Bilgi edinme özgürlüğü

Bilgi edinme özgürlüğü, bir kişinin bilgiyi yayımlama ve kullanma konusunda sahip olduğu özgürlüktür. Birleşik Krallık hükûmetine göre, bu hak temel insan haklarından ifade özgürlüğünün bir parçası durumundadır.[1]

Uluslararası hukukta kendine yer edinmiş olan bilgi edinme özgürlüğü sözlü, yazılı, basılı ya da elektronik ortamda varlığını sürdürmektedir. Bu, ifade özgürlüğünün bir hak olarak korunmasında içeriğin yanında ifade biçiminin de gözetildiği anlamına gelmektedir.[2]

Düşünce özgürlüğü – Bilgi edinme özgürlüğü ilişkisi

Düşünce özgürlüğü kişinin, inançlarını, kanılarını, düşündüklerini hiçbir baskıya uğramadan özgürce açıklayıp yayabilme hakkıdır. Düşünce özgürlüğü ile bilgi edinme özgürlüğü arasında sıkı bir bağ vardır ve ayrılamazlar. Bu anlamda bilgi edinme özgürlüğünün iki boyutu vardır. Bu boyutlar, başkalarının görüşlerine rahatça erişebilme ve kendi görüşlerini yayabilmedir. (Woodward, 1995).

Bilgi edinme özgürlüğü çok geniş anlamlara gelen bir ifadedir. Başkalarının görüşlerine, devlete ait bilgilere erişimi konu edinmektedir. Bilgi edinme özgürlüğünün kısıtlanıp kısıtlanmaması tartışılmıştır. Türkiye'de ise Türk Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin 1987 yılında verdiği karara göre şunlar söylenmiştir:

Hiçbir hak ve özgürlük sınırsız olamaz. Hakların ve özgürlüklerin sınırlandırılması, demokrasinin kendi iç dinamiğini ve etkinliğini sağlama ve toplumsal yaralar bakımından mümkündür. Ancak demokrasilerde bu sınırlamaların da mutlak bir sınırı vardır. Sınırlama hak ve özgürlüğü anlamsız ve göstermelik hale getiremez, hak ve özgürlükleri özünden zedeleyip onu ortadan kaldıracak bir ölçüye varamaz.[3]

Devlet bilgilerine erişim ve Bilgi edinme özgürlüğü ilişkisi

Hükûmetler; resmi bilgilere erişimin kısıtlanması, ulusal savunma, kamu düzeni, gizli bilgileri açıklama yasağı gibi düzenlemelerde doğrudan ya da dolayı olarak bilgi edinme özgürlüğünü kısıtlayabilmektedirler (Gboyega,1995: 136).

Türkiye'de 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile birlikte devlet memurlarının kamu görevleriyle ilgili olarak kitle haberleşme araçlarına bilgi vermeleri yasaktır. Bu durumlar bilgi edinme özgürlüğünü olumsuz etkilese de Türkiye'de bilgi edinme özgürlüğü kanunlara bağlıdır.[4]

Bilgi Edinme Özgürlüğü ve Yasası

Bilgi Edinme Hakkı/Özgürlüğü bireyleri yönetime dahil eden bir haktır. Bireylerin kendileriyle doğrudan ilgili olup olmaması, devlette veya kurum ve kuruluşlardaki merak ettikleri bilgiyi edinme hakkına sahiptirler. Diğer bir deyişle bilgi edinme özgürlüğü devlet ve kamu kurumları tarafından tutulan bilgilere erişim hakkı olarak da tanımlanır. Son yıllarda bu hak/özgürlük gelişmekte olan ülkelerin de içerisinde bulunduğu birçok ülke tarafından Freedom of Informatıon (FOI) Yasalarının kabul edilmesi ile tanınmaktadır.[5] Bu hak/özgürlük bireylerin bilgi ile ilişkisi sayesinde doğru ve bilinçli seçimler yapma yeteneğini geliştirir ve bireylerin yönetildikleri devlet tarafından kötü yönetim ve yolsuzluğa maruz kalmamaları için bireyleri bilinçli hale getirir. Ayrıca bu özgürlük hükûmetlerin şeffaflığı ve hesap verebilirliği noktasında bir ön koşul olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu özgürlük 2006 yılının Haziran ayındaki verilere göre yaklaşık 70 ülkedeki devlet kurumları tarafından tutulan, bilgi ve belgeleri uygulayan bilgi özgürlüğü yasasına sahiptir. Ayrıca bu ülkelerin 19'unda bilgi özgürlüğü mevzuatı özel kurumlara da uygulanmaktadır.[6]

1958 yılında Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) bilgi edinme özgürlüğünün (FOI) insan hakkı olduğu üzerinde hemfikir olmuştur, böylece bu insan hakkının tesis edilmesi üzerine bir adım atılmıştır. Bu adım sonrasında oluşturulan taslak beyanname 1960 yılında gözden geçirilmesi için genel kurula iletilmiştir. Dünya ülkeleri bu özgürlük üzerinde hemfikir olsalar da bilgi edinme özgürlüğünün temininin ülkelerce farklı kavramlara ve yorumlara yol açtığını açık bir şekilde ifade etmişlerdir.[7]

Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası her ne kadar 1966 yılında ABD’de yürürlüğe girse de bundan önce de bu konuda ABD’de büyük tartışmalar olmuş ve gündemi meşgul etmiştir.[8] 6 Eylül 1966 tarihinde Lyndon B. Johnson'ın 36. ABD Başkanı olarak imzaladığı bilgi edinme özgürlüğü yasası (FOIA) ABD tarihindeki en kapsamlı bilgi erişim yasası olarak yürürlüğe girmiştir. Başkan Johnson bu konudaki isteksizliğini normal uygulamada olan bir yasa tasarısının imzalama törenine dahi katılmayarak göstermiş bulunmaktaydı. Başkan Johnson bu konudaki fikirlerini şöyle ifade etmekteydi:

"Ulusal güvenlik her zaman halkın bilgi edinme hakkından önce gelecektir."

Bu yasa 6 Eylül 1966 yılında yürürlüğe girerek ABD'nin bağımsızlık bildirgesine ek olarak ABD hukukunu geliştirmek adına büyük bir adım olarak görülmüş ve bu adımın atılmasıyla çeşitli gelişmeler özgürlük bildirgesinde ve anayasada zamanla kendini göstermiştir. Anayasada bu konudaki ilk değişiklik Toplanma ve Basın Özgürlüğü Yoluyla Bilgi Erişimi ve Alışverişi üzerine odaklanarak bu politikanın önemini arttırmış bulunmaktaydı. ABD Hükümeti’nin halkına hesap verebilirliğinin artırılması ve halkın hükûmetin ne yaptığını bilmesi adına bu yasa ABD halkı için son derece önemli bir yasa sayılmaktadır.[9]

Bağlantısızlar Hareketi ve NWICO

1970'lere gelindiğinde ise odaklanılan bilgiler temel olarak haberdir. Serbest uluslararası haber akışı dengesizlik göstermekte ve uluslararası haber ajansları eşitsiz bir şekilde kuzeyi güneyden daha çok haber ediyordu. Soğuk Savaş Dönemi'nin üçüncü tarafı olan Bağlantısızlar hareketindeki ülkelerin de liderliğinde Yeni Dünya Bilgi ve İletişim Düzeni (NWICO) önerildi. Öneri üzerine bu kavram dünyanın yeni ekonomik düzen kavramı ile doğrudan ilişkili hale gelmiş bulunmaktaydı. Yine Bağlantısızlar hareketindeki ülkelerin liderliğinde önerilen bu kavram hem pratik hem de normatif değerler içermekteydi.

Bu hareketi 1970'lerin sonuna doğru sonuç verdi. 1978'de UNESCO tarafından kabul edilen kitle medya bildirgesinin yayınlanmasına yol açtı. Normatif unsurların bu şekilde yerine getirilmesinin ardından pratik unsurlar adına da yine UNESCO himayesinde Uluslararası Geliştirme Programı oluşturuldu.

Normatif unsurlar uluslararası haber raporlarının içeriğine ilişkin temel kurallar ve dünyada uluslararası bir şekilde dağıtılmış haberler için büyük oranda devlet sorumluğu istemekteydi. Kritik kısmı ise iki savaş yaşayan dünyada gelişmekte olan ülkeler için kendilerinin içişlerindeki haber ajanslarının güçlendirilmesini içermesiydi.

Teknoloji ve Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası aslında genellikle bilgi edinme özgürlüğü yasası aracılığıyla talep edilen bilgilerin daha kolay öğrenilmesi ve ulaşılmasına yol açtı. Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası 1966 yılında yürürlüğe girdiğinden itibaren hükûmet sadece kağıt belgeleri bu yasa çerçevesinde dikkate aldı. Bilgisayarlar ise bu yasa çerçevesinde o dönemin şartlarıyla dikkate alınmadı. Fakat teknolojinin hızla gelişmesi ile Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasasının üzerindeki teknolojik etki de giderek arttı.

Elektronik kayıt sorunları 1980 yılının ikinci yarısında endişe verici bir hale geldi. 1980'lerin sonunda elektronik bilgi konularının önemini belirtmek için Benton Vakfı, 1989 yılında Elektronik Kamu Bilgisi ve Halkın Bilme Hakkı başlıklı bir konferans düzenledi.

2. Dünya Savaşı zamanı Bilgi Edinme ve Gazeteciler

Bilgi Edinme Özgürlüğünün desteklendiği en önemli uluslararası kurum olan Birleşmiş Milletler (BM), kuruluşundan bu yana bu özgürlüğü sözleşmelerinde desteklemiş ve teşvik etmiştir. BM'nin amacı; dünya halklarının birbirleri hakkında daha çok bilgi edinmeleri ve ücretsiz bir şekilde bilgi alışverişi yaparak birbirlerini tanımalarını, sınırsız fırsatların ortaya çıkmasını ve uluslararası anlayışı teşvik etmenin kesin bir yolu olarak gördüğü bilgi edinme özgürlüğünü desteklemiştir.

