Tedavinin, önlenebilir, hastaya belirgin veya belli olmayan zararlar veren yan etkilerinetıbbi hata denir. Tıbbi hata, hastalığın, sakatlığın, sendromun, davranışın, enfeksiyonun veya diğer hastalık durumlarının, eksik veya yanlış tanı ya da tedavilerini kapsar. Dünya çapında 1990 yılında 94,000 insan, 2013 yılında 142,000 insan tedavinin yan etkileri yüzünden ölmüştür.[1]
Tanımlar
Tıpta "hata" kelimesi, hastalara zarar veren tüm durumlar için kullanılan bir etiket halini almıştır. Tıbbi hatalar genellikle, sağlık uygulamalarındaki insan hataları olarak tanımlanır.[2] Tıbbi hata veya insan hatası olarak tanımlanabilir, tıpta bu terim için kullanılan tanımlardan birinde "sağlık kuruluşu tedavi için uygunsuz bir yol seçtiğinde ya da uygun bir tedavinin uygulamasının yanlış bir şekilde yapıldığında meydana gelir" yazmaktadır. Tanımlar tartışma konusu olmaktadır. Örneğin, Bir yoğun bakım ünitesindeki doktorların el hijyeni uyumu çalışmaları %19 ila %85 arasında değişmektedir.[3] Ölümler, tedavi sağlayıcılarının el hijyeni hakkında bilinen güvenlik standartlarına riayet etmemeleri nedeniyle doğru bir yöntemi yanlış uygulamaları sonucu oluşan masum görünen hatalar ya da kazalarla birlikte meydana gelen enfeksiyonlardan kaynaklanmaktadır. Bu vakalarda en azından ihmalkarlık olmasa bile özensizlik vardır, fakat tıptaki masum kazalar ve bu gibi tedaviler hata kelimesi altında toplanmıştır.
Tıpta hatanın küçükten büyüğe birçok tipi vardır,[4] ve nedensellik genellikle kötü belirlenir.[5]
Tıbbi hataların sınıflandırmak için birçok taksonomi vardır.[6]
Etki
Dünya çapında tıbbi tedavinin yan etkilerinden dolayı ölen insan sayısı 1990 yılında 94,000 kişi iken 2013 yılında 142,000 kişi olmuştur.[1]
2000 yılında Tıp Enstitüsünün raporuna göre ABD'de tıbbi hatalar yüzünden her yıl tahminen 44,000 ila 98,000 kişi önlenebilir nedenlerle ölmüş ve 1,000,000 kişi de ciddi şekilde yaralanmıştır.[7][8][9] Birleşik Krallıkta, 2000 yılındaki bir çalışmada her yıl 850,000 civarında tıbbi hata meydana geldiği ve 2 milyar pounddan fazla ek maliyet getirdiği görülmüştür.[10]
Bazı araştırmacılar Tıp Enstitüsünün çalışmasının doğruluğunu sorgulamışlardır, ölçüm hatalarının istatistiklere taşınmasını eleştirmişlerdir.[11] Eğer yeterli ve gerekli tedavi yapılabilseydi ölen hastaların %100'ü yaşayacaktı gibi bir çıkarımın hatalı bir varsayım olduğunu ve yapılan araştırmalarda önemli derecede öznellik olduğunu belirtmişlerdir.[12]Amerikan Tıp Birliği Dergisi'ndeki 2001 yılındaki bir çalışmada Amerikan Gazi İşleri Kurumu tıp merkezlerine kabaca her yıl adet hastanın başvurduğu tahmin ediilmiştir. ölen hastalardan birine en uygun tedavi ve bakım şartları sağlanmış olsa ve bilişsel sağlığı en iyi düzeyde tutulmuş olsa bile üç ay veya biraz daha fazla süre yaşamış olurdu.[12]
Tıp Enstitüsünün 2006 yılındaki takip çalışmalarında tıbbi hataların başında her yıl 1.5 milyon insanın etkilendiği ilaç hataları gelmiştir. Araştırmaya göre, hastanelerde her yıl 400,000 insanda, uzun vadeli bakım ortamlarında 800.000 insanda ve sağlık sigortası polikliniklerinde kabaca 530,000 insanda ilaca bağlı hasarlar meydana gelmektedir. Belirtilen raporda gözden kaçan tahminlerin olabileceği belirtilmiştir. Yalnız 2000 yılında, ilaca bağlı önlenebilir yaralanmalar yüzünden yapılan ekstra sağlık giderleri 887 milyon dolara yaklaşmıştır—ve çalışmada sadece klinik ziyaretçilerin bir alt kümesi olan sağlık sigortası alıcılarının bulunduğu vakalara bakılmıştır. Bu hesaplarda kayıp ücretler, verimlilik ve diğer harcamalar dikkate alınmamıştır.[13]
