Makedon saldırısı, birlikleri bir ateşkes anlaşmasının ardından kuşatma altındaki isyancıları tahliye eden NATO ile bir açmaza neden oldu. Kriz, 2001 Makedonya savaşının dönüm noktası ve en tartışmalı olaylarından biri olarak kabul edilmektedir.
Olayın gelişmesi
12 Haziran 2001'de birkaç yüz kişiden oluşan bir NLA isyancı grubu, başkent Üsküp'ün sekiz kilometre ilerisinde bulunan ve etnik olarak karışık bir köy olan Aracinovo'nun kontrolünü ele geçirdi.[12] Aračinovo köyünü ele geçiren NLA güçlerinin komutanı Xhezair Shaqiri, birliklerinin 120 mm'lik havan toplarına sahip olduğunu söyledi ve Makedon ordusunun ülkenin kuzeyindeki NLA mevzilerine yönelik saldırılarını durdurmaması halinde 120 mm'lik havan toplarımızla polis karakolları, havaalanı, hükûmet binaları ve parlamentoda dahil olmak üzere elimden gelen her şeye saldırmaya başlayacağım açıklamasında bulundu.[12][13] Shaqiri’nin amacı, isyancıların temel taleplerini ülkenin anayasal geleceğine ilişkin görüşmelere dahil etmekti ancak bu talep hükûmet tarafından açıkça reddedildi.[13] Daha önce Makedonya hükûmet güçleri, MH-1 Operasyonu, Vaksince Operasyonu gibi başarılı operasyonlarla bir dizi köyü geri aldı ve Slupčane yakınlarındaki bölgenin kontrolü için savaşmaktalardı, burada yavaş kazanımlar elde ettiler, bu durum köylerde güvenlik güçlerini birden fazla kez operasyonlarını durdurmaya zorlayan binlerce sivilin varlığı nedeniyle karmaşık bir hal aldı.[14][15][16][17]
Aracinovo'nun ele geçirilmesi, birçoğu kuzeye komşu Kosova'ya kaçan bölge sakinlerinin daha fazla göç etmesine neden oldu. Makedonya Hükûmeti, NLA'nın ültimatomuna resmi bir yanıt vermedi, ancak raporlara göre kilit tesislerin etrafındaki güvenliği artırdı.[12]
Aracinovo krizi, Makedonya hükûmeti üzerinde, NATO ve Avrupa Birliği'nin çatışmaya siyasi bir çözüm bulunması yönündeki diplomatik baskısını daha da artırdı.[18] Aračinovo krizinin çektiği ilgi o kadar büyüktü ki, NATO Genel Sekreteri George Robertson ve Avrupa Birliği güvenlik şefi Javier Solana çatışmaya siyasî bir çözüm bulunması yönündeki çabaları desteklemek için Makedonya'yı ziyaret etti.[19] Kriz aynı zamanda çatışmanın çözümüne yönelik yaklaşım konusunda hükûmet içindeki bölünmeyi de derinleştirdi. Başbakan Lubço Georgievski ve İçişleri Bakanı, Mart ve Mayıs 2001'deki başarılı saldırıların devamından yanayken, Cumhurbaşkanı Boris Traykovski ise siyasî bir çözüm için bastırmaktaydı.[18]
Solana ile görüşmesi sırasında Cumhurbaşkanı Trajkovski, Aracinovo krizini siyasî diyalog yoluyla çözme sözü verdi. Ancak, "Krizin Çözümü için Koordinasyon Organı" ve "Üsküp Şehri Savunma Komutanlığı" ile yapılan birkaç toplantının ardından, 18 Haziran'da Aračinovo'daki NLA güçlerini ezmek için askeri bir operasyon yürütülmesine karar verildi. Askerî plan, General Pande Petrovski tarafından hazırlandı. Plana göre operasyon Ordunun topçu ve hava desteği vermesiyle, polis ve piyade birlikleri tarafından yürütülecekti. NATO'nun Makedonya'daki temsilcileri bu karardan haberdar edilmedi.[20]
Operasyon
