Pasif içicilik, dumanın aktif içici dışındaki kişiler tarafından teneffüs edilmesidir. Pasif içicilik, çevredeki insanların tütün dumanını solumasıyla gerçekleşir. Pasif içicilik çeşitli hastalık ve ölümlere neden olmaktadır.[1][2] Pasif içiciliğin neden olduğu sağlık riskleriyle ilgili bilimsel fikir birliğine varılmıştır.[3][4][5] Bu riskler, çalışma alanları ve restoranlar, barlar, gece kulüpleri ve bazı açık alanlarda dahil olmak üzere halka açık yerlerde dumansız hava sahası projelerinin başlamasının temel sebebidir.[6]
Pasif içicilik ile ilgili endişeler, tütün ürünlerinin zararları ve kısıtlanması ile ilgili tartışmalarda merkezi bir rol oynamıştır. 1970'lerin başlarından bu yana, tütün endüstrisi, pasif içicilikle ilgili kamuoyu endişesini ticari çıkarları için ciddi bir tehdit olarak görmektedir.[7] Tütün dumanının pasif içicilere verdiği zarar, tütün ürünlerine yapılan kısıtlamaların artmasına neden olan faktörlerden biridir. Tütün endüstrisi pasif içiciliğinin zararları konusunda farkındalığa sahip olmasına rağmen, 1980'lerin başlarında, ürünlere yapılacak kısıtlamaları durdurmak amacıyla bilimsel tartışmalar koordine etmiştir.[3][5]
^Diethelm P, McKee M (Şubat 2006). "Lifting the smokescreen: Tobacco industry strategy to defeat smoke free policies and legislation"(PDF). European Respiratory Society and Institut National du Cancer. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2009. The industry quickly realised that, if it wanted to continue to prosper, it became vital that research did not demonstrate that tobacco smoke was a dangerous community air pollutant. This requirement has been the central pillar of its passive smoking policy from the early 1970s to the present day