Hata sıklığını ölçme güçlükleri
Hastane yatışlarının %1'i taksir sonucu oluşan advers etkile nedeniyle olmaktadır.[14] Bu çalışmalar sadece hatalarıdan kısa bir süre sonra meydana gelen ölçülebilir yan etkilere yol açan durumları araştırmıştır, ancak hatalar büyük olasılıkla çok daha yaygındır. Bağımsız bir incelemede, Doktorların tedavi planları başvuran hastaların % 14'ünde iyileşme sağlayabileceğini düşündürmektedir; tedavinin faydalarının birçoğunun geçikmiş tezahürler sonucu olduğu düşünülmüştür.[15] Bir çalışma, ABD'deki yetişkinlerin önerilen tedavinin %55'ini aldıklarını ortaya koymuştur.[16] Aynı zamanda ikinci bir çalışmada ABD'deki tedavilerin %30'unun gereksiz olduğu öne sürülmüştür.[17] Örneğin, eğer bir doktor gereksiz bir mamografi isteyerek hata yaparsa, bu hata birinci çalışmada gözükmeyecektir[14] ve kısa zaman içinde hiçbir advers olay meydana gelmeyeceği için bu hata ikinci çalışmada da gözükmeyecektir,[15] çünkü sadece temel tedavi planları dikkate alınmaktadır. Bu hata ancak üçüncü bir çalışmada ortaya çıkabilir. Eğer bir doktor gereksiz bir tevi veya test önerirse, bu hata bu tür çalışmaların hiç birinde görünmeyecektir.
Vakalar
Tıbbi hatalar deneyimsiz hekimler ve hemşireler, yeni prosedürler, yaşlılık ve karmaşık veya acil bakım nedeniyle olabilir.[18] İletişim zayıflığı (tıbbi turistlerin sağlık çalışanlarıyla anlaşamaması gibi), yanlış belgelemeler, okunaksız el yazıları, hasta başına yertersiz hemşire ve birbirine yakın adlarla adlandırılmış ilaçlar bu duruma katkıda bulunur. Hastaların kendi yanlış kanılarından kaynaklanabilen uygunsuz davranışları da bu duruma katkıda bulunabilir. İnsan hataları, karmaşık sağlık sistemlerinde meydana gelen advers olayların yaklaşık yüzde 80'ini oluşturur. Tıbbi hataların büyük çoğunluğu hatalı sistemler ve yetersiz uygulamalar veya yetersiz uygulayıcılar ve kötü tasarlanmış süreçler sonucu ortaya çıkarlar.[19]
Sağlık karmaşıklığı
Karmaşık sağlık teknolojileri, güçlü ilaçlar, yoğun bakım ve uzun süreli hastanede kalış süreleri tıbbi hatalara katkıda bulunabilir.[kaynak belirtilmeli]
Sistem ve süreç tasarımı
2000 yılında, Tıp Enstitüsünün "Hata İnsandır" yayını, tıbbi hatalardaki sorunun sağlık çalışanlarının kötü olmasından dolayı değil iyi olması gereken fakat kötü olan tıbbi sistemler ile çalışmak durumunda kaldıkları için meydana geldiğini iddia etmektedir.[20]
Zayıf iletişim ve hekimler, hemşireler ve diğer bakım sağlayıcıların otoriteleri arasında belirsiz çizgiler olması bu faktörlere katkı sağlamaktadır.[21] Parçalı sistemlerde hastane içindeki bağlantısız raporlama sistemlerinin etkisiyle hastanın muayene sonuçlarının birden çok elden çıkması ve bunlar arasında koordinasyon olmaması hata oluşmasına neden olmaktadır.[22]
Yetkinlik, eğitim ve deneyim
