Halid-i Cezeri, Cizre'de doğmuştur.[1] Doğum tarihi tam olarak bilinmemektedir ancak ölüm yılı 1839'dur.[2] Kürt kökenlidir.[kaynak belirtilmeli] Cezeri, Cizre'nin köklü ailelerinden Hacı Zuraf ailesinin mensubudur ve Hacı Zuraf'ın amcasıdır.[1] Cizre'de soy adı; Ozkan, Oktaykaan ve Emek olan vatandaşlar Cezeri'nin soyundan gelmektedir.[1]
Hayatı
Cezeri, ilim çalışmalarına doğduğu yer olan Cizre'de başlamıştır.[1] O dönemlerde Botan bölgesinde bulunan, dönemin en meşhur medreselerinden biri olan Kırmızı Medrese'de alimlerden ders almıştır.[1]
Hâlid Bağdâdî Irak'dan, Şam'a geçerken Cezeri ile tanışır ve onun ilimi ile hâlini çok beğenir. Ardından Bağdâdî, Cezeri'yi Şam'a davet eder.[1] Daveti kabul eden Cezeri, burada Seyru Süluk'a girer.[1] Cezeri, Bağdâdî'nin yanında hizmet vermeye devam etmiş ve kendisine Cizre, Mardin, Diyarbakır ve Botan'da insanlara doğru yolu göstermesi için görev verilmiştir.[1]
Cezeri, Cizre'deki görevini tamamlayınca kuzeye yerleşmek istemiş ve Kerhver köyüne gitmiştir. Burada bir süre yaşadıktan sonra köyün doğusundaki Küpeli Dağları'na yakın Basret köyüne yerleşmiştir.[1] Burada iki aşiretin arasındaki sorun sebebiyle köyün yönetimi Cezeri'ye verilmiştir.[1] Cezeri bu bölgeye büyük bir mescit ve tekke kurarak insanlara dini öğretmek için çalışmıştır.[1] Yaşadığı köyü irşad merkezi haline getiren Cezeri, bu köyde ölmüştür.[1] Mardinli birkaç usta Cezeri'nin kabrinin üstüne kubbeli bir türbe yapmıştır.[1]
Cezeri'nin hiç erkek çocuğu olmamış, sadece 3 kız çocuğu olmuştur.[1]
Türbesi
Cezeri'nin türbesi Şırnak sınırları içerisinde yer alan Basret köyündedir.[3]
Kaynakça
Konuyla ilgili yayınlar