1970 Irak-Kürt Özerklik Anlaşması, Irak-Kürt barış görüşmeleri veya 1970 Barış Anlaşması, Irak hükûmeti ve Kürtlerin 11 Mart 1970'te[1]Birinci Irak-Kürt Savaşı'nın ardından, nüfus sayımıyla Kürt çoğunluğuna sahip olduğu belirlenen üç Kürt vilayetinden ve diğer komşu ilçelerden oluşan bir Özerk Bölge oluşturulması içindi. Plan aynı zamanda Kürtlerin hükûmet organlarında temsil edilmesini de sağlıyordu.[2] Zamanına göre, uzun süredir devam eden Irak-Kürt çatışmasını çözmeye yönelik en ciddi girişimdi.
Buna rağmen Irak hükûmeti aynı dönemde petrol zengini Kerkük ve Hanekin bölgelerinde bir Araplaştırma programı başlattı.[3] Sonunda, Kürt özerkliğine yönelik barış planı başarısız oldu ve 1974'te İkinci Irak-Kürt Savaşı'na yeniden patlak verdi ve böylece Kürt-Irak çatışmasını tırmandırdı.
AnlaÅŸma
Kürtçe, çoğunluğu Kürt olan bölgelerde Arapçanın yanı sıra resmi dil olacaktır; ve bu bölgelerde eğitim dili olacak ve tüm Irak'ta ikinci dil olarak öğretilecek.
Kürtler, kabine ve ordudaki üst düzey ve hassas görevler de dahil olmak üzere hükûmete tam olarak katılacak.
Kürtçe eğitim ve kültür güçlendirilecektir.
Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerdeki tüm memurlar Kürt olacak veya en azından Kürtçe konuşacaktır.
Kürtler kendi öğrenci, gençlik, kadın ve öğretmen örgütlerini kurmakta özgür olacaklardır.
Kürdistan'ın kalkınması için kaynak ayrılacak.
Şehit aileleri ile yoksulluk, işsizlik veya evsiz kalanlara aylık ve yardım sağlanacaktır.
Kürtler ve Araplar eski yerleşim yerlerine iade edilecek.
Tarım Reformu hayata geçirilecek.
Anayasa, "Irak halkı Arap uyruğu ve Kürt uyruğu olmak üzere iki ulustan oluşur" şeklinde değiştirilecek.
Yayın istasyonu ve ağır silahlar Hükûmete iade edilecek.
Başkan yardımcılarından biri Kürt olacak.
Valilikler (İller) Kanunu bu beyannamenin özüne uygun olarak değiştirilecektir.
Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerin kendi kendini yöneten bir birim olarak birleştirilmesi.
Kürt halkı, Irak'taki nüfusu ile orantılı olarak yasama gücünü paylaşacaktır.[4]
Uygulama
Tarık Aziz geçmişe dönük olarak "11 Mart Manifestosu'nu açıkladığımızda samimiydik. Propaganda değildi." Molla Mustafa Barzani bunu gerçek olamayacak kadar iyi gördü, ancak yine de Kürt topluluklarının baskısı nedeniyle imzaladı.[5]
İmzalandıktan sonraki bir ay içinde çoğu madde hayata geçirildi ve Aralık ayına kadar Molla Mustafa Barzani özerklik konusunda iyimserdi, ancak yılın sonunda Baas partisinin sadece zaman kazanmak için oynadığı ortaya çıktı, çünkü oğluna karşı bir suikast girişimi vardı. Tartışmalı bölgeler için nüfus sayımı iki kez ertelendi ve 1973'te anlaşma çöktü.[6]