Zorunlu izin, bir işverenin veya bir şirketin geçici bir süreliğine şirketin ya da ekonomik sistemin doğuracağı zorunlu nedenlerden ötürü çalışanlarının tamamını ya da bir kısmını izine çıkarması durumudur. Bu istemsiz zorunlu izinler kısa veya uzun süreli olabilir.
Türkiye'deki uygulama
Yıllık Ücretli izin yönetmeliğinin 10. maddesine göre, işveren belli dönemlerde çalışanları toplu ya da kısmi olarak izine çıkarabilir.[1] Türkiye'deki ilgili yasada bu tip toplu ve zorunlu izinlerin ücretli ya da ücretsiz olarak iş verenin ya da çalışanın tek taraflı olarak karar verebileceğine dair bir hüküm yoktur.[2] Çalışan ve işveren arasında yapılan iş sözleşmelerinde veya işyerlerinde yapılan toplu iş sözleşmelerinde ücretsiz izinle ilgili bir düzenleme yapılmış ise bu düzenlemeye uygun olarak ücretsiz izin hakkı kullanabileceklerdir. Eğer bu yönde bir karşılıklı anlaşma ile belirlenen düzenleme önceden yapılmamışsa, ücretsiz izin ancak işveren ve çalışanın karşılıklı olarak anlaşmasıyla uygulanabilir.[3]
Koronavirüs salgını 2020
İş Kanunu’nda salgın ya da bulaşıcı hastalıklara ilişkin özel ve net bir düzenleme olmamsına rağmen, işveren işçinin sağlığının tehlikeye atılacağını ve iş yerinin virüsten dolayı zarar göreceğini düşünüyorsa çalışanlarına ücretsiz izin verebilir. Kanunda salgına ilişkin ücretsiz izin açık bir şekilde düzenlenmese de İş Kanunu’nun 24. ve 25. maddelerinin (III) numaralı bendinde yer alan zorlayıcı sebep ibaresinden salgını, bulaşıcı hastalıkları, doğal afetleri kapsadığı anlaşılabilir. Nitekim zorlayıcı sebep, Yargıtayca mücbir sebep olarak tespit edilmiştir. Bu kapsamda Yargıtay Kararına bakıldığında işveren virüsü mücbir sebep sayarak çalışanına ücretsiz izin verebilecektir.[4]
Kaynakça