Alaska’ya ayak basan ilk Avrupalıların Ruslar olduğu bilinmektedir. 1648 yılında Semyon Dejniev, Sibirya’daki Kolima Nehrinin ağzından yola çıkarak Arktik Okyanusu boyunca ilerleyerek yine Sibirya’daki Anadir Nehri ağzına ulaşmıştır. Bir söylentiye göre filosundaki bazı gemiler rotadan saparak Alaska’ya ulaşmıştır. Ancak bu keşiften merkezi yönetimin haberi olduğuna dair bir bilgi yoktur.
1741 yılı Temmuz ayında Kamçatka bölgesine keşif seferi yapan kaptanlardan olan ve Vitus Bering’in yardımcılarından Aleksey Çirikov günümüzde Galler Prensi Adası olarak bilinen yerde karaya çıkar. Bering Alaska topraklarını gözlemlerken, Çirikov Rusya’ya dönerek yeni keşfedilen toprakların müjdesini verir.[1]
Rusların bölgeye yerleşmeleri
1740-1800
Zaman içinde yeni toprakların varlığını öğrenen kürk tüccarları Sibirya kıyılarından başlayarak Aleut Adaları boyunca avlanmaya başlarlar. Her bir sefer süresi artık iki yılı aşan sürelere uzamaya başlayınca buralarda kalıcı avcı barınakları inşa edilir. 1790 yılına gelindiğinde buralarda artık yerleşim başlar. Kürk ticareti sırasında Rus, Sibiryalı ve diğer Avrupalı halklar Alaska topraklarındaki yerli halkla temas etmeye başlayacaktır.
Zaman içinde Rus tacirler ve emirlerindeki Sibiryalılardan oluşan promışlennikler, özellikle çok değerli kürklere sahip olan deniz samuru gibi hayvanları kendileri avlamaktansa yerel Aleutlar köleleştirilerek Ruslar hesabına avlanmaları sağlanmıştır.[2] Bölgede elde edilen kürkün değeri anlaşılınca Ruslar bölgeye akın edecek ve Aleut erkekleri ailelerinin rehine alınmalarıyla köle olarak kitlesel çalışmak zorunda bırakılacaklardır. Çariçe II. Katerina Aleutlara karşı hoşgörülü davranılması konusunda bir çağrı yapmış olsa da yerel halk zorunlu çalışma koşulları ve bağlantılı şartlar yüzünden yurtlarından uzaklaştırılacak, katliama uğrayacaktır.
Sınırsız ve aşırı avlanmadan dolayı sayısı aniden azalan kürk hayvanlarının bulunması ve avlanması zorlaşınca yerel halkla Rus kürk tüccarları ve şirketleri arasındaki çekişmeler kanlı mücadeleye evrilir. Özellikle gaddar Şelikov-Golikov Şirketinin uygulamalarına karşı ayaklanan Aleutlar bazı sınırlı zaferler bile kazanacaktır. Ancak teknolojik üstünlüğe sahip Ruslar düzenledikleri cezalandırma seferlerinde halkı öldürmenin yanı sıra zor koşullarda hayatta kalmalarını sağlayacak her türlü araç ve gereci de yağmalayarak onları ölüme terk edecektir. Aleut halkı Ruslarla temas etmelerinden iki nesil sonra (1741- 1799) Asya’dan gelen salgın hastalıklar, katliamlar ve yaşam koşullarının yağmalanması nedeniyle nüfuslarının % 80’ini kaybedecektir.
Koloni ürünlerin taşıma maliyetlerinden dolayı çok kârlı olmasa da tacirler bölgedeki toprakları kendi üzerlerine geçiriyorlardı. 1784 yılında daha sonra bölgede faaliyet gösterecek olan Rus-Amerikan Kumpanyasının kurucularından Grigoriy ŞelihovKodiak Adasına varır. Burada yabancıları istemeyen yerlilerin saldırıları karşısında Şelihov yüzlerce yerliyi öldürerek adada hakimiyetini ilan edecektir. Awa’uq Katliamı olarak bilinen bu vahşi katliamda 2000 kadar Supik Eskimosu (Alutiiq) öldürülmüştür.
