Neva Nehri köprübaşı (Rusça: Невский пятачок) II. Dünya Savaşı'ndaki Leningrad Kuşatması sırasında 19 Eylül 1941 - 29 Nisan 1942 ve 26 Eylül 1942 - 17 Şubat 1943 tarihleri arasında Leningrad Cephesindeki Kızıl Ordu birlikleri tarafından tutulan Neva Nehri'nin doğu yakasında, Dubrovka köyünün karşısındaki bölge. Bölge işgalci Nazi Almanyası birliklerine saldırıların gerçekleştirilip Leningrad Kuşatmasının kırılması için kullanılmıştır. Çok şiddetli ve kanlı çarpışmaların yaşandığı bölge sürekli olarak el değiştirmiştir. Dar bir bölgede çok sayıda asker hayatını kaybettiği için günümüzdeki inşaat kazılarında hala naaş kalıntılarına rastlamak mümkündür.[1]
Harekât
Kuşatma altındaki Leningrad'ın doğusundaki cephe hattı Neva NehrininLadoga Gölüyle buluştuğu Şlisselburg'dan başlayıp nehir boyunca güneye doğru inmekteydi. Burada özellikle Nazi işgali altına alınmış Dubrovka bölgesi kuşatmanın kırılması için stratejik olarak belirlenmiştir. 20 Eylül 1941 tarihinde Sovyet Yüzbaşı Vasily Dubik komutasındaki küçük bir grup balıkçı tekneleriyle nehrin doğu yakasına geçmiş ve köprübaşını tutmayı başarmışlardır. Zamanla asker ve mühimmat desteği yapılan bölge Nazi saldırılarına karşılık vermek için önemli bir müstahkem hat oluşturmuştur. Köprübaşı 29 Nisan 1942 günü düşse de 26 Eylül 1942'de geri alınmıştır. Bölge 1943 yılı başlarına kadar en ön cephe hattı olmayı sürdürmüştür. Tüm kuşatmanın kırıldığı İskra Harekâtı'nın gerçekleşebilmesi için önemli bir dayanak olmuştur. İlk başlarda büyüklüğü metrelerle ölçülen köprübaşının büyüklüğü sonraki dönemde 1 km x 1,5 km boyutlarına ulaşmıştır. 1943 yılı ortalarına kadar bölgede süren çarpışmalarda yaklaşık 70 bin Kızıl Ordu askerinin ve yaklaşık 40 bin Alman askerinin hayatını kaybettiği düşünülmektedir.
Geleneği
Dubrovka bölgesinde bölgedeki çarpışmalarda hayatlarını kaybeden Kızıl Ordu askerleri anısına çok sayıda anıt, mezar ve levha bulunmaktadır. Bazı anıtlarda Neva Nehrinden çıkartılmış, vurulmuş tanklar kullanılmıştır. Bölgede müze ve çarpışmalarla ilgili kütüphane de bulunmaktadır.[2] Bölgede yapılan çeşitli sebepli inşaat kazıları sırasında bugün hala mühimmat ve hayatını kaybetmiş askerlere ait naaşlar bulunmakta ve askeri törenle gömülmektedir.