Tüketim oranını koruyabilecek bir ölçekte üretilemeyen, yeniden oluşturulamayan veya yeniden kullanılamayan doğal kaynaklaryenilenemeyen kaynak (sürdürülebilir olmayan kaynak) olarak kabul edilir. Bu kaynaklar genellikle sabit miktardadır ve doğanın yeniden oluşturabileceğinden çok daha hızlı tüketilir.
Elde edilmesinden kâr sağlanan varlıklara kaynak denir. Ekonomik (parasal) değer, kaynağın azlığına ve kaynağa olan talebe bağlıdır ve ekonomiyi ilgilendiren bir konudur. Kaynağın faydası hem kullanışlılığına hem de ekonomik maliyeti ile enerji maliyetine (bulunduğu yerden çıkarılıp kullanıma sunulma bedeline) bağlıdır. Örneğin, bir rezervden petrol çıkarmak için gereken Enerji yatırımı, bu rezervin sağlayacağı enerjiden daha fazla ise, burası bir "kaynak" olarak kabul edilemez. Yenilenemeyen kaynaklardan bazıları şunlardır: petrol, madenler, metaller, doğal gaz ve yer altı suyu (yeniden dolmayan kapalı akiferler).
Kaynak kullanımı konusunda sorumluluk büyük bir tartışma konusu. Şirketler çok iyimser tahminlerde bulunurken çevreci gruplar ve bilim insanları durum hakkında daha kötümser tahminlerde bulunuyor. Hidrokarbon rezervleri bu anlaşmazlığın en bariz olduğu konudur: Bu konuda şirketler bilinen tüm rezervlere bulmayı umdukları rezervleri de ekleyerek kaynakları çok gösterirken, çevreciler hidrokarbon kaynaklarını arama ve bunları çıkartmanın giderek artan maliyetini, tüketilen her dört varil kaynak için sadece bir varil yeni kaynak bulunmasını, yükselen enerji (termodinamik) maliyetini de hesaba katıyorlar; bunların hesaba katılması yeni bulunan kaynakların kullanım değerini düşürüyor.