Gök bilimci Jerry R. Ehman kaydedilen verileri gözden geçirirken birkaç gün sonra bu anormalliği keşfetti. Sonuçtan o kadar etkilendi ki, bilgisayar çıktısında sinyalin yoğunluk değerini ("6EQUJ5") daire içine aldı ve yanına "Wow!" (İngilizce hayret ünlemi, "vay be!") yorumunu yazdı, böylece olayın yaygın olarak kullanılan ismi ortaya çıktı.[1]
Tüm sinyal dizisi Big Ear'ın gözlemleyebildiği 72 saniyelik süre boyunca devam etti, fakat Ehman ve diğerleri tarafından daha sonra yapılan birçok girişime rağmen o zamandan beri bir daha tespit edilemedi. Emisyonun kaynağına dair doğal ve insan yapımı kaynaklar dahil olmak üzere çeşitli hipotezler öne sürülmüş, fakat bunların hiçbiri sinyali yeterince açıklayamamıştır.
Teknik ayrıntılar
Daire içine alınan "6EQUJ5" kodu, sinyalin yoğunluk değişimini göstermektedir. Boşluk 0 ila 0,999 arası yoğunluğu, 1 ila 9 rakamları kendilerine karşılık gelen 1,000 - 9,999 arası yoğunlukları, harflerse bunun üzerindeki yoğunlukları (A=10,000-10,999, B=11,000-11,999, vs.) göstermektedir. "U" değeri, bu teleskopla tespit edilen en yüksek yoğunluktur (30,000-30,999 arası). Buradaki "yoğunluk", bir birimi değil, sinyal/parazit oranını verir. Parazit, belli bir bantta geçen birkaç dakika içinde tespit edilen miktarın ortalaması olarak ölçülür.
Sinyalin bant genişliği 10 kHz'in altındadır (çıktıdaki her sütun 10 kHz genişliğinde bir kanala tekabül etmekte olup, sinyal sadece tek bir sütunda görülmektedir). Frekans olarak 1420,356 MHz (J. D. Kraus) ve 1420,456 MHz (J. R. Ehman) değerleri öne sürülmüştür. Bu değerlerin her ikisi de 1420,405 MHz'deki hidrojen hattına yakındır. İki eşlek konsayısı öne sürülmüştür:
Sağ açıklık = 19s22d22s ± 5s
Sağ açıklık = 19s25d12s ± 5s Dik açıklık (her iki konsayı için) = -27°03´ ± 20´ (tarih başı B1950.0).
Gökyüzünün bu yöresi, Yay Takımyıldızı'nda, 5. kadirden yıldız Chi-1 Sagittarii'nin yaklaşık 2,5 derece güneyinde yer alır.
Big Ear teleskopu sabitti ve gökyüzünü taramak için dünyanın ekseni etrafındaki dönüşünü kullanıyordu. Dünyanın dönüş hızında, Big Ear'ın gözlem penceresinin genişliği dikkate alındığında, teleskop gökyüzündeki belli bir noktayı tam olarak 72 saniye boyunca tarayabilmekteydi. Bu nedenle bir dünyadışı sinyalin 72 saniye sürmesi beklenirdi, sinyal ilk 36 saniye boyunca güçlenmeli, daha sonra zayıflamalıydı - bu süreler, Wow! sinyalinin süresiyle tamamen örtüşür.
Dolayısıyla, Wow! sinyalinin gerek uzunluğu, gerekse süresi, dünyadışı bir kaynağa işaret etmektedir.
Sinyali tekrar bulmak için yapılan aramalar
Big Ear teleskopu, gökyüzünü iki antenle taramaktaydı. Devamlılığı olan bir sinyalin 3 dakika sonra ikinci kez tespit edilmesi gerekirdi. Wow! sinyali ise sadece bir kez tespit edilmiştir. Ehman, bir ay sonra sinyali tekrar yakalamak için çalışmış, ancak başarılı olamamıştır.
1987 ve 1989'da Robert Gray Oak Ridge Rasathanesi'nde sinyali araştırmış, ancak bulamamıştır. Gray, sinyali aramak için 1995 ve 1996'da Big Ear'dan çok daha güçlü olan Very Large Array'i de kullanmış ve yine başarılı olamamıştır. Gray, son olarak 1999'da Tasmanya Üniversitesi'nin 26 metrelik radyoteleskopuyla araştırma yapmıştır. Gökyüzünün o yöresinde 14'er saatlik altı gözlem yapılmış, ancak Wow sinyaline benzer bir şey görülmemiştir.
Sinyalin kaynağı
Wow!'un daha zayıf bir sinyalin yıldızlararası titremesi sonucu güçlenmiş hali olduğu - yıldızların ışıklarının titreşmesi benzeri - öne sürülmüştür. Bu sav, sinyalin yapay bir kaynaktan gelme ihtimalini ortadan kaldırmaz. Ancak Very Large Array gibi güçlü bir teleskop sistemi bile sinyali tespit edememiştir. Ayrıca, Very Large Array'in tespit edemediği bir sinyali, yıldızlararası titreşim nedeniyle Big Ear'ın tespit edebilme ihtimali düşüktür.
Diğer bir sav, sinyalin bir tür yıldızlararası döner fenerden kaynaklandığı veya frekansının sürekli değiştiğidir.
Ehman, sinyalin dünyadışı kökenli olduğu konusunda şüphelerini dile getirmiştir: "50 kere baktığımıza göre onu bir kez daha görebilmeliydik. Bana öyle geliyor ki, bu, dünyadan kaynaklanan bir sinyalin uzayda bir enkaz parçası tarafından geri yansıtılmış haliydi."
Ancak daha sonra Ehman bu şüpheci tutumunu değiştirmiştir. Nitekim araştırmalar dünya kaynaklı bir sinyalin uzaydan geri yansıma ihtimalinin düşüklüğüne işaret etmektedir. Zira 72 saniye süren böyle bir sinyali açıklamak için, uzaydaki yansıtıcının pek de gerçekçi olmayan bazı özelliklere sahip olması gerekecektir. Ayrıca 1420 MHz frekansı, dünyadaki telsiz vericileri için yasak bölgedir. Ehman, yakın zamandaki yazılarında "az miktarda veriden büyük sonuçlar çıkarmamak gerektiğini" belirtmiştir.
Bu konuda yıllar sonra ortaya atılan bir diğer iddia ise, amatör ses meraklıları tarafından yapılan çalışmalarda "wow" sinyal kaydının orijinal ses hızı yüksek hızlarda tekrar oynatıldığında ve dalga boyutundaki gürültüler en aza indirgendiğinde ortaya çıkan sonucun bir polis telsizi anonsuna ait olduğu ve kaynağının bir insan sesi içerdiğidir.