Tutsak, Emine Işınsu’nun 1973 yılında yayımlanan, 1960 İhtilali öncesi Türkiye'yi ve Kerkük Türklerini anlatan romanı.
Konusu ve kişilerini gerçek yaşamdan alan klasik bir romandır. Eser, iç içe geçmiş üç tür tutsaklık üzerinden tutsaklık ve özgürlük kavramlarını düşündürür: Kerkük Türklerinin Arap idaresine tutsaklığı, 1950'lerin Türkiyesi'nde toplumun dar kalıplara tutsaklığı ile yanlış bir evliliğe hapsolmuş bir kadının tutsaklığı.[1][2]
15 bölümden oluşan roman, hâkim bakış açısını kullanan anlatıcı ile kurgulanmıştır.[3] Roman kahramanlarından Ceren, Tarık, Orhan ve Selma'nın ruh dünyasını şekillendiren ve bugüne etkisi olan olaylar geriye dönüş tekniği ile verilmiştir.[3] Özellikle Ceren'in dünyası bilinç akışı tekniği ile verilmiştir.
Romanın başkişisi Ceren Emine Işınsu'dan, Ceren'in kızı Alev ise Işınsu'nun kızı Yağmur'dan izler taşır.[4]
Konu
Romanın baş kişisi Ceren, Erbilli bir ailenin oğlu olan müteahhit Orhan ile İstanbul'da mutsuz bir evlilik yürüten bir ressamdır. Orhan'ın amacaoğlu Tarık'ın Kerkük Türklerinin sesini Türkiye'de duyurmak için İstanbul'a gelip Kerküklü Türkleri bir dernek çatısı altında topla çalışmak için gösterdiği çaba, Ceren'i etkiler. Ceren, Tarık ile tanışıklığı sonucunda kendi çevresini sorgulamaya, hayatı anlamlandırmaya başlar. Tarık, Türkiye'de derneği kurduktan sonra ülkesine döner ve Türkmen aydınlarının öldürüldüğü 14 Temmuz 1959 olaylarında öldürülür.
Türkiye'de bulunduğu sırada sık sık Ceren ile atölyesinde sohbet eden Tarık, Irak'ta idarecilerin Irak Türklüğüne karşı takınmış olduğu zalim tutumu anlatmıştır. Ceren, Tarık'ın ölümünden sonra tutsaklığından kurtulmaya çalışır. Sanat faaliyetlerine geri dönen Ceren, boşanma davası açar ve yaşamına yeniden başlar.
Kaynakça