Sağlık kuruluşlarının deneyim ve eğitim farklılıkları[21][23] ve tıbbi başarısızlıkların benimsenmesi tıbbi hataların sayısını, ciddiyetini ve tıbbi hata risklerini arttırır.[24][25] Eğitim hastanelerine yeni stajyer hekimler geldiğinde "Temmuz etkisi" de denen olay olur. 1979-2006 arasındaki veriler ile yapılan bir araştırmaya göre temmuz etkisi ilaç hatalarında bir artışa neden olmaktadır. (Temmuz etkisi, ABD ve Birleşik Krallık'ta eğitim ve araştırma hastanelerinde genelde temmuz ayında tıbbi hata sayısında artış olmaktadır. Bu hastanelere komşu diğer hastanelerde (eğitim araştırma olmayan hastaneler) gözlenmeyen bu durum un sorumlusu olarak, temmuz ayında hastaneye gelen yeni stajyer hekimlerin tedavideki izledikleri yol olarak gösterilmiştir.) [26][27]
insan faktörleri ve ergonomi
Tıpta sık karşılaşılan bilişsel hatalar 1970'lerin başlarında psikolog Amos Tversky ve Daniel Kahneman tarafından belirlenmiştir. How Doctors Think(Doktorlar Nasıl Düşünür) kitabının yazarı Jerome "Bilişsel tuzaklar denen mantığımızı bulandıran önyargılar vardır" demiştir. Örneğin, bir uygulayıcı karşılaştığı ilk hasta verisiyle teşhis koyabilir ve düşüncelerini bu yöne yoğunlaştırabilir. Kalıplaşmış düşünceler nedeniyle de tıbbi hatalar meydana gelebilir.[28]
Uyku yoksunluğu da tıbbi hatalara katkıda bulunan bir faktör olarak gösterilmiştir.[10] Bir çalışmada 24 saat boyunca uyanık olan tıbbi bir stajyerlerin, içinde yaralanmaların ve ölümlerin bulunduğu çift veya üç haneli sayılarda önlenebilir tıbbi hataların nedeni olduğu görülmüştür.[29] Vardiyalardan sonra araba kazalarının olma oranının %168 daha fazla olduğu ve 460% oranına yaklaştığı görülmüştür.[30] Uykusuz intörnlerin teorik ders sırasında ve hatta ameliyat sırasında bile uyukladıkları gözlenmiştir.[30] Laparaskopik operasyonlar sırasında meydana gelen yanlış uygulamaların gece vardiyaları nedeniyle olduğu düşünülmüştür.[10]
Sağlık çalışanlarında risk faktörlerinin başlıcaları, yorgunluk,[31][32][33] depresyon ve tükenmişlik gibi durumları da içerir.[34] Klinik ortamda risk faktörleri, çeşitli hastalar, düzene yabancılık, zaman baskısı ve artan hasta/hemşire kadrosu oranı olarak gösterilebilmektedir.[35] Yazılışı veya okunuşu birbirine benzeyen ilaçlar da risk oluşturmaktadırlar.[36]
Örnekler
Hatalar yanlış ya da geç kalınmış tanıları da içerebilir. Yapılan bazı hatalar şunlardır: hastalığa harşı yanlış ilaç yönetimi ya da ilacın yanlış yoldan verilmesi, birden fazla verilen ilaçların olumsuz etkileşimleri, yanlış alanda yapılan ameliyatlar, hastanın içinde cerrahi malzeme bırakmak, hastaya yanlış kan grubundan kan vermek, hasta veya hastalığı hakkında yanlış kayıtlar tutmak.
Tanı hataları
Büyük bir çalışmanın sonuçlarına göre, doktorların HIV testi yerine yanlışlıkla HTLV (yakından ilişkili virüs) testi istedikleri ve bazı hastalara HIV-negatif olduklarını söyledikleri ortaya çıkmıştır. Aynı çalışmada HTLV testlerinin 90%'dan fazlasının yanlışlıkla istendiği ortaya çıkmıştır[37] Bu çalışmaya göre doktor tanılarının yüzde 10 ila 15'inin yanlış tanı olduğu tahmin edilmektedir.[38]
Psikolojik bozukluklarda yanlış tanı
Akıl hastalıkları ile ilgili, dissosiyatif kimlik bozukluğu olanların genellikle üç veya daha fazla ayrı ruhsal bozukluk ya da önceki tedavi başarısızlıklarını içeren psikiyatrik geçmişleri vardır.[39] Bu durum dissosiyatif kimlik bozukluğundan şüphelenen bazı doktorların yanlış tanı yapmasına neden olabilir[39]
Kadınlarda cinsel istek arzusu kadın histerisi tanısı için kullanılır.[kaynak belirtilmeli]
Gıda ve gıda alerjileri hassasiyetleri risklerinin gözden kaçırılması anksiyete bozukluğu ve ortoreksi gibi yanlış tanılara neden olabilir.
