Narnia

Narnia Dünyası Haritası
Narnia Dünyası Haritası

Narnia, C.S. Lewis'in Narnia Günlükleri adlı kitabında adı geçen kurgusal bir ülkedir.

Narnia'nın coğrafyası

Narnia, (güneyindeki Archenland'dan ayıran) sıradağlar ile çorak arazi ve fundalıklar (kuzey sınırı) arasında uzanan bir ülkedir. Narnia'nın doğusunda deniz, batısında ise sarp dağlar ve kayalıklar vardır. Ülkenin bir ucunan bir ucuna akan Büyük Nehir bu kayalıklardan, çalkalanan ve köpüren suyla dolu derin bir çukur olan Kazan Kuyusu'na dökülür ve yolunun büyük bir bölümü boyunca dik ve genellikle kayalık kıyılar arasında akar. Nehrin Fener Çorağı'ndan doğan bir kolu, kilometreler boyunca derin bir koyaktan aştıktan sonra, Kunduzbarajı'nda nehre karışır. Büyük Nehir çayırlardan, kayalardan, fundalık ve ormanlık gibi farklı arazilerden geçer, sonunda da geniş bir vadiye girer ve hayli sığlaşır. En sığ olduğu kısımda, aynı adı taşıyan sığ geçitlerin yanında sularla çevrili, kırmızı çatılı Beruna şehri yer alır. Büyük Nehir, Beruna'nın aşağısında Azgın Nehir ile birleşir ve Narnia'nın başşehri Cair Paravel'de denize ulaşmadan önce geniş ormanlarda menderesler çizer. Ülkenin kıyı hattının büyük bölümü ormanlıktır, ancak kuzeydoğu taraflarında kıyı ormanları çok geçmeden yerlerini, sayısız küçük adaları ve su kanalları olan geniş, ağaçsız bataklık araziye bırakır. Buzdan dağların fonu önündeki yüksek tepelerle yer yer kesilmiş sıradağlardan oluşan ve uzakta her zaman görülebilen Batı Yabanı'nın üzerinde, batıdaki büyük dağlar heybetle yükselir.

Narnia'nın oluşturuluşu

Narnia diyarı, dünyanın sonunun ötesindeki bir ülkeden gelen büyük bir aslan olan Aslan tarafından kurulmuştur. Aslan, Narnia'nın esrarengiz hakimi Denizin-Ötesindeki-Büyük-İmparator'un oğludur. Aslan'ı fiilen görmüş az sayıda ayrıcalıklı kişi, onun yelesinden ve gözlerinden, ayrıca muazzam bir fiziksel güç ile büyük bir nezaketi ve bilgeliği birleştirme tarzından çok etkilenmişlerdir. Ama en etkileyici olanı, Efsaneye göre yaradılış şarkısının sözleri yoktur, melodisi de yok sayılırdı ama duyulmuş duyulacak en güzel şarkıydı; yıldızların, takımyıldızlarının ve gezegenlerin karanlığın içinden birden görünmelerine yol açmıştı. Aslan şarkısını söylerken kara gökyüzü, yükselen güneş gibi önce griye, sonra da beyazdan pembeye, pembeden altın sarısına döndü. Narnia vadisi yoktan var oldu ve Aslan daha da kıvrak yeni bir şarkı söyleyerek bir aşağı bir yukarı yürümeye başlayınca, toprakta çimenler yeşerip süratle vadiyi ve yukarıdaki tepeleri kapladı. Ağaçlar büyümeye başladı, şarkı daha da çılgın bir hal aldı, çimenli toprak kabarıp hörgüçler halinde şişmeye başladı; şişler büyüdükçe büyüdü ve sonunda patladı, her bir hörgüçten tamamen oluşmuş ve faal halde birer hayvan çıktı. Yeni yaratılmış canlılar derhal kendi doğal işlerini yapmaya koyuldular; kuşlar şarkı söyledi, arılar çiçek polenleriyle beslendi, kurbağalar nehre sıçradı, panterlerle leoparlar yıkandı ve ağaç gövdelerinde tırnaklarını bilediler. Ve Aslan sesiyle, ormanın yabanıl insanlarını da aynı şekilde oluşmasını sağladı: yarı keçi yarı insan biçiminde yaratıklar, satirler ve cüceler. Yaradılışın bu günlerinde Narnia'daki her şey yetişti; bir metal parçası hemencecik bir sokak lambasına, altın ve gümüş madeni paralar ise altın ve gümüş ağaçlara dönüştü.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  • Manguel, Alberto ve Guadalupi Gianni. Hayali Yerler Sözlüğü. İstanbul: YKY, 2005. ISBN 975-08-0974-2