Terim genellikle mikroorganizmaların bir canlıdan başka canlıya aşağıdaki yollarla geçmesine denir :
Damlacık teması– Öksürmeyle veya hapşırmayla
Doğrudan fiziksel temas – Hasta kişiye dokunmayla veya cinsel temasla
Dolaylı fiziksel temas– Genellikle toprak kirliliği ya da kirli yüzeylerden (fomite)
Hava yoluyla – Mikroorganizmalar uzun süre havada kalırlarsa
Fekal-oral bulaş– Genellikle sanitasyon ve hijyen eksikliğinden dolayı kirlenmiş gıda ve su kaynakları, gelişmekte olan birçok ülkede ana bulaş yoludur, gelişmiş ülkelerde çok az görülür.
Bulaş başka bir organizma veya bir vektörle (örn: sivrisinek, kene) ya da bir ara konakla (örn: pişmemiş domuz eti yiyen insanlara tenya bulaşabilir) dolaylı yoldan da olabilir. Dolaylı bulaş yoluyla bazı zoonoz hastalıklar ve daha tipik olarak makroparazitler (Örn: bit, pire, kene) gibi bazı büyük patojenler bulaşabilir.
Yatay ve dikey bulaş
Hastalıklar doğrudan iki şekilde bulaşabilirler:
Yatay hastalık geçişi - Bir kişiden, aynı gruptaki diğerlerine (mesela aynı yaş grubundaki insanlar) bulaşmasına denir.[3] Öpme, dokunma, ısırma, yalama veya hava temasıyla (öksürük, hapşırık)
(vektörler ya da fomitler, fiziksel temas olmadan da hastalık bulaşmasında neden olabilirler).[4]
Dikey hastalık geçişi – Hastalığın anneden veya babadan yavrularına geçmesine denir, (doğum öncesi hastalık geçişi gibi)[5]
Bulaş, virülans ve sağkalım
Hastalık etkenlerinin türlerini devam ettirebilmeleri için bir canlıdan diğerine sürekli bulaşmaları gerekir. Enfeksiyöz ajanlar genelde en az bir bulaş yolunda uzmanlaşmışlardır. Örnek olarak bazı bakteri ve virüsler solunum yoluyla yayılmak için öksürük ve hapşırığa neden olurlarken, bazıları ise ishale neden olurlar.
Virülans ve bulaş arasında karmaşık bir ilişki vardır ve etkenlerin uzun süreli değişimleri açısından önemli sonuçları bulunmaktadır. Bir patojene bağışıklık kazanmak nesiller alır ve hastalığa ilk zamanlarda birçok kurban verilebilir. Genelde hastalığın ilk dalgasında ölüm oranı oldukça yüksektir. Bir hastalık hastayı hızla öldürüyor ise, etken başka bir canlıya bulaşmadan önce hasta ölebilir.
Giriş kapısı
Patojenlerin vücuda girdiği yere giriş kapısı denir.
Damlacık temasında ve hava yoluyla bulaşmada genelde solunum sistemi giriş kapısıdır.
İletim yolları
Hava yoluyla bulaş
Öksürük, hapşırık yoluyla havaya saçılan ve uzun süre havada kalabilen etkenler solunum yoluyla alınırlarsa enfeksiyona neden olurlar."[6]
Damlacık temasıyla bulaşmada, öksürük, hapşırık veya hasta kişiyle konuşma sırasında, konuşanın mukozalarına (göz, burun, ağız) tükürük sıçratma gibi durumlar rol oynar. Etken barındıran damlacıklarla kirlenmiş yüzeylere temasla da iletim sağlanır. Damlacıklar büyük oldukları için havada asılı kalmazlar ve genelde sınırlı bir alana saçılım gösterirler.[7]
Bu tarz hastalıklar:
Solunum yolu virüsleri (örn: Grip, parainfluenza virüsü, adenovirus)
Hijyen ve sanitasyon yetersizliğinden dolayı sıklıkla görülmektedir. Bu tür enfeksiyonlar kanalizasyon sisteminin yetersiz olması, içme sularının temizliğinin sağlanamaması, insanların el yıkama gibi hijyen kurallarına uymaması ve çeşitli imkânsızlıklar nedeniyle artış göstermektedirler.
Vajinal, anal ve daha az olarak oral seks sonucunda bulaşan hastalıklara cinsel yolla bulaşan hastalıklar denir. Etkenler: Cinsel yüzeylerin direkt temasıyla yüzeylerden, genital salgılar yoluyla, penis, vajina veya anüsteki küçük yırtıklar veya yaralar sonucu çıkan kandan bulaşma gösterirler. Vajina rektumdan daha elastik yapıda olduğu için daha kolay uyum sağlar ve yırtılmalar çok daha az görülür, bu yüzden anal seks daha tehlikelidir.
HIV ve Hepatit B gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların normalde ağızdan ağıza temasla bulaşmadıkları düşünülmektedir, ancak bazı hastalıklar ağız-genital organ teması yoluyla bulaşmaktadırlar. HIV olgularında bu olasılık düşünülmüştür. Ağız-genital organ teması sonucu ağız enfeksiyonlarına yol açan herpes simplex virus 1 insidansında artış görülmüştür.
Oral bulaş
Öpüşme gibi direkt temas yoluyla ya da sigara, bardak gibi kişisel eşyaların paylaşımıyla dolaylı yoldan bulaşan hastalıklarıdır.
Direkt temasla bulaşan hastalıklara kontajiyöz hastalıklar denir. (kontajiyöz hastalıkla bulaşıcı hastalık aynı şey değildir; tüm kontajöyöz hastalıklar bulaşıcı olmalarına rağmen tüm bulaşıcı hastalıklar kontajiyöz değildir) Bu tür hastalıklar yeteri kadar temizlenmeden kullanılan bir vücut havlusu veya giysilerle bulaşabilirler (örn: şiddetle hasta bölgeye sürtülmüş çorap). Bu yüzden kontajiyöz hastalıklar okullar gibi kişisel eşyaların sıklıkla paylaşıldığı yerlerde çokça görülmekteedirler.
Bu tarz enfeksiyonlar doğumdan önce, doğum sırasında veya doğumdan sonra (anna sütüyle) anneden bebeğine bulaşırlar.
Bu yolla bulaşan enfeksiyon hastalıklarına örnek: HIV, Hepatit B and Frengi.
İatrojenik bulaş
Enfekte materyalin enjeksiyonuyla veya transplantasyonuyla meydana gelen bulaşma.
Örnekler:
Büyüme hormonu enjeksiyonu sonrasında Creutzfeldt-Jakob Hastalığı
MRSA enfeksiyonu
Vektör kaynaklı bulaş
Kendisi hasta olmadan, etkenleri diğer canlılara taşıyarak onlarda hastalık oluşmasına sebebiyet veren canlılara vektör (eklembacaklılar, vektör. Omurgalılar, portör) denir.[8]
Bir etkenin organizmalara giriş şekli, sağkalım gücü, konakçı türlerinin çokluğu, bulaşma kolaylığı gibi parametrelerinin diğer etkenlerle karşılaştırılması sonucu çıkan sonuca etkenin enfektivitesi denir.[9] Etkenlerin, direkt temas, vücut sıvıları, hava yolu ya da vektörler aracılığıyla olmak üzere birçok yoldan bulaşma şekilleri vardır.[10]