranceNama lainJacqueline BaerPekerjaanActressTahun aktif1955–1979Suami/istriJean Antonio Garcia Roady (1955-?) Thor Heyerdahl (m. 1991–2002) his death Jacqueline Beer atau Jacqueline Vangramberg terkadang ditulis Jacqueline Baer (lahir 14 Oktober 1932),[1] adalah mantan Aktris televisi dan Film Hollywood. Dia adalah ratu...
Anti-microbial epithelial cell of the small intestine This article needs more reliable medical references for verification or relies too heavily on primary sources. Please review the contents of the article and add the appropriate references if you can. Unsourced or poorly sourced material may be challenged and removed. Find sources: Paneth cell – news · newspapers · books · scholar · JSTOR (April 2020) Paneth cellPaneth cells, located at the base of t...
Munisipalitas Luče Občina LučeMunisipalitasLokasi di SloveniaNegara SloveniaLuas • Total109,5 km2 (423 sq mi)Populasi (2013) • Total1.514 • Kepadatan1,4/km2 (3,6/sq mi)Kode ISO 3166-2SI-067Situs webhttp://www.luce.si/ Munisipalitas Luče adalah salah satu dari 212 munisipalitas di Slovenia. Kode ISO 3166-2 munisipalitas ini adalah SI-067. Menurut sensus 2013, jumlah penduduk munisipalitas yang luasnya 109,5 kilometer persegi...
Kontes Lagu Eurovision 1978 adalah edisi ke-23 dari Kontes Lagu Eurovision tahunan. Acara tersebut diadakan pada 22 April 1978 di Paris. Kontes tersebut dimenangkan oleh Izhar Cohen & Alphabeta yang mewakili Israel dengan lagu A-Ba-Ni-Bi.[1] Referensi ^ O'Connor, John Kennedy (2005). The Eurovision Song Contest 50 Years The Official History. London: Carlton. ISBN 1-84442-586-X. Wikimedia Commons memiliki media mengenai Eurovision Song Contest 1978. lbsKontes Lagu Eurovi...
هذه المقالة يتيمة إذ تصل إليها مقالات أخرى قليلة جدًا. فضلًا، ساعد بإضافة وصلة إليها في مقالات متعلقة بها. (نوفمبر_2012) فيض الباري على صحيح البخاري مع حاشية البدر الساريمعلومات عامةالمؤلف محمد أنور الكشميري - محمد بدر عالم الميرتهياللغة العربيةالموضوع شرح صحيح البخاري (الحد...
Human settlement in EnglandCanvey IslandAerial view from the south east of Canvey IslandCanvey Island and the surrounding environmentCanvey IslandLocation within EssexPopulation38,170 (2011)[1]• Density Civil parish 2,031/km2 (5,260/sq mi) Urban Area 4,703/km2 (12,180/sq mi) [2] OS grid referenceTQ7882Civil parishCanvey IslandDistrictCastle PointShire countyEssexRegionEastCountryEnglandSovereign stateUnited KingdomPost townCANVEY ISLA...
Pacific Coast Championships 1985Sport Tennis Data23 settembre – 29 settembre Edizione96a SuperficieSintetico indoor CampioniSingolare Stefan Edberg Doppio Paul Annacone / Christo van Rensburg 1984 1986 Il Pacific Coast Championships 1985 è stato un torneo di tennis giocato sul sintetico indoor. È stata la 96ª edizione del Pacific Coast Championships, che fa parte del Nabisco Grand Prix 1985. Si è giocato a San Francisco negli Stati Uniti, dal 23 al 29 settembre 1985. Indice 1 Campioni 1...
Arnica montana Ilustración en Otto Wilhelm Thomé, Flora von Deutschland, Österreich und der Schweiz, 1885.Estado de conservaciónPreocupación menor (UICN)TaxonomíaReino: PlantaeDivisión: MagnoliophytaClase: MagnoliopsidaSubclase: AsteridaeOrden: AsteralesFamilia: AsteraceaeSubfamilia: AsteroideaeTribu: HeliantheaeGénero: ArnicaEspecie: Arnica montanaL., 1753Distribución Distribución de Arnica montana[editar datos en Wikidata] Aspecto general Detalle de la flor Cipselas suel...
Men's 20 kilometres walk at the 2019 World ChampionshipsVenueKhalifa International StadiumDates4 OctoberCompetitors52 from 28 nationsWinning time1:26:34Medalists Toshikazu Yamanishi Japan Vasiliy Mizinov Authorised Neutral Athletes Perseus Karlström Sweden← 20172022 → Events at the2019 World ChampionshipsTrack events100 mmenwomen200 mmenwomen400 mmenwomen800 mmenwomen1500 mmenwomen5000 mmenwomen10,000 mmenwomen...
Repentance of sins For other uses, see Penance (disambiguation). Penitent redirects here. For other uses, see The Penitent (disambiguation). La Penitente by Pietro Rotari Penance is any act or a set of actions done out of repentance for sins committed, as well as an alternate name for the Catholic, Lutheran, Eastern Orthodox, and Oriental Orthodox sacrament of Reconciliation or Confession. It also plays a part in confession among Anglicans and Methodists, in which it is a rite,[1][...
خالد الشيباني معلومات شخصية اسم الولادة خالد حسين هاشم عبدالعزيز عبدالرحيم عبدالله الشيباني الميلاد 10 ديسمبر 1979 (45 سنة) السعودية مواطنة مصر الديانة مسلم الحياة العملية المدرسة الأم جامعة حلوان المهنة شاعر، وكاتب، وروائي اللغة الأم اللهجة المصرية...