1790 yılında Rusya’ya geri dönen Şelihov, Aleksandr Baranov’u kürk ticaretini devam ettirmek için görevlendirir. Baranov’un çalışma kampını kurduğu yerde bugün Kodiak kenti bulunur. Bölgeye yerleşen Ruslar yerel kızlarla evlenecek ve torunları bugün hala Rus soyadlarına sahip ABD’lileri oluşturacaktır. 1795 -1802 yılları topraklarında işgalci istemeyen yerlilerle Ruslar arasında savaş yıllarıdır. Sonunda savaş gemileriyle yerli köylerini yerle bir eden Baranov, bugün Sitka olarak bilinen yere Rus Amerikasının başkentini inşa eder.
1799 yılında Şelihov’un damadı Nikolay Rezanov Amerika’dan Rusya’ya yapılacak olan kürk ticareti tekelini ele geçirir ve Rus – Amerikan Kumpanyasını meydana getirir. Çar I. Pavel şirkete tekel hakları verirken sömürgeleri genişletme görevi de yükler.
1804 yılına gelindiğinde şirketin yöneticisi konumuna geçen Baranov, yerel Tlingit halkına karşı galip geldiği Sitka Savaşının ardından bölgenin tek hakimi olur. Ancak bu üstünlüklerine rağmen Ruslar Alaska’nın tamamına egemen olamazlar, kıyı bölgelerine hakim olsalar da iç bölgelerde denetim sağlayamazlar.
1808'den beri, Novo-Arkhangelsk Rus Amerika'nın başkenti oldu. Aslında, Amerikan bölgelerinin yönetimi, ana merkezi Irkutsk'ta olan Rus-Amerikan şirketi tarafından gerçekleştirildi. Resmi olarak, Rus Amerika ilk Sibirya Valisi'nin bileşimine ve 1822'de Batı ve Doğu'ya bölünmesinden sonra - Doğu-Sibirya Valisi'ne dahil edildi.
11 Eylül 1812'de Ivan Kuskov, Rusya'nın Amerika'nın kolonileştirilmesinin güney ileri karakolu olan Ross Kalesi'ni (Kaliforniya'daki San Francisco'nun 80 km kuzeyinde) kurdu. Resmi olarak, bu toprak İspanya'ya aitti, ancak Kuskov onu Hintlerden satın aldı. Onunla birlikte 95 Rus ve 80 Aleuts getirdi.
1825 yılında Kuzey Amerika'daki (Britanya Kolumbiyası) mülklerinin sınırlandırılması üzerine Anglo-Rus Konvansiyonu imzalandı: Britanya'nın mal varlığını okyanusun kenarından 10 mil uzakta ayıran bir sınır hattı kuruldu. Bundan önce, Rocky Dağları'nın sırtı resmi olmayan bir sınır olarak kabul edildi. Aynı zamanda, Rus tarafı hiçbir zaman Rocky Dağları'nı geçme girişiminde bulunmadı, ancak neredeyse yarım yüzyıl boyunca kesinlikle terk edilmiş bir bölge var.
1830’lu yıllara gelindiğinde kürk ticaretindeki Rus egemenliği yerini İngilizHudson's Bay Company’ye bırakmaya başlar. Ayrıca bölgede ABD artık gücü hissedilir bir güç olmaya başlar. Ruslar, kendi gemilerinden daha sık bölgeye gelen ABD kaynaklı kargo gemilerine bağımlı olmaya başlar. ABD ve İngiltere ile kürk av sahalarını paylaşan anlaşmalar yapsalar da Alasaka’daki Rus etkisi giderek kaybolmaktadır.