Makedon güvenlik güçleri tarafından yapılacak operasyon 21 Haziran günü sabah saat 4:30'da ordunun top ateşleriyle başlamıştır. Makedon ordusu en ağır ateş gücünden oluşan helikopter ve savaş gemilerini köydeki hedeflere saldırması için kullanmıştır. Akşam karanlığında, İçişleri Bakanlığı'nın 6. müfrezesi ve Özel Polis birimi "Tiger", komşu Singelich banliyösü yönünden bir saldırı başlatmıştır. Bu saldırı Brnjarci yönünden bir tank müfrezesinin saldırısıyla koordine edilmiş ve böylece Aracinovo'nun kuzeyden bağlantısı kesilmiştir. Kuzey tarafında yaşan ilk çatışmalardan sonra güvenlik güçleri yavaş yavaş köy mezarlıklarına yaklaşmış ve isyancılar yeni cami çevresindeki mevzilerini güçlendirdirmiştir. Aracinovo operasyonunu komuta eden General Pande Petrovski'ye göre, ARM'nin elinde yaklaşık 20.000 askerden oluşan birkaç zırhlı tabur, 54 tank, 120-130 havan topu, Mi-24 helikopterleri ve NLA'yı etkili bir savaş gücü olarak yok etmek için yeterli miktarda mühimmat vardı. Savaş üç gün sürmüş ve Makedon raporlarında köyün üçte ikisinin ele geçirildiği iddia edilmiştir. Ancak yerel köylüler Makedon Ordusunun hiç ilerlemediğini ve köye giremediğini iddia etmiştir. Batılı raporlar da Makedon iddialarını sorgulamış ve Makedon Saldırısının başarısızlıkla sonuçlandığını ileri sürmüştür. Makedon basını, NATO'nun Makedon ordusunun kasabaya saldırmasından dolayı NLA isyancılarını kurtarmak için ateşkese aracılık ettiğini iddia etmiştir. Ancak bu iddialara daha sonra Batılı raporlar tarafından itiraz edilmiş ve NLA'yı kasabadan çıkarmak işin ateşkes isteyenin Makedon hükûmeti olduğunu iddia etmişlerdir.[2][4][6][7][8][9][10][11][20][21][22]
NLA'nın elinde bulunan mevzilerin doğu kısmına yönelik yapılan saldırılarda, özellikle Bel Kamen tarafında güçlü direniş nedeniyle daha da yavaş ilerlenmiştir. Bel Kamen ancak güneyden saldırıya destek için takviye birlikler gönderildiğinde polisin eline geçmiştir. İsyancılar, ekipmanlarının çoğunu geride bırakarak Bel Kamen'den geri çekilmiştir. Köyün batısındaki 354 rakımlı tepe de ilk gün ele geçirilerek güvenlik güçlerinin köye girmesinin önü açılmıştır. Operasyonun ilk gününün sonunda Makedon polisi köye kuzeyden ve batıdan girmeyi başarmış, ancak UGK mevzilerinin güçlü direnişi nedeniyle çok yavaş ilerlemiştir. Doğuda ve güneyde polis geçici olarak köyün girişinde mevzi kurmuştur.[20][23]
İkinci günde Makedon birlikleri NLA'nın elindeki Aracinovo'yu ağır bir topçu ateşine tutmaya devam etmiştir. İkinci gün operasyonları Sukhoi Su-25 keşif uçuşlarıyla başlamış, bunu topçu, tank ve helikopter taarruzları izlemiştir. Orduya ait Mi-24 helikopterleri köyün üzerine çullanarak NLA'nın Makedonya'nın başkentini ve havaalanını bombalamakla tehdit ettiği bölgeye defalarca ateş açmıştır. Havan ateşiyle desteklenen polis, doğu tarafından köye piyade saldırıları düzenlemiş ve merkeze doğru küçük ilerlemeler kaydetmiştir. Batı tarafından polis yeni camiye kadar ilerlemiş ve köyün sadece merkezi UGK'nın elinde kalmıştır. Makedonya ordu sözcüsü, piyadelerin savaşın ikinci gününde büyük bir taarruzun parçası olarak köyün üçte birini geri aldığını söylemiştir. İkinci gün isyancılar şiddetli bir direniş göstermiştir. NLA direnişi, Makedon güvenlik güçlerinin saldırısının üçüncü gününde Brnjarci mezarlığında üç polis mensubunun çatışmada öldürülmesiyle doruğa ulaşmıştır. Özel polis birimi "Tiger "ın bir üyesi de 28 Haziran'da aldığı yaralar nedeniyle ölmüştür. Resmi olarak açıklanmamış olsa da dost ateşinden şüphelenilmektedir. Aynı birliğin komutanı Stojance Angelov köyün merkezine sızma girişimi sırasında ağır yaralanmıştır. Ancak kayıplara rağmen güvenlik güçleri operasyonlara devam etmiştir.[20][23][24][25][26][27][28]