Bipolar bozukluk çalışmalarındaki yanlış tanı sıklıkla major depresyon olduğu ortaya çıkmıştır. Klinisyenlerin erken tanılarda hastanın depresyonuna ve mevcut veya önceki hipomanik veya manik belirtilerine dikkat etmeleri gerekmektedir.[40]
Şizofrenide yanlış tanı da yaygın bir problemdir. Bu bozukluğun doğru tanısını almada hastaların uzun gecikmeler yaşayabilir.[41]
DSM- 5 alan denemelerinde "test-test tekrarı güvenilirliği" dahil aynı hastaya farklı klinisyenler bağımsız değerlendirmeler yapmıştır—Bu çalışma tanısal güvenilirlik çalışmasına yeni bir yaklaşımdır.[42]
En yaygın yanlış tanılar
2009'da yapılan bir analiz çalışmasında en yaygın yanlış tanılar şöyledir: enfeksiyon, neoplazma, kalp kası enfeksiyonu, akciğer embolisi ve kalp damar hastalıkları.[43] Bu bilgiler hekime göre değişkenlik göstermektedir.[44]
Yatan hasta ve ayakta tedavi
Ayakta tedavi yapan kuruluşlarda başta gelen tıbbi hata yanlış teşhistir. Ulusal Tıp Enstitüsünün 1999 yılı “Hata insandır” raporu ABD'de yılda 98,000 den fazla hastane hastasının önlenebilir tıbbi hatalar nedeniyle öldüğünü ortaya çıkarmıştır, hükümet ve özel sektör, yatan hasta güvenliği konusuna odaklanmışlardır.[45]
Bir hata oluştuktan sonra
Hatalar, hata yapan hekimler üzerinde kuvvetli olumsuz duygusal etkilere neden olmaktadırlar.[46][47][48][49]
Bu hataların izole olaylar olmadığını kabul etmek
Bazı doktorlar hataların genellikle kendileri açısından olumsuz sonuçlarının olmayacağını, çünkü bunlar izole hataların ve aslında sistem sorunlarını yansımaları yüzünden olduğunu düşünürler.[50] Bu kavram genellikle İsviçre peyniri modeli olarak adlandırılır.[51] Bu konsept, meydana gelen hataları önlemek adına klinisyenler ve hastalar için koruma katmanları kavramını içerir. Bu nedenle, Bir doktor ya da hemşire, küçük bir hata yapar (bir ilacın dozunun doktor tarailaç kartına yanlış yazılması) ve bu hata hastayı etkilemeden ortadan kaldırılır (eczacı ilaç kartını kontrol eder ve hatanın düzeltilmesini sağlar).[51] Bu tür mekanizmalar şunlardır: Pratik değişkenler (örneğin: Iv yoldan verilmeyen bir ilaç, klinisyenin hata yapmasını engellemek için iv yoldan verilemez anlamına gelen işaret ile donatılmıştır),[52] sistematik güvenlik işlemleri (Örneğin: Tüm hastalar Waterlow puanı değerlendirmesine sahip olmalıdır ve falls değerlendirmesi başvuruda tamamlanmalıdır),[52] eğitim programları / sürekli mesleki gelişim kursları.[52]
Bir yan etkinin meydana gelmesi için süreçlerde birçok bozukluğun olması gerekir.[53] Bunların yanında, hekimin dikkatini çekmek için yapılan rekabet de sık karşılaşılan hatalardandır.[54][55][56] Ancak, sistemi de çok fazla suçlamak yapıcı olmayabilir.[50]
Hataların ifşası
Birçok kültürel geleneklerinin bir parçası olan afedicilik, tıbbi hatalar ile başa çıkmada önemli olabilir.[57]
Kendi kendine açıklamak
Kendini affedememek hekimi sıkıntı döngüsüne sokar gelecekte başka hataların olma olasılığını arttırır.[58]
Ancak, Wu ve arkadaşları "...hataların sorumluluğunu alarak onlarla başa çıkabilenlerin uygulamalarda yapıcı değişiklikler yapama oranları daha fazladır ancak duygusal sıkıntı yaşamaya da daha yatkındırlar." görüşünü öne sürmüşlerdir[59] Bu hatalara maruz kalmayan ve tıbbi bakımın yardımcı olduğu çok daha fazla sayıda hastayı göz önünde bulundurmaya yardımcı olur.[60]
Hastalara açıklamak
