Sapancalı Hakkı Bey, (1882-1937) Osmanlı Asker ve siyaset adamı.
Hayatı
Ailesi ve ilk yılları
Kökeni Halepli bir Türkmen ailesine dayanmaktadır. Ailesi göç ederek Sapanca’ya yerleşmiştir. Hakkı Bey, 1882’de Sapanca’da dünyaya gelmiştir. Babasının vefatından sonra annesi iki oğlu ve iki kızıyla birlikte İstanbul’a göç ederek Cihangir semtine yerleşmiştir. Hakkı Bey sırasıyla Beşiktaş Askerî Rüştiyesi, Edirne Askerî İdadisi ve Mekteb-i Harbiye'ye gitmiştir. 1 Eylül 1903'te merkezi Selanik olan 3. Ordu’ya teğmen olarak tayin edilmiştir. Bölgede etkin olan İttihat ve Terakki'nin önde gelenleriyle tanışmış, onların vasıtasıyla cemiyete girmiştir. Mesai arkadaşı Ömer Naci Bey onun Cemiyete girişine aracılık etmiştir. Bu sırada kışladaki görevi Selanik’ten İşkodra’ya nakledilmiştir. Yeni görev yerinde Kazım Bey ile birlikte İttihat ve Terakki’nin şubesini açmış ve cemiyete üye kaydetmeye başlamıştır. Siyasi faaliyetlerinin İstanbul’da duyulması üzerine hakkında yakalama kararı çıkınca Karadağ’a firar etmiş ve bir yıl kadar orada kalmıştır. II. Meşrutiyet'in ilanı ile birlikte Selanik’e gelmiştir.
Siyasal hayatı
Selanik Redif Taburu'nda bir süre daha hizmet ettikten sonra askerlikten ayrılmıştır. Subaylıktan ayrıldıktan sonra Selanik’te, İttihat ve Terakki’nin İşkodra Şubesi Kâtib-i Mesulu sıfatıyla Cemiyette çalışmıştır. Bâb-ı Âli Baskını'nda aktif rol üstlenenlerden biri olan Hakkı Bey, Enver Bey'e hazırlıkların tamamlandığını bildiren ve baskının başlamasını sağlayan kişidir. Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı sırasında İttihat ve Terakki’nin gizli örgütü olan Teşkilat-ı Mahsusa adına Trablusgarp, Balkanlar, İran, Suriye ve Filistin’de görev yapmıştır. Hakkı Bey, Birinci Dünya Savaşı öncesinde ticarete de başlamış, savaş sırasında da faaliyetlerini devam ettirmiştir. Hatta Romanya ile dış ticaret yaparken adı bazı yolsuzluk ve casusluk faaliyetlerine de karışmıştır.
Mondros Mütarekesi'nden sonra siyasetle de ilgilenmiştir. Meclis-i Mebûsan için yapılan 1919 seçimlerinde aday olmuş ve 6. dönem İzmit mebusu seçilmiştir. Mütarekenin karışık siyasi ortamında bir müddet yurt dışında kalmışsa da zaferden sonra yurda dönmüştür. Eski İttihatçı arkadaşı İhsan Bey’in Bahriye vekilliği sırasında Hakkı Bey’in adı cumhuriyet tarihinin ilk siyasi yolsuzluk davasına karışmıştır. İhsan Bey, Yavuz Zırhlısı'nın onarımı için havuz alımı sırasında bir Fransız şirketinden rüşvet aldığı iddiasıyla Yüce Divan'da yargılanmıştır. İhsan Bey ile birlikte yargılananların arasında şirket temsilcilerinden Hakkı Bey de vardı, dava sonucu bir yıl ağır hapis ve memuriyetten men cezası almıştır. Hakkı Bey, 1937’de İstanbul’daki evinde vefat etmiştir.
Kaynakça
- Özel
- Genel