Makedon güvenlik güçleri, ateşkes için yapılan uluslararası baskılara rağmen etnik Arnavut isyancılara yönelik saldırılarını üçüncü gün de sürdürmüştür. Bir hükümet sözcüsü isyancıların dört ya da beş gün içinde yenilgiye uğratılacağından emin olduğunu açıklamıştır. Çatışmanın üçüncü gününde polis köyün üçte ikisini kontrol ettiğini iddia etmiş ve ciddi bir direnişle karşılaşılan köy merkezine saldırıldığını söylemiştir. Köy merkezine doğru ilerlerken, güvenlik güçleri her yeni NLA noktasını önce top ve tank mermileriyle bombalamış ve daha sonra polisi göndermiştir. Bu taktik, istihbarat kaynaklarına göre sadece sınırlı miktarda erzağa sahip olan isyancıları tüketmek için tasarlanmıştı. Savaşın dördüncü gününde Cumhurbaşkanı Trajkovski güvenlik güçlerine tüm operasyonları derhal durdurmaları yönünde emir vermiştir.[20][26]
Operasyonun durdurulması
Operasyondan sorumlu olan General Pande Petrovski, 25 Haziran'da sabah saat 9:00'da Başkan tarafından çağrılmış ve operasyonun durdurulması yönünde emir verilmiştir. Ancak Petrovski, saldırının devam etmesini emretmiştir. 12:45'te başkan general Petrovski'yi tekrar aramış ve şöyle demiştir: “General, saat 13:00'e kadar Aracinovo'daki tüm faaliyetlerinizin durdurulmasını istiyorum ve NATO elçileriyle görüşmek üzere "Belvi" oteline gideceksiniz. Sakın havacılığı kullanmaya kalkmayın, oyun oynamayın, konunun ne olduğunu zaten açıkladım!”.[20]
Petrovski güvenlik güçlerine askeri faaliyetlerin durdurulması emrini vermiş ve televizyon ekipleri, yabancı diplomatlar, hükümet temsilcileri ve Cumhurbaşkanı kabinesinin temsilcileriyle karşılaştığı "Belvi" oteline yönelmiştir. Kendisine, “herkesin saat 16:00'da Javier Solana'nın gelmesini bekledikleri” yönünde bilgi verilmiştir.[20]
Aynı gün AB'nin üst düzey dış politika yetkilisi Javier Solana ile yapılan görüşmede Makedon hükûmeti Aračinovo'daki askeri faaliyetlerini tamamen durdurmayı ve NLA isyancılarının kuşatılmış köyü terk etmesine izin vermeyi kabul etmiştir. Cumhurbaşkanı Boris Trajkovski ve Javier Solana arasındaki görüşmelerin ardından Makedon hükûmeti Aračinovo'da NLA'ya karşı yürüttüğü saldırıya son verdiğini resmen açıklamıştır.[29][30][31]
İsyancıların tahliye edilmesinin, 101. Hava İndirme Tümenine bağlı ABD askerlerinin lojistik desteğiyle gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştır. Tahliye sırasında isyancıların silahlarını, ölü ve yaralılarını yanlarında götürecekleri de hükûmet tarafından kabul edilmiştir. Tahliyenin lojistik detayları ABD'nin Balkanlar özel temsilcisi Peter Feith tarafından organize edilmiştir. Tahliye saat 17:00'de başlamış ve Üsküp Uluslararası Havaalanı'ndaki Able Sentry Kampı'nda bulunan Kosova'daki KFOR bünyesindeki Amerikan birliğinden ABD Ordusu personeli tarafından gerçekleştirilmiştir. NLA isyancılarının tahliyesi ile görevlendirilen ABD askerleri Makedonya'yı geçerek köyde bulunan tüm NLA üyelerini yanlarına alarak köye girmiştir. Ancak tahliye güzergâhına doğru ilerlerken, tahliyeyi protesto eden etnik Makedon sivil gruplar tarafından yerleştirilen barikatlara rastlamışlardır. Hükûmet sivillerle konuşmak üzere temsilciler gönderdikten sonra, siviller barikatları kaldırmayı ve konvoyun planlandığı gibi ilerlemesine izin vermeyi kabul etmiştir. Konvoy, isyancıları NLA kontrolündeki Nikuştak köyüne taşımıştır. Ertesi gün Makedon birlikleri Aracinovo'ya girmiş ve başkente yönelik stratejik tehdit ortadan kalkmıştır.[29][32][33]