2. Dünya Savaşı sırasında International Federation of Journalists'in çalışmaları, Allies of Free Countries Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) tarafından İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleştirildi. Bu savaş, Federasyonu gazetecilik mesleği alanında bilgi alışverişi yapmaya, savaş esnasında ülkelerinden sürgün edilen meslektaşları için seyahat olanakları sağlamaya, devletlerin silahlı kuvvetlerindeki meslektaşlarıyla temas kurmaya ve dünyadaki tüm gazetecileri gazetecilik mesleği çerçevesinde profesyonel bağlarla bağlamak istemektedir. Bu isteklerini de uluslararası bir federasyon kurarak yapmak istemektedirler.[10]

Müttefik veya özgür ülkeleri Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) 1946 yılının Haziran ayında Kopenhag'da 21 ülkeden delegeleri uluslararası bir gazetecilik örgütü kurmak için oy kullandıkları bir toplantıda dağıtıldı. Ancak dağıtılan bu organizasyon Doğu Avrupa ülkelerindeki gazetecilerin eline geçtiğinde ortaya yeni bir organizasyon olan Uluslararası Gazetecilik Federasyonu (IFJ) çıktı. Bu organizasyon 1951 yılının Ekim ayında Fransa’nın başkenti Paris’te yeni profesyonel gazeteci ve üç Fransız sendika daveti üzerine kuruldu.[7]

İnsanların hayatında büyük bir öneme sahip olan özgürlük kavramı bilgi edinme alanında da kendine yer bulmuştur. Bilgi edinme özgürlüğü kavramı insanlara devlet, kamu veya kamu kuruluşlarındaki bilgi ve belgelere kendileriyle doğrudan ilgili olsun veya olmasın bu bilgi ve belgelere ulaşma hakkını vermiştir.[6] Bilgi edinme hakkı/özgürlüğü 20. yüzyıldan itibaren insanların ve devletlerin gündeminde daima yer bulmuştur.[6] Bu hak/özgürlük sadece zamanıyla kalmayıp yapılan girişimler sonucu günümüzdeki halini almıştır. Günümüzde bilginin en büyük silahlardan biri olduğunu düşündüğümüz zaman bu hakkın/özgürlüğün ne demek olduğunu daha iyi anlamaktayız. Sonuç olarak insanlık geçmişten günümüze kadar bu hak/özgürlük alanında da birçok girişimlerde bulunmuş ve bu girişimlerden büyük sonuçlar elde etmiştir.

Kaynakça

  1. ^ "What is the Freedom of Information Act?". ico.org.uk (İngilizce). 4 Nisan 2019. 20 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020. 
  2. ^ Andrew Puddephatt, Freedom of Expression, The essentials of Human Rights, Hodder Arnold, 2005, s. 128
  3. ^ "freedom of information" (PDF). 22 Eylül 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Ahmet Çelik ve Yaşar Tonta, Düşünce özgürlüğü, bilgi edinme özgürlüğü ve bilgi hizmetleri. Bilgi Edinme Özgürlüğü içinde (1-13). Ed. Yaşar Tonta ve Ahmet Çelik. Ankara: Türk Kütüphaneciler Derneği, 1996. http://yunus.hun.edu.tr/~tonta/yayinlar/beozgur.html 11 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ "Bilgi edinme özgürlüğü" (PDF). 22 Eylül 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Ahmet Çelik ve Yaşar Tonta, Düşünce özgürlüğü, bilgi edinme özgürlüğü ve bilgi hizmetleri. Bilgi Edinme Özgürlüğü içinde (1-13). Ed. Yaşar Tonta ve Ahmet Çelik. Ankara: Türk Kütüphaneciler Derneği, 1996. http://yunus.hun.edu.tr/~tonta/yayinlar/beozgur.html 11 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. ^ "About Freedom of Information (FOI) | United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization". www.unesco.org. 15 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Aralık 2020. 
  6. ^ a b c "Freedom of information", Wikipedia (İngilizce), 14 Aralık 2020, erişim tarihi: 17 Aralık 2020 
  7. ^ a b "OPEN MEETING LAWS AND LOCAL SCHOOL BOARDS (SUNSHINE, PUBLIC MEETINGS, FREEDOM OF INFORMATION) - ProQuest". search.proquest.com. 27 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Aralık 2020. 
  8. ^ "ProQuest Dissertations & Theses Database (PQDT)". Choice Reviews Online. 46 (01): 46-0008-46-0008. 1 Eylül 2008. doi:10.5860/choice.46-0008. ISSN 0009-4978. 
  9. ^ "Freedom of information : an appraisal of proposed legislation - ProQuest". search.proquest.com. 27 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Aralık 2020. 
  10. ^ "Freedom of Information Act (FOIA): Federal", Encyclopedia of Public Administration and Public Policy, Third Edition, Routledge, ss. 1-4, 14 Ağustos 2020, ISBN 978-1-4665-6936-2, erişim tarihi: 17 Aralık 2020