Gallagher ve arkadaşlarına göre, hataya maruz kalmış hastalar "neler yaşandığını, hatanın nasıl meydana geldiğini, hatanın zararlarının nasıl azaltılabileceğini ve bu hatanın nüksünün nasıl engellenebileceğini" öğrenmek isterler[61] Rosemary Gibson'un vr Janardan Prasad Singh'in 2003'te hastalar ve yakınlarıyla yaptığı mülâkatın kitabında, tıbbi hatalarla maruz kalmış insanların bir "sessizlik duvarıyla" karşı karşıya kaldıkları ve gördükleri zarar hakkında "bildirim istedikleri" yazmaktadır.[62] Dürüstçe, "şifa sadece hastalar ve yakınları ile ilgili değil doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları ile de ilgilidir." İfşa etmek konusunda ayrıntılı öneriler de bulunmaktadır.[63]
Toronto Üniversitesinden Wendy Levinson'un 2005 yılında yaptığı bir çalışma, cerahların açıklama konuşmalarında sadece %57'sinin tıbbi hatalar için "hata" ("error" veya "mistake") terimini kullandıkları ve %47'sinin sözlü özür diledikleri görülmüştür.[64]
Hasta bilgilendirmeleri tıbbi hata sürecinde önemlidir. Birçok hastanede hata yaşayan hastalara açıklama yapmak standart hale gelmiştir. Geçmişte, yanlış veya hatalı tedavinin hastaya açıklanmasının bir dava konusu olacağından korkulmaktaydı. Birçok hekim, sağlık camiasına olan güven eksikliklerinden dolayı yaptıkları hataları açıklamak istemezler.2007'de, 34 eyalet malpraktis mahkemelerinde tıbbi hata suçu olarak adlandırılan durumlar için bir hekimin özür dilediği herhangi bir bilginin paylaşılmasını engelleyen yasayı çıkardı (hataların tümünü kabul etse bile).[65] Bu yasa hataları kabul etmeye, hastalara açıklamaya ve iletişimi açık bir çizgide tutmaya doktorları teşvik etmek içindi.
Hekim olmayanlara açıklamak
Bir çalışmaya göre, hatalarını hekim olmayanlara ifşa etmek hekimlere ifşa etmekten daha stres azaltıcı bir durum olarak gözlenmiştir[66] Aynı çalışmada bu durumun hekimler bağlı olabileceği de gözlenmiştir, başka bir meslektaşı tarafından yapılan bir hata varsayımsal senaryo ile sunulduğunda, hekimlerin sadece %32'si hatalı hekime koşulsuz destek vermiştir. Eşler hekim olduğu durumların bu destetekte büyük katkısı olduğu görülmüştür.[67]
Diğer hekimlere açıklamak
Diğer hekimlerle hataları tartışmak faydalıdır.[50] Ancak, tıbbi sağlayıcılar birbirinden daha az affedici olabilirler.[67] Bunun nedeni açıklanabilmiş değildir, ama bir deneme yazar şöyle demiştir, "Diğer hekimlerin hatalarında çok fazla sevinç duymayız."[68]
Sağlık kurumlarına açıklamak
Hataların açıklanması, sağlık kuruluşlarındaki hata oranının azaltılmasından ve önlemler alınmasında faydalı olabilmektedir.[69] Ancak, doktorların kurumsal raporları doktorları destekleyici raporlar olmayabilirler.[50]
Tıbbi hatayı örtbas etmek için akla uygun hale getirme
Anekdota dayalı ve anketle kanıtlanmış, hataları örtbas etmek için onları akla yatkın hale getirme (Banja)[70] durumları (uydurma bahaneler) tıp mesleği içinde oldukça yaygın bir durumdur.
Hatayı açıklamama
ABD'de de 10.000 'den fazla hekimin katıldığı ankette, "Hastaya yapılan yanlış tedavi uygulamalarının hastaya zarar vermemiş ise bu hata örtbas edilebilir mi veya açıklanmayabilir mi?" sorusuna, 19% evet, 60% hayır ve 21% duruma göre değişir cevabı geldi. "Hastaya yapılan yanlış tedavi uygulamalarının hastaya zarar verme potansiyeli veya ihtimali olsa bile bazı zamanlarda hata örtbas edilebilir mi veya açıklanmayabilir mi?" sorusuna ise, 2% evet, 95% hayır and 3% duruma göre değişir cevabı geldi.[71]
Vakaya özel koruyucu önlemler
Geleneksel olarak, hatalar kişiler tarafından yapılan hatalar olarak atfedilir ve hatalı kişi cezalandırılılabilir. Hataları düzeltmek için her zamanki yaklaşım hataları önlemek amacıyla, sistemde ek kontrol adımları eklemek ve yeni kurallar oluşturmaktır. Genel hatalar daha az meydana gelirken, bazen kontrollerin ek iş yükü oluşturması yeni hataların önünü açabilmektedir.
Toplam Kalite Yönetimi, W. Edwards Deming'in çalışmalarını temel alan tıbbi bakımın geliştirilmesi için oluşturulmuş yeni bir modeldir. Bu modelde, hata oluşmasına fırsat veren sistem temelindeki bozukluğu tanımlamak için bir girişim vardır.
Yasal prosedür
Tıbbi hatalar için standartlar ve yasal düzenlemeler ülkelerin yasalarına göre değişiklik göstermektedir. Tıp uzmanları tıbbi malpraktis davalarının maliyetlerini karşılayabilmek için mesleki sorumluluk sigortası yaptırabilmektedirler.
Türk hukukunda tıbbi hatanın sonuçları
Türk hukukunda tıbbi hata, hekimin bilgisizliği, tecrübesizliği veya hatası sonucu hastanın zarar görmesi olarak tanımlanır. Bu tür durumlar, Türk hukuk sisteminde hem ceza hem de tazminat davalarına konu olabilir. Tıbbi hataya dayalı ceza davalarında, hekimin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları değerlendirilir. Bu davalarda, hekimin kusurlu olup olmadığı ve kusurun derecesi belirlenir.[72]
Tıbbi hataya dayalı tazminat davaları ise hastanın uğradığı maddi ve manevi zararların hesaplanması ve karşılanmasını konu alır. Tazminat miktarları, hastanın yaşadığı mağduriyetin boyutuna göre belirlenir. Bu hesaplama, kaybedilen iş gücü, tedavi masrafları ve manevi zararlar gibi unsurları kapsar.[73]
Tıbbi hata hukuku hastanın haklarını koruma ve hekimlerin mesleki sorumluluklarını belirleme amacı taşır.
Önleme
Tıbbi bakımın olumsuz etkileri sıklıkla havacılık ile karşılaştırılır; Her iki alanda hatalara yol açan faktörlerin birçok benzer yönleri vardır, havacılıkta hata yönetim protokolleri çok daha etkili kabul edilir.[74] Güvenlik önlemleri tedavi için hastanın rızası dahil, ikinci uygulayıcının görüşünün mevcudiyeti, hataların gönüllü olarak raporlanması, sorun kaynağı çözümlemesi, hasta ilaç uyumunu artırmak için hatırlatmalar, hastane akreditasyonu ve sistemlerin deneyimli veya uzman uygulayıcılar tarafından incelenmesini sağlamak gibi önlemleri içermektedir.[75]
Raporlama gereksinimleri
Hastanelerde tıbbi hataları raporlama, Birleşik Devletlerde sağlık sigortası tarafından ödeme yapılmasının koşullarındandır.[76][77]
Gawande, Atul (2002). Complications: A Surgeon's Notes on an Imperfect Science. New York: Metropolitan Books. ISBN 0-8050-6319-6.
Wachter, Robert; Shojania, Kaveh (2004). Internal Bleeding: The Truth Behind America's Terrifying Edidemic of Medical Mistakes. New York: Rugged Land. ISBN 1-59071-016-9.
Banja, John (2005). Medical Errors and Medical Narcissism. Boston: Jones and Bartlett. ISBN 0-7637-8361-7.
Porter, Michael E.; Olmsted Teisberg, Elizabeth (2006). Redefining Health Care: Creating Value-Based Competition on Results. Boston: Harvard Business School Press. ISBN 1-59139-778-2.
Gibson, Rosemary; Prasad Singh, Janardan (2003). Wall of Silence: The Untold Story of the Medical Mistakes That Kill and Injure Millions of Americans. Washington D.C.: Regnery. ISBN 978-0895261120.
Alldred D.P., Standage C., Zermansky A.G., Jesson B., Savage I., Franklin B.D., Barber N., Raynor D.K.; Standage; Zermansky; Jesson; Savage; Franklin; Barber; Raynor (2008). "Development and validation of criteria to identify medication-monitoring errors in care home residents". International Journal of Pharmacy Practice16 (5): 317–323. doi:10.1211/ijpp.16.5.0007.