Rus-Amerikan Kumpanyası çoğunlukla işletme bilgisinden yoksun donanma subayları tarafından yönetilmeye başlayınca ticaret zayıflayacak ve Ruslar ABD ve İngiliz ticarî rekabetine dayanamayacaktır. Sonunda Hudson Bay Company ile anlaşma yoluna giden şirket İngilizlere kendi av sahalarından pay verecektir.
Yerli halklardan Tlingitler hiçbir zaman işgalcilere boyun eğmeyecek ve fethedilemeyeceklerdir. Aleutlar ise evlerinden uzaklara atılacak ve nüfusları oldukça düşük seviyelere düşecektir.
Misyonerlik faaliyetleri
Koloni olarak kurulan yerleşim yerinde başta Şelihov olmak üzere Ruslar Ortodoks Kilisesi inançlarına göre kiliseler kuracaktır. Bölgeye gelen misyonerler yerel halka okuma yazma öğreterek onlara Hristiyanlığa çağıracaktır. Aleut halkına yeni öğretilen bu din ve kültür bölgeye yerleşen Rusların yerel kızlarla aile kurmasıyla gelişir. Ancak bölgede Rus hakimiyeti ve yerel halkın sömürüsü arttıkça misyonerler başta olmak üzere Aleutlarla evli Ruslar sömürge yönetimine karşı çıkacaktır. Bu dönemde gerçekleştirilen katliamlara dair bu misyonerler sayesinde bilinmektedir.
İki farklı kültürün kaynaşmasının etkileri kilisede de görülür. Yerel kültürel özelliklerin Rus Ortodoks inancına dahil edilmesi hem yazılı anlatımda hem de kültür alanında karşılık bulur. Bazı uç örneklerde ise hiçbir Rus misyonerin girmediği bölgelerde kendiliğinden yerel halklar arasında kabul gören Ortodoks inancının varyantları görülmektedir. Bu açıdan bakıldığında konkistador döneminde İspanyolların yerel halka tutumları arasında bariz bir fark görülebilir.[3]
1860’lı yıllara gelindiğinde Çarlık hükûmetleri Amerika’daki koloniden kurtulmanın yollarını arıyordu. Aşırı avlanma değerli kürk hayvanlarını tüketmiş, bölgedeki İngiliz ve ABD varlığı ticareti iyice zora sokmuştu. Bu sorunların yanı sıra ortaya çıkan uzak diyarlardaki bir sömürgeyi besleme ve koruma sıkıntıları bölgenin 1867 yılında ABD’ye satılmasıyla sona erdi. Faaliyet gösteren Rus şirketi de kapatıldı.
ABD’nin kendi topraklarını Ruslardan satın almalarını kabul etmeyen başta Tlingitler olmak üzere yerli halkların talepleri 20.yüzyılın ortalarına kadar ABD hükûmetlerince görmezden gelinecektir. 1971 yılında onaylanan Alaska Yerli Talepleri Çözümleme Yasası ile yerel halklar topraklarında haklarını kazanacaklardır.
Rusların bölgedeki hakimiyetinin zirvede olduğu dönemde bile yerleşik hayatta yer alan Rusların sayısı 700 seviyesindedir. 40 bin Aleut içinde yaşayan Ruslar, satışın ardından eşit haklara sahip olsalar da ABD Silahlı Kuvvetleri Rusları zorla bulundukları bölgeden çıkartacaktır. Göç eden çoğunluğa rağmen bölgede kalmakta ısrar eden Ruslar bugün yerli halkla karışmış ABD vatandaşlarıdır.
Kaynakça
^Bering’in gemisi bugün onun adıyla anılan adada kayalara çarparak batacaktır. Bering burada hastalanıp ölürken mürettebatı kendi imkanlarıyla yaptıkları teknelerle ancak bir yıl sonra 1742 yılı Ağustos ayında Rusya’ya dönebileceklerdir.
^Alan Taylor, American Colonies: The Settling of North America, Penguin Books, New York 2001 ISBN 978-0